Olayi gerçeklestiren teröristlerin avukat cübbesi giyerek sahte kimlikle savcinin odasina kadar girdiklerini belirten Yilmaz, ''Olayin avukatlara yönelik olumsuz bir algiya dönüsmemesi gerekir'' dedi. Olayin henüz sicakligini korudugunu ve kabahat aranacak yerin avukatlar olmadigini belirten Yilmaz, ''Olayin sicakligi içinde olaydan avukatlari, onlarin adliyeye giris biçimlerini sorumlu tutmaya yönelen haksiz ithamlari ve kara propagandayi kabul etmek mümkün degildir. Olayin açik bir terör eylemidir. Menfur saldiri sehit Cumhuriyet savcimizin sahsinda Türkiye’de hukukun üstünlügüne ve demokrasiye inanan tüm insanlari sindirme, onlara gözdagi verme girisimidir. Bu saldiri alçakça bir terör eylemidir. Terörün inanci ve felsefesi olmaz. Adalet yolunda hizmet veren yargi sehidimizin serefle tasiyarak geride kalanlara emanet ettigi adalet mesalesi, ayni kararlilikla meslektaslari tarafindan tasinacaktir. Bu tarz saldirilar yargi mensuplarimizi çiktiklari yolda yürümekten alikoyamayacak ve onlari yildiramayacaktir. Henüz meslektasimizin acisini bile yasamamiza izin verilmeden, bir takim medya organlarinda olaydan avukatlari, onlarin adliyeye giris biçimlerini sorumlu tutmaya yönelen haksiz ithamlari ve kara propagandayi kabul etmek mümkün degildir. Saldirganlar avukat degildir ve kesinlikle teröristtir. Varlik sebebi hukukun üstünlügünü, hak ve özgürlükleri korumak olan avukatlarin bu müessif olaydan hareketle hedef haline getirilmesi, sorumlu tutulmaya çalisilmasi kabul edilemez. Süreç içerisinde yapilan açiklamalarda Hukuk camiasini rencide edecek söylemlerden kaçinilmasi gerekir. Buradan alinmasi gereken ders, ortak akil ile adliyelerin güvenlik sorununun giderilmesi olacaktir. Saldiriyi nefret ve siddetle kiniyor, Savciligi süresinde Karaman'da da görev yapmis olan merhum Sehidimize Allah’tan rahmet, basta kederli ailesi olmak üzere, yakinlari ve tüm yargi camiasina sabir ile metanet diliyorum. Yargi camiamizin ve Milletimizin basi sag olsun" dedi.