“Cihad, ilahi iradeye uygun bir hayat için sürekli mücadele içerisinde bulunmaktir”
Prof. Dr. Halit Çalis, cihad kavraminin nefisle mücadele, Islam’i teblig ve düsmanla savasma anlamlarinda kullanildigini belirterek kavramin, hayatin ilahi irade dogrultusunda sekillenmesi ve devami için nefisle, sosyal çevre ile saldirgan ve zorba güçlerle sürekli mücadele halinde olmayi ifade ettigini söyledi.
Cihadin Islami literatürde, biri genis/genel digeri dar/özel olmak üzere iki anlamda kullanildigini belirten Prof. Dr. Çalis, bu hususta sunlari söyledi: “Genel anlamda cihad, dinî emirleri ögrenip ona göre yasamak ve baskalarina ögretmek, iyiligi emredip kötülükten sakindirmaya çalismak, Islâm’i teblig, nefse ve dis düsmanlara karsi mücadele vermektir. Dar anlamda ise cihad, Müslüman olmayanlarla savasmak demektir.”
Cihad kavraminin Kur’an-i Kerim’de isim olarak dört yerde, fiil olarak ise 24 yerde geçtigini hatirlatan Prof. Dr. Halit Çalis bu ayetlerden örnekler vererek söyle devam etti: “Cihadin gayesi Allah’a kulluk etmek, Allah ve Resulü’nün koydugu ölçülerin fert ve toplum hayatina uygulanmasina çalismak, Islam’i diger insanlara teblig etmek, Islam ülkesini ve Müslümanlari her türlü tehlike ve saldirilara karsi savunmak ve bu konuda gerektiginde savasmaktir. Her bir amaca uygun olan en etkin usul cihadin yöntemini olustururken kalp, dil, el ve silah gibi beseri aksiyonun ortaya konuldugu her vasita da cihadin araçlarini olusturur.”
“Cihad, evrensel baris ve adalet mücadelesidir”
Savas anlamiyla cihadin sebeplerine de deginen Prof. Dr. Çalis, bati kaynaklarinda cihadin tek sebebinin ‘müslüman olmamak’tan ibaret oldugu, dolayisiyla cihadin, Müslüman oluncaya veya Islam hâkimiyetine boyun eginceye kadar Müslüman olmayanlarla savasmayi gerektirdigi ifade edilir. Bunun bilinçli ve maksatli bir çarpitma oldugunu belirten Prof. Dr. Çalis sözlerini söyle sürdürdü: “Kur’an ve Sünnet verilerine ve bunlardan hareketle fikih bilginlerinin olusturdugu uluslararasi iliskiler doktrinine göre kafirlerle savasin sebebi, Müslümanlara karsi haksiz, saldirgan ve mütecaviz bir tutum içerisinde olmalaridir. Kur’an, istilâ, sömürü ve tecavüz için yapilan savaslarin müsruiyetinden söz edilemeyecegini açikça belirtmistir. Savasa ancak müslümanlarin can ve mal güvenligini saglamak, hak ve hürriyetlerini korumak, Islâm’a ve Islâm ülkelerine yönelik saldirilari önlemek amaciyla basvurulur ve bu gerçeklestiginde yani fitne sona erdiginde artik savastan söz edilemez. ”
Prof. Dr. Halit Çalis, tarih boyunca Müslüman devletlerin gayrimüslim ülkelerle yaptiklari savaslara da deginerek, bunlarin haçli savaslarindan ve onun dayandigi zihniyetten bagimsiz ele alinamayacagini, Müslümanlarin insanlari zorla Islam’a sokmak amaciyla degil temel hak ve hürriyetlerin yasanma imkâninin bulunmadigi bu ülkeleri herkesin diledigi inanci serbestçe seçebilecegi sekilde teblige açmak gayesiyle yapildigini, nitekim Islam’da mesru kabul edilen savas için cihad kelimesi kullanildigi gibi bu hareketleri istila ve sömürü savaslarindan ayirmak için de özellikle fetih ifadesinin kullanildigini söyledi.
“Cihad gerekleri, ilim, bütünlük, uyumluluk ve basirettir”
Cihad için bir Müslümanda bulunmasi gereken özellikler hakkinda da açiklamalarda bulunan Prof. Dr. Halit Çalis, bu hususta sunlari söyledi: “Müslümanlarin her seyden önce, dogru ile yanlisi kesin olarak ayirip ortaya koymayi mümkün kilacak düzeyde bilgi sahibi olmasi, hayatin her alanini kusatan Islami hükümleri herhangi bir ayirima tabi tutmaksizin bütün halinde ele almalari, çagrilariyla pratiklerinin uyumlu olmasi, her bir söz ve eylemin Islam ümmeti bakimindan doguracagi sonuçlari iyi hesap etmeleri gerekir. Bunlar kisaca, “ilim, bütünlük, uyumluluk ve basiret” seklinde ifade edilebilir.”
“Kültürel ve ekonomik savas”
Günümüz Müslümanlarinin özellikle kültürel ve ekonomik alanda güçlü mücadele vermesi gerektigine dikkat çeken Prof. Dr. Çalis, bunlardan ilkinin millet olarak varligini koruma, ikincisinin ise, istiklal ve caydiricilik için zorunlu oldugunu belirtti.
Prof. Dr. Halit Çalis, seminerini su cümlelerle bitirdi: “Cihad, sürekli bir mücadele içerisinde bulunmak demektir ve müslümanin Allah’a kulluk ve onun rizâsini temin için Islâm esaslarini ögrenme, ögretme, ferdî ve içtimaî planda yasama, yasanmasina çalisma, Islâm’i teblig ve bu hususlarda içte ve dista karsilasacagi engelleri asma konusunda içinde bulunmasi gereken suurlu ve sürekli gayret ve aksiyon halini ifade eder.”
Seminer, katilimcilarin sorularinin cevaplanmasi ve konuyla ilgili karsilikli fikir alisverisinin ardindan sona erdi.