Ülkü OHükümet suni gündemler yaratarak, kivilcimlari yangina dönüstürerek, toplumsal kutuplasmayi derinlestirerek devletin üniter yapisini, milletin birligini, toplumun dokusunu bozacak adimlarini saklamanin gayretine düsmüstür. Bölgemizde yasanan gelismelerde alinan pozisyonlar yanlis, verilen kararlar isabetsiz, gerçeklestirilen hamleler beyhudedir. Stratejik derinlik içine düsülen acizlik kuyusunu ifade etmede yetersiz kaldigindan “degerli yalnizlik” gibi manasiz sözlerin ardina saklanma gayretine girilmistir. Asil olan Basbakan’in küresel aktörlere teslim oldugunu büyük bir gururla açikladigi “BOP es baskanligi” vazifesinin beklenen sonucudur. Ortaya çikan hal apaçik kabul edilmis çaresizliktir. Ülkesinin sinirlarini koruyamayan, hudut namustur ifadesi baglaminda degerlendirildiginde “milletin namusunu çigneten” bir idarenin Ortadogu batakliginda mazlumlarin hamisi olmaya çalismasi “iyi niyetle” izah edilmesi mümkün olmayan bir haldir. Hükümetin Ortadogu’daki çikmazi aslinda ülkemizde yasananlarin gündem degistirilerek örtbas edilmeye çalisilmasindan öte degildir. 15 Agustos 1984 günü Siirt’in Eruh Ilçesinde Süleyman Aydin’in sehit edilmesiyle baslayan PKK terörü, 15 Subat 1999 tarihinde örgüt elebasinin yakalanmasiyla durma ve dagilma noktasina gelmistir. Ancak ilk eylemin üzerinden 29 yil geçmesinin ardindan gelinen nokta ise apaçik ortadadir. Bugün artik,
- Terör örgütünün ilk eylemi BDP Diyarbakir Il Baskanligi tarafindan Istasyon Meydani’nda kutlaniyor.
- Nevruz Kutlamalari esnasinda terör örgütü elebasinin sözde yol haritasi milletvekilleri tarafindan okunuyor yüz binlerce kisilik kalabaliklar tarafindan alkislaniyor, TV kanallari takip ediyor, iktidar sessiz kaliyor.
- Terör örgütü ve siyasi uzantilari muhatap alinarak hükümetin yol haritasi çiziliyor. Çözüm süreci, demokratiklesme süreci vs. isimleri altinda bölünmenin güzergahi belirleniyor.
- AKP milletvekilleri terör örgütü üyelerinden evlatlarimiz, kardeslerimiz diyerek bahsediyor.
- CHP bölünme sürecine kredi verdigini en bastan genel baskaninin agziyla ifade ediyor.
- Ankara’nin ortasinda TBMM’ye 6km uzakta dahi terör örgütü paçavralari asilarak günlerdir gösteriler tertipleniyor.
- Terörist mi, kaçakçi mi oldugu halen açikliga kavusmamis olanlarin ailelerine 123,000’er TL tazminat veriliyor.
- Uyusturucu ve sinir kaçakçiligi gibi örgütün mali kaynaklarini kesmek için hiç bir tedbir alinamiyor, alinmak istendigi takdirde köylerden güvenlik güçlerimizin üzerine ates açiliyor.
- Imrali’daki caninin bütün istekleri sirasiyla yerine getirilerek, odasi degistiriliyor, kadinli erkekli mahkumlar naklediliyor, gelenleri begenmiyor yenileriyle degistirilmesini istiyor, örgütü cezaevinden yönettigi yetmiyor, hükümeti parmaginda oynatiyor.
- Isteklerini kabul ettiriyor, yenilerinin kabul edilmemesi halinde neler olabilecegine dair tarih vererek tehditler savuruyor.
- Hükümet PKK ve uzantilari olan KCK, PYD, HPG ve diger örgütlerin bulunduklari bölgelerdeki temsilcilerini Devlet’e ait uçaklarla Disisleri Bakani ve Basbakan’la görüsmeye getiriyor.
- Sinirimizin hemen yaninda örgütün Suriye uzantilari sözde örgüt paçavralarini göndere çekerek bagimsizlik ilan ediyor.
- Ülkemizin içerisinde yol kesiliyor, kimlik kontrolü yapiliyor, haraç toplaniyor, mahkemeler kuruluyor; kisacasi devletin iradesi hiçe sayiliyor.
Bütün bunlara karsi iktidar, ana muhalefet ve terör örgütünün siyasi uzantilari kulaklari Imrali canisinde, gözleri okyanus ötesinde tam bir inanç ve imanla küresel oyunlarda basrol kapma yarisinda en ileride olmanin gayretini gösteriyor.
Büyük Türk milleti!
Yasanan bu süreçte herkesi üzerine düsen vazifeyi yerine getirmeye çagiriyoruz.
Ülkemizin kaybedilen günlerinin hiç bir sekilde telafisinin olmayacaginin ayrimina vararak,
Yarinlarimiza karsi sorumlulugumuzun, dünlerimize karsi borcumuzun idrakinde,
Ihanetin bagrina hançer olup saplanacak,

Büyük Türkiye’yi hep birlikte insa edecegiz.
Unutma ki:
Sahipsiz olan memleketin batmasi haktir;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktir!