Koçak’tan “Bildiklerimizin Tutsağıyız” Kitabı 

Gazeteci-Yazar Osman Nuri Koçak’ın kitabı “Bildiklerimizin Tutsağıyız” isimli kitabın tanıtımı yapıldı. 

Koçak’tan “Bildiklerimizin Tutsağıyız” Kitabı 

Hatuniye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kahvaltı ikramı ile başlayan kitap tanıtımında Koçak’ı gazeteci meslektaşlarının yanı sıra eşi Nuran Koçak, eski Belediye Başkanı Yaşar Evcen de yalnız bırakmadı. 
10 Ocak Aktif Çalışan Gazeteciler Günü’nde kahvaltıda misafirlerini ağırlayan Koçak “Bizler ünü bol fakat unu olmayan bir işi sıkıntıların bolca olduğu bir dönemde icra ediyoruz.  Öncelikle bu işe emek veren bütün gazetecilerimizin gününü kutluyorum. Ülkemiz 10 yılda 1 kitap okuyor. Dünyanın en çok kitap okuyan ülkeleri İngiltere, Fransa ve Japonya bunların yıllık kitap okuma oranı 23 ile 27 kitap arasında. Türkiye’de toplam 1152 tane kütüphane var. Almanya’da 10 bin kütüphane, İspanya’da 5 bin 100 kütüphane var. Kütüphanecilik alanında dünyanın 86. Sırasındayız. Genel ihtiyaçlar sıralamasında kitap 235. Sırada. Dünyada kitap başına düşen harcama oranı 1,3 dolar, Türkiye’de ise 25 cent. Yani 7 lira bizde 35 kuruş. Bu ortalama Afrika ortalamasının gerisinde. Okullarda en çok okunan kitap ise Saftirik. Fen, edebiyat, sanat, araştırma dizileri kitapçıların raflarında çürüyor. 1965 rakamlarına göre üniversite sayılarımız bugün 15 kat artmış 1965 yılına göre okuma yazma oranımız yüzde 65 oranında azalmış. Kütüphanelerimiz var ama ne kadar kütüphane ruhuna uygun yaşadığı konusunu hiç konuşmayalım. Kütüphaneler yerine kafeler, cep telefonu büfeleri çığ gibi artmakta. Büyüklerimizin okuduğu kitapların kalitesi cinayet, cinsellik ve aşk kitaplarıdır. Çok az araştırma, inceleme ve bir kısım dini eserlerdir. Üniversite mezunlarımız dilekçe yazamıyor. Üniversite mezunlarımız mektup yazamıyor. Mektup yazdırıyoruz altına adını yazmıyor. Dilekçe yazıyor altına adresini yazmıyor. 4 kişilik bir aile ortalama cep telefonuna 175 lira para ödüyor. Aynı aile kitaba 5 lira veriyor. Öğretmenlerimiz çocuklarımıza okuma alanında model olamıyorlar. Çünkü öğretmenlerimiz kitap okumuyor. Okumayan okutamıyor. Dünyanın en güzel kitabına inanıyoruz. Okumayı Allah’ın doğrudan emri olduğu halde topluma vermekte beceremiyoruz. Günde 6 saat televizyon izliyoruz. 4 saat internete ayırıyoruz. Kitaba ayırdığımız süre ise 6 dakika. Okumayan bilmez, bilmeyen bilene tabi olur, bilmeyenin onurlu, haysiyetli yaşam hakkı olmaz, kalmaz. Bilmeyen birbirini bilmez. Birbirini bilmeyen birbirinden kuşku duyar. Birbirinden kuşku duyan bir süre sonra birbirine düşman edilir. 12 Eylül bütün kötülüklerinin yanında bizim kuşağa öğrenebilenlere bir şey öğretti. Oturup kendimizi sorguladık. Bu anlattıklarımın hepsini cezaevlerinden öncesinde ve sonrasında kendimize uygulayarak test etme imkânı bulduk. Ben o günden sonra bir şeye yemin ettim. Dedim ki bu toplum dövüşmüyor. Bu toplum dövüştürüyor. Devrimcisinin içerisinde hain var. Akıncısının içerisinde hain var. Ülkücüsünün içerisinde hain var. Yerleştiriliyorlar tanımıyoruz ve kapalı bu örgütler. Bunlar herkesin malı olmalı. Açıldığı zaman içimdeki onları o urları bizi dövüştürenleri dışarıya püskürtme imkânımız olur. O günden sonra çok hızlı yazmaya başladım. Günler geceler yazmaya başladım. Bildiklerimizin Tutsağıyız kitabının hacmi 2 bin sayfanın üzerinde. Muhtemelen 4 cilt olacak. 3 ciltle sınırlamak istemiştim. Fakat 4 cilt olacak. Bu da bir tefekkür düşünce kitabı. Düşünce dünyamı paylaştım bu kitabımda” diye konuştu.


 

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2019, 13:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284