Piri Reis Kültür Merkezinde gerçeklesen tanitima Vali Murat Koca, Cumhuriyet Bassavcisi Mustafa Kemal Çokdinç, KMÜ Rektörü Sabri Gökmen, Emniyet Müdürü Lütfü Sönmez, Milli Egitim Müdürü Asim Sultanoglu, Gençlik Hizmetleri ve Spor Il Müdürü Kasim Aydogdu, Kültür ve Turizm Müdürü Cengiz Orta, KMÜ Edebiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Alaattin Karaca, ögretmen ve ögrenciler katildi. 
Güzel Sanatlar Lisesinin müzik dinletisiyle baslanan konferansa Milli Egitim Müdürü Asim Sultanoglu’nun konusmasi ile devam etti.
Sultanoglu "Zamanin dili olsaydi, zaman bizimle konussaydi bize kütüphanelerdeki sararmis yapraklari gösterirdi" diyor Sezai Karakoç. Siirimizin ve düsünce dünyamizin büyük ustasi bosuna söylemiyor bunu. Zira zaman geçip gidiyor ve zaman geçip giderken kitaplarda nefes aliyor. Her kitabin bir sahit, her satirin maziden ve istikbalden bir mustu oldugunu düsünürsek zamanin kitaplarda yasadigini, kitaplarin zamanin yurdu oldugunu daha iyi idrak ederiz. Her seyin bir sonu var ve biz insan olarak bunun bilincindeyiz; ama yine de insan uzun soluklu, kaybolmayan, silinmeyen degerlerle yasamak istiyor. Tipki yazi gibi teknoloji de böyle bir arzunun ve iradenin sonucunda dogdu. Bugün hizla degisen ve dönüsen bir dünyada yasiyoruz. Internet, cep telefonu her an ulasabilecegimiz bir kaynaga dönüstü. Ama bunca gelismeye ragmen insan aradigini bulabildi mi? Toplumlarin her geçen gün modernlestigi; ama buna ragmen medeniyetlerin çöktügü bir çagda yasiyoruz. Ülkemizin de bulundugu cografya basta olmak üzere bugün dünyanin dört bir yaninda savaslar, krizler ve kitliklar yasaniyor. Modern insan her seye hükmetmek, her seye efendi olmak istiyor; ama insan tek bir seyi unutuyor. Kendinin efendisi olmayi... Yunus'un ifadesiyle "kendini bilmeyi" Iste tam bu noktada okumak büyük bir önem kazaniyor; Çünkü okumak insanin kendini uyandirmasi, tarihine giden yolu bulmasi, kendi kendinin elinden tutmasidir. Her insan dünyada bir sekilde var olabilir; ama her insan medeniyetin insasinda hiç bir rol alamaz. Oysa bugün insanligin en önemli ihtiyaci, bu rolü üstlenebilecek, dünyanin dertlerine deva olabilecek bireylerin varligidir. Bizler okuyan bir ecdadin varisleriyiz ve bizler ecdadimiza yakisan bir anlayisla bugün de dünyanin tüm dertlerine deva bulmanin derdindeyiz. Bu anlamda her ögretmenimizi bir can; her ögrencimizi yeni bir heyecan kabul ediyoruz. Ve bu sevinçle çikiyoruz yola. "Okuma Zamani" adiyla çiktigimiz bu yolculukta, okuyacagimiz her satirin, her harfin ilimize, ülkemize, insanimiza ve insanliga hayirlar getirmesini temenni ediyorum. Allah'a çok sükür ki yüce ve yüksek bir medeniyetin varisleriyiz. Ülkemizin kültürel birikimi ve sosyal tecrübesi bu anlamda bizim için essiz bir ilham ve güç kaynagidir. Bizler bu birikimi ve tecrübeyi ögretmenlerimizin ve ögrencilerimizin istek ve gayretleriyle bulusturup medeniyetimizi daha yücelere ve yükseklere tasimanin derdindeyiz. Okuma Zamani projemizde okuyacagimiz her satir, her cümle bu anlamda hem mazimize dogru hem de istikbalimize dogru attigimiz bir adimdir. Ve biz bu süreçte Milli Egitim Müdürlügü olarak bu adimlar için saglam bir zemin olusturmanin gayretinde olmaya devam edecegiz. Kutsal Kitabimiz Kur'an "Oku" emriyle indi. Zira okumak bir davettir ve okumak sahit olmaktir. "Kelime, kendimi seyrettigim dere" diyor Cemil Meriç. Ecdadimizin bize biraktigi kitaplar, dahasi onlardan bize kalan her kelime, onlarin yasadigi hayatin sahididir ve her biri bizi maziye ve istikbale çagiran bir davettir. Bugün kendimizi buldugumuz her kelime, aslinda mazimizin gücüne, güzelligine, irfanina ve bilgisine isaret ediyor. Bu sebepledir ki kitap okumayi sadece bos zamanlarda yapilan bir etkinlik olarak görmemek gerekiyor. Kitaplarin bilgi deryasina dalip, hikmet devsirdigimiz bir mekân oldugunu unutmayalim. Ve sadece bilmenin degil, bildiklerimizi bildirmenin ve yasamanin derdinde olalim. Bu kadim topraklarda yasadigimiz için seviniyoruz; ama unutmayalim ki sevinmek kolay, sevmek zordur. Bize bu kadim topraklari emanet eden ecdadimiza ve Rabb'imize karsi sorumlulugun ifadesi olarak daha çok okumak, daha çok bilmek boynumuzun borcudur. Okuma Zamani projemizin bu sorumlulugu bize bir kez daha ve yeniden hatirlatmasini ümit ediyorum. Kitaplarla dostlugumuz daim olsun diyor saygilarimi arz ediyorum” dedi.
Karaman Sosyal Bilimler Lisesi Müdür Yardimcisi Abdurrahman Kurt Okuma Zamani projesi hakkinda bilgiler verdi. “Proje kapsaminda okullarda 20 dakika kitap okunmasi, okul kütüphaneleri zenginlestirilmesi, hizli okuma ve etkili anlama seminerleri düzenlenmesi, liseler arasi münazara etkinliklerinin yapilmasi, reklam panolari düzenlenmesi, çay bahçelerinde bir masanin kitap okuma masasi olarak yapilmasi, otobüs terminali ve tren gari gibi yerlerde kitaplik bulundurulmasi, sinif bazinda kitap okuma düzeyleri takip edilmesi, okuma konusunda sempozyum ve konferans düzenlenmesi ve ögrencilerin yazarlarla bulusturulmasi gibi etkinlikler yer almaktadir” dedi.