KMÜ’de Dünden Bugüne Ekonomi Konusuldu

Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Genç Ekonomistler Ögrenci Toplulugu tarafindan ‘Dünden Bugüne Ekonomi’ konulu panel düzenlendi. Etkinlik öncesinde panelistler KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen’i makaminda ziyaret etti.

 KMÜ’de Dünden Bugüne Ekonomi Konusuldu

Moderatörlügünü Doç. Dr. Mehmet Alagöz’ün yaptigi ve akademisyenler ile ögrencilerin yogun ilgi gösterdigi panele Prof. Dr. Ahmet Ay ve Yrd. Doç. Dr. Sinem Yapar Saçik konusmaci olarak katildi.

Saygi durusu ve Istiklal Marsi’nin okunmasiyla baslayan panelin açilis konusmasini yapan Doç. Dr. Mehmet Alagöz, panel ve konusmacilarin deginecekleri konular hakkinda bilgi verdi.
“Transatlantik Anlasmasi dünya ticaretini etkileyecek”
Prof. Dr. Ahmet Ay, gelismis ülkelerin güçlerini devam ettirebilmek amaciyla ihracatlarini artirmaya ihtiyaç duyduklari belirterek, ABD ve AB ülkelerinin bu kapsamda Transatlantik Ticaret ve Yatirim Ortakligi (TTIP) Anlasmasini yaptiklarini söyledi.
Dünya ticaretinde serbest dolasim anlasmalarinin basarisiz olmasi sonucunda ülkelerin kendi aralarinda bu tip ikili anlasmalara yöneldigini ifade eden Prof. Dr. Ay, “Transatlantik anlasmasi yalnizca ABD ve AB ülkelerini kapsayan bir anlasma degil aslinda. ABD ve Avrupa Birligi küresel nüfusun onda biri ile dünyadaki GSYIH’nin (Gayri Safi Yurtiçi Hâsila) yarisini, uluslararasi ticaretin üçte birini gerçeklestirmektedir. Bu bakimdan ele alindiginda bu anlasma sonucunda dünyanin en büyük serbest ticaret alaninin olusmasi beklenmektedir.” dedi.
“Türkiye anlasmaya dâhil olamazsa bu durumdan olumsuz etkilenir”
TTIP’nin Türkiye açisindan önemine de deginen Prof. Dr. Ahmet Ay, Transatlantik Anlasmasi ile, ABD ürünlerine AB üzerinden Türk pazarina serbest bir giris imkâni saglanirken Türkiye’nin ABD’ye ihracatinin ise gümrük vergisi gibi uygulamalara tabi olmaya devam edecegini belirtti. Prof. Dr. Ay, Türkiye’nin anlasmaya dâhil olmamasi durumunda GSMH (Gayri Safi Millî Hâsila) ve ihracat oranlarinin bundan olumsuz sekilde etkilenecegini söyledi.
“G-20’ye ev sahipligi yapmak ülkemiz açisindan önemli bir gelisme”
Türkiye’nin gelecek yil G-20’ye ev sahipligi yapacak olmasina da deginen Prof. Dr. Ahmet Ay, dünyanin en büyük ekonomileri arasinda yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birligi Komisyonu'ndan olusan bu zirveye ev sahipligi yapmanin Türkiye açisindan önemli bir gelisme oldugunu ifade etti. Prof. Dr. Ay, “G-20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85'ini olustururken, dünya ticaretinin yüzde 80'ini gerçeklestiriyor. Bu ülkelerin toplam nüfusu ise dünya nüfusunun yüzde 75’ine denk geliyor. Böyle bir zirvede konusulacak konu basliklarinin belirlenmesinde ülkemizin de söz sahibi olmasi süphesiz önemli bir gelismedir.” seklinde konustu.
“Ekonomik kalkinma, ekonomik büyümeden daha önemli”
Yrd. Doç. Dr. Sinem Yapar Saçik ise Türkiye’deki ekonomik veriler üzerine slaytlar esliginde bir sunum yapti. Yrd. Doç. Dr. Yapar Saçik, “Ekonomik büyüme elbette önemli fakat ekonomik kalkinma bizim için daha önemli olmali. Ekonomik büyümeyi hedeflerken insani göz ardi etmemek gerekiyor. 1923 yilindan itibaren her yil düzenli olarak yüzde 5 büyüme saglayan ülkemizde, 2003-2007 yillarini kapsayan dönemde yillik yüzde 7 gibi bir büyüme yasandi. Türkiye’nin bu dönemde böyle bir büyüme saglamasi yabanci sermayenin ülkemize olan ilgisi ve yapilan özellestirmelerdir.” dedi.
“Ekonomimiz büyüyor fakat issizlik azalmiyor”
Yrd. Doç. Dr. Sinem Yapar Saçik, normal sartlarda ekonomisi büyüyen ülkelerde issizlik oranlarinin azalmasi gerektigine dikkat çekerek, ülkemizde bu olayin tam tersinin yasandigini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Yapar Saçik, “Türkiye’de büyüme sagladigimiz yillarda dahi issizlik oranlari artis gösteriyor. Buna istihdam yaratmayan büyüme diyoruz.” seklinde konustu.
Türkiye ekonomisinde göze çarpan özelliklere bakildiginda enflasyonun normal degerlerde seyrettigini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Sinem Yapar Saçik, “Issizlik ve hane halkinin borçlanma oranlarinin yüksek çikmasi olumsuz bir gelisme. Bunun yani sira dört kisilik ailenin yoksulluk siniri 4 bin TL civarinda ve ülkemizde bu sekilde yasayan ailelerin orani yüzde onbes olarak göze çarpiyor. Egitim harcamalarinin ekonomideki payi giderek artiyor, bu güzel bir gelisme fakat önemli olan bu gelismenin egitim kalitesine yansimasidir.” dedi.
“67.7 milyon cep telefonu kullanicisi; 67.5 milyon okuma yazma bilen var”
Yrd. Doç. Dr. Yapar Saçik, 2003 yilinda yüzde 25 olan ortalama tüfe oraninin 2004 yilinda bir anda yüzde 8.6’ya düsmesinde Merkez Bankasi’nin enflasyon oranlarini hesaplamadaki yöntemini degistirmesinin etkili oldugunu belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Yapar Saçik, Türkiye nüfusunun yüzde 45’inin internet kullanicisi ve 67.7 milyon kisinin cep telefonu kullanicisi olduguna vurgu yapti. Yrd. Doç. Dr. Yapar Saçik, buna karsin okuma yazma oraninin yüzde 90’da kalmasini ve bunun da 67.5 milyon kisiye denk gelmesini ise ilginç buldugunu söyledi.
“Tüketmeyi sevdigimiz gibi üretmeyi de sevmeliyiz”
Son olarak söz alan Doç. Dr. Mehmet Alagöz ise toplumumuzun tüketmeyi seven bireylerden olustugunu belirterek, “Tüketmeyi sevdigimiz gibi üretmeyi de sevmemiz gerekiyor. Birey olarak üretim amaçli düsünemedigimiz sürece ekonomimizi düzeltemeyiz.” dedi.
Panelin sonunda Prof. Dr. Ahmet Ay ve Yrd. Doç. Dr. Sinem Yapar Saçik’a plaket takdim edildi. Ayrica Türk Kizilay’i Konya Kan Bagisi Müdürlügü tarafindan da Doç. Dr. Mehmet Alagöz’e, KMÜ’de gerçeklestirilen kan bagisi kampanyasina verdigi destekten ötürü plaket takdim edildi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284