“CUMHUR İTTİFAKI”

Türk siyasi hayatında; Vatan Cephesi, Milliyetçi Cephe derken günümüzde de bir “Cumhur İttifakı” gündeme geldi.

Cumhur, Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı sözlük de: halk demektir.

İttifakı kuranlar, kendilerini yerli ve milli; ittifaka katılmayanları terörist olarak nitelendiriyorlar.

Böle bir yaklaşım, ne kadar hakkaniyetli bir yaklaşımdır. Ya bu ittifak içinde olacaksınız ya da öteki olacaksınız, anlayışı, partilere ve ülke ve de topluma ne kazandıracaktır acaba?

Cumhur İttifakını, “taş üstünde taş, baş üstünde baş koymayın” diyen zihniyetle; ülkeyi OHAL altında yöneten zihniyet arasında gerçekleştirilmektedir. Bu zihniyetlerin oluşturdukları bir ittifakta, halk bu ittifakın neresinde olabilir?

Cumhur İttifakı:

1969 yılında, milliyetçiliği siyasi alana taşıdıkları iddiasında bulunan ve AP (Adalet Partisi) ile birinci ve ikinci Milliyetçi Cephelerde ve ANAP ve DSP arasında oluşturulan koalisyon hükümetlerinde;

Birkaç milletvekili ile yer alan MHP ve gömlek değiştirdik diyerek 2001 yılında kurulan ve 2002 yılından bu yana on altı yıldır iktidarda olan AKP arasında gerçekleştirilmiştir.

Erimeye yüz tutan MHP varlığını sürdürmek için böyle bir ittifakın içinde olmayı zorunlu olarak görmüştür; ya da bu ittifak ile MHP, AKP potasında erimiştir, denile bilir mi?

Bu ittifakı gerçekleştiren AKP ve MHP, bu ittifakı gerçekleştirmekle neyi amaçlamış olabilirler?

AKP:

Kendisini destekleyecek seçmenler sayesinde 50+1’i bulmayı ve böylece de Cumhurbaşkanlığını elde ederek, yürütme organı ve yasama organına sahip olmayı amaçlamıştır, denilebilir.

MHP:

%10’luk seçim barajını aşarak, parlamentoya girmeyi…

AKP ile anlaştığı miktarda milletvekilini elde ederek, parlamentoda grup kurmayı…

Başkan yardımcılıkları elde etmeyi…

Bürokraside, üst düzey yöneticilikleri kapmayı…

Seçim barajını aşarak, hazine yardımı almayı, amaçlamış olabilir.

1969 yılından bu yana, bir türlü kendi ayakları üzerinde duramayan:

Bu nedenle de bazı siyasi partilere dayanarak varlığını sürdürmeye çalıştığı halde;

Bitmiş ve tükenmeye yüz tutmuş bir siyasi partinin, şimdi başka bir siyasi partinin kanatları altına girerek, yapılan ittifak sayesinde, hakkı olmadığı halde bunları elde etmek istemesi, ne kadar insani, ne kadar vicdani ve ne kadar siyasetin var oluş mantığı ile örtüşmektedir, acaba?

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hemşeri
Hemşeri - 6 yıl Önce

Bravo, doğru söze ne denir.

banner284