KMÜ’de Kitap Fuarı Söyleşileri Hafta Sonu Da Devam Etti

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) gerçekleştirilen Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen söyleşiler hafta sonu da devam etti.

KMÜ’de Kitap Fuarı Söyleşileri Hafta Sonu Da Devam Etti

“Okuma Kültürü”

İlham Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen ve Yazar Vural Kaya’nın konuk olduğu ilk söyleşiye minik öğrenciler de katıldı.

Yazar Kaya, okuma kültürü hakkında miniklerle sohbet ederek, “İyi okuma küçük yaşta başlar. Çocuklar yaş gruplarına göre kitapları mutlaka zamanında okumalıdır. Eğer bir lise öğrencisi okumamış ise dönüp mutlaka okumalıdır. Nitelikli okuma ile popüler okuma farklıdır. Öğrenciler popüler kültüre yönlendirilmemeli, öncelikle nitelikli okumalar yapmalıdırlar.” dedi.

“Oruç iç dünyamıza seyahattir”

İnsan Hak ve Hürriyetleri Öğrenci Topluluğu ise Araştırmacı Yazar Abdullah Yıldız ile dinleyicilere seslendi.

Abdullah Yıldız, “Müslüman, vaktin farkında olan insandır. Üç ayların manevi atmosferine girmeye ihtiyacımız var. Recep ayı tohum ekme, Şaban ayı bakım, sulama, Ramazan ayı ise hasat ayıdır. Bu çağda Ramazan ayının her gecesinin daha çok kadirini kıymetini bilerek yaşamalıyız. İslam’ın güzelliklerini anlama ve anlatmak için Ramazan ayı iyi bir fırsattır. Son dönemlerde orucu sadece mide orucuna indirgedik. Peygamber Efendimiz, ‘Ümmetimin seyahati oruçtur.’ demiştir. Oruç iç dünyamıza seyahattir. Zevklerimizden vazgeçip dilimiz, gözümüz, kulağımızla oruç tutmalıyız. Namaz özgürlük, oruç ise özgürlüğe kanatlanmaktır. Ramazan ayı ayrıca Kuran-ı Kerim ile bütünleşmedir. Bu mübarek ayda kendimize dönelim, nereye yürüdüğümüzü düşünelim.” şeklinde konuştu.

“Halk, dinini bilmediği için dayatılan hurafeleri yaşamaya başlıyor”

Mozaik Düşünce Öğrenci Topluluğu tarafından cumartesi ve pazar günleri düzenlenen iki farklı söyleşiyle dinleyenlerle bir araya gelen Araştırmacı Yazar Emine Şenlikoğlu ise yaşantısından kesitler paylaşarak öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

Şenlikoğlu, İslam’ın kurallarına göre yaşarsak dünya üzerinde kimsenin bizi yenemeyeceğini vurgulayarak, “Günümüzde uydurma hadislerden çok fazla besleniliyor. Kur’an ayetleri öyle çarpıtılıyor ki anlamları çok farklı yerlere gidiyor. Halk, dinini bilmediği için dayatılan hurafeleri yaşamaya başlıyor. Aslı astarı olmayan kaynak sayısı çoğaldı. Okudukça, öğrendikçe gördüm ki Allah’ın gönderdiği din ile halkın öğrendiği din çok farklıymış.” dedi.

Şenlikoğlu konuşmasının son bölümünde psikolojik savaşlar üzerinden İslam dininin yıpratılmaya çalışıldığını belirterek gençlere çok okumaları ve öğrenmeleri gerektiğini söyledi.

“Şiir, duygularımızı en az sözcükle anlattığımız sanattır”

Duyarlı Gençlik Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen söyleşide ise Şair Arif Ay öğrencilerle bir araya geldi. Konuşmak ve yazmak arasındaki farklılıklara değinen Ay şöyle konuştu: “Konuşmak ve yazmak arasında epeyce fark var. Konuşmak, cümleleri birbirine ekleyerek meramınızı anlatmaktır. Yazarken ise bir cümleyi kurarsınız ve beklersiniz. O cümleye eklenecek cümleyi bulmaya çalışırsınız. Konuşurken düzeltme yapma imkânınız yoktur, ağızdan çıkan sözü düzeltemezsiniz. Yazmak ise size zaman tanıyan bir edinimdir. Şiir ise duygularımızı en az sözcükle anlattığımız sanattır. Şiirin ufku çok geniştir. İnsanın yazma yeteneğini kendisinin keşfetmesi çok zor bir durumdur. Çünkü herkesin kullandığı kelimelerden siz bir şiir ortaya çıkarıyorsunuz. Bunu keşfederek başarmak zor bir süreç gerektirir.”

Şair Ay, söyleşisini öğrencilerle hatıralarını paylaşarak sonlandırdı.

“Sadece keyfiniz değil, derdiniz de olsun”

Kamu Denetçiliği Öğrenci Topluluğunun düzenlediği söyleşide ise Yazar Yavuz Bahadıroğlu vatandaşlara ve öğrencilere hitap ederek, “İnsanların dini yaşantılarını irdelemekten varlık olarak insanı anlayamadık. Şiir inşa etmeyen bir toplumdan insan üretmesini bekleyemezsiniz. Osmanlı devleti, toplumun moralini dinç tutmak için şair üreten ve besleyen bir devlet olmuştur.” dedi.

Gençlere dünyaya dair dertleri olması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Bahadıroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sadece keyfiniz değil, derdiniz de olsun. Arkadaşlarınıza dertlerinizi anlatın. Çünkü bu şekilde faziletiniz gelişir. Projeniz ve hedefiniz olmadan yaşamayın. Projemizin temeli öncelikle insan olmak olmalıdır. Önce insan olmadan hiçbir şey olamazsınız. Çünkü devletleri insanlar kalkındırır. Beyninizi terleterek düşünün; hatta tarih düşünecekseniz beyninizi kanatarak düşününün. Sizden sorgulayıcı bireyler olmanızı istiyorum.”

Kitap Fuarı söyleşileri yeni haftayla birlikte yeni yazar ve şairlerle devam edecek.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284