Topraklari isgal edildi, sömürgelestirildi. Insanlari kölelestirilip, köle pazarlarinda satildi. Ülkeler arasinda ve ülke içlerinde savaslar çikarildi. Aci ve izdirap, yasamlarinin parçasi durumuna getirildi. Böylece günümüze gelindiginde: Somali odakli Afrika; Afrika odakli dünyada, bir milyar insan açliga mahkûm edildi.
Sadece Somali’de bir buçuk ayda, otuz bine yakin çocuk yasamini kaybetti. Iki buçuk milyon çocuk ise açligin pençesinde kivraniyor.
Ne ugruna ve neden?
Bati’nin refahi ugruna bunlar…
Kapitalizmin doyumsuzlugundandir bunlar.
Simdi, kapitalist patronlar ve isbirlikçileri, Ramazan Ayi ile birlikte Afrika’ya yardim kampanyalari baslattilar. Inanç sömürüsü yaparak, güya açtiklari yaralari sarmaya çalisacaklar! Açligin ne oldugunu Ramazan Ayi ile mi fark ettiniz? Insanlari bu durumlara getirinceye kadar nerede idiniz?
Baylar! “Elden gelen ögün olmaz; o da vaktinde gelmez” derler, atalarimiz.
Yapacaginiz yardimlar, açligi sürekli olarak ortadan kaldirabilecek mi? Açlik, sona erecek mi? Açlik sonrasinda insanlar bir daha açliga mahkûm olmayacaklar mi?
Suyun basini tutanlar, köse baslarinda duranlar, yillik gelirleri yüz bin dolarlari asanlar, dolar milyonerleri ve dolar milyarderleri, bir milyar insani açliga mahkûm etmenizden dolayi vicdanlariniz sizliyor mu? Çalmaktan, kapkaçtan, talan etmekten ve sömürmekten vaz geçmek niyetiniz var mi? Hakkaniyetli ve adaletli olacak misiniz? Basina geçip oturdugunuz kapitalizmin kuyusundan asagiya insanlari atmaktan vazgeçecek misiniz?
Kapitalizmin efendileri! Olusturdugunuz açliklar, yapacaginiz göstermelik yardimlarla ortadan kalkmaz. “Dökme suyla degirmen dönmez” atasözümüzü hatirlatirim.
Eger, bir milyar insanin açligini ortadan kaldirmak için samimi iseniz, önce, bu insanlardan özür dileyin ve kurdugunuz sömürü aginizi bu insanlarin üzerinden kaldirin. Bu insanlarin çalisacaklari, üretecekleri is olanaklarini olusturun. Bu insanlari aktif olarak ekonominin içine çekin. Bu insanlarin hayatla olan baglarini güçlendirin. Bu insanlari, insanca yasamalari için motive edin. Edin ki böylece bir miktar vicdaninizi rahatlatmis olursunuz.
Eger vicdanlariniz varsa tabi…
Ya siz, bes yildizli otellerde gösteris içinde iftar sofralari kuranlar, bu açlik konusunda, vicdanlarinizin sesini dinliyor musunuz, vicdanlariniz ne diyor?
Kemal UYSALER
08.08.2011 IZMIR-KARABURUN