Ekolojik Okuryazar Nesiller, Gezegenimizin Ve Insanligin Gelecegini Olumlu Yönde Degistirecek

MEB ve TEMA Vakfi isbirligi ile üç yil önce tohumlari atilan Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi, kök salmaya ve yesermeye devam ediyor.

Ekolojik Okuryazar Nesiller, Gezegenimizin Ve Insanligin Gelecegini Olumlu Yönde Degistirecek
Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi’ne iki yilda 50 ilden 134 ögretmen katildi. Bu yil gerçeklesecek üçüncü Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi ile toplamda 59 ilde ve 249 Ekolojik Okuryazar ögretmen sayisina ulasilacak. Ekolojik okuryazar ögretmenlerimiz, geçtigimiz iki yil içerisinde ögrencileriyle birlikte ekolojik bahçeler olusturdu, sergiler, senlikler düzenleyerek, fidanlar dikti, ögrencilerine dogal varliklari sinirsizmis gibi görmenin ne kadar yanlis oldugunu, dogayi sadece sevmenin yeterli olmadigini, dogaya sadece bakmak degil, bakinca görmek ve yorumlamak gerektigini anlattilar.
Uygulamali ve teorik egitimler ile atölye çalismalarindan olusan Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi, MEB Ögretmen Yetistirme ve Gelistirme Genel Müdürlügü uzmanlari, TEMA Vakfi Bilim Kurulu üyeleri ve çalisanlari ile bilim insanlari, uzmanlar ve STK Temsilcileri tarafindan veriliyor. Ekolojik Okuryazar ögretmenlerimiz ile doganin ilkelerinin günlük yasamdaki yeri ve bu ilkelerle uyumlu yasamin Türkiye ve dünyadaki örneklerini birlikte tartisiyoruz. Ayrica, dogada her seyin birbirine bagli oldugunu, dogayla kurulan her türlü bag ve etkilesimin olumlu ya da olumsuz sonuçlar dogurduguna, dogada hiçbir seyin sonsuz olmadigi gibi, yok olmadiginin da altini çiziyoruz. Çünkü biz insanlar doganin bir parçasiyiz. Doga insanlar olmadan da varligini sürdürmeye devam eder. Ama bizler nefes almak, karnimizi doyurmak, suyumuzu içmek, barinmak, akliniza gelebilecek her türlü durumda dogaya muhtaciz. Oysa doga ihtiyaçlarimizi onu sevmemiz ve korumamiz disinda hiçbir karsilik vermeden bizlere cömertçe sunuyor.
Dünyada nadir örnekleri görünen ekolojik okuryazarlik programini MEB’in destekleri ile ülkemizde ve üstelik de ögretmenlerimize yönelik olarak uygulamaktan dolayi umut doluyuz. Çünkü, egitimlerimize katilarak ekolojik okuryazar olan ögretmenlerimiz, yarinin yöneticilerini, karar vericilerini, meslek sahibi bireylerini yine bu anlayisla yetistiriyorlar. Ögretmenlerin, ögrencilerinin ekolojik okuryazar olmalarini desteklemeleri, gelecekte alinan kararlarin ve atilan adimlarin insan-doga çatismasini artiran bir yönde degil dogayla uyumlu bir yasam yönünde atilmasini saglayacak.
Günümüz çocuklari maalesef sokaga çok az çikiyor, vakitlerinin büyük çogunlugunu evde bilgisayar veya televizyon basinda, okulda ise siniflarda geçirerek, ‘kutulanmis çocuklar’ haline geliyorlar. Oysa arastirmalar topraga dokunan, dogayi gözlemleyen, hisseden, koklayan, merak ederek kesfeden, dogayla temas eden çocuklarin, bedensel sagliklarinin, duyularinin güçlendigini, özgüvenlerinin arttigini, okul basarilarinin ve yaraticiliklarinin gelistigini gösteriyor.
MEB ve TEMA isbirligi ile hayata geçen Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi, ögretmenlerimizin bilgi dagarciklarini yeni yöntemler ve farkli bir bakis açisiyla gelistirerek, ‘okur ve yazar’, yani ‘bilen ve uygulayan’ nesillerin yetismesi için daha donanimli hale getiriyor.
Milli Egitim Bakanligi Ögretmen Yetistirme ve Gelistirme Genel Müdürlügü ve TEMA Vakfi tarafindan uygulanan III. Ekolojik Okuryazarlik Ögretmen Egitimi, 18-28 Haziran 2013 tarihleri arasinda Yalova Esenköy Hizmetiçi Egitim Enstitüsü’nde gerçeklestiriliyor.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284