Ancak, bir ay boyunca saglikli oruç tutabilmek, sikinti yasamamak için dikkat edilmesi gereken hususlari bu yil da ramazan ayi öncesinde hatirlatmakta yarar görüyoruz.

Karaman Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmani Berat Ünüvar Ramazan ayinda nasil beslenilmesi gerektigi konusunda yaptigi açiklamada bu kutsal ayda vücudun dinlendigi, toksinlerinden arindiginin unutulmamasi gerektigini vurguladi. Ögünlerin sahur, hafif Iftar, aksam yemegi ve ara ögün seklinde düzenlenebileceginin altini çizdi.

Beslenme Uzmani Berat Ünüvar açiklamasinda sunlara degindi:

- Iftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gerekir. Ani mide gerginligi hem tansiyon yükselmesine hem de insülin gibi kan sekerini dengeleyen hormonlarin hizli salgilanmasina sebep olur.

- Kan sekerinin dengeli gitmesi için sahura mutlaka kalkilmali

- Azar azar ve iyi çigneyerek yemek yenilmelidir.

- Yemeklerin seçiminde çok yagli, çok tuzlu ve asiri tatli besinlerden kaçinin. Bunlarin yerine hazmi kolay, mide bagirsak sisteminde uzun süre kalabilen tokluk hissi saglayan proteinli ve lifli yiyecekler tercih edilmelidir. Bu besinler; tam tahilli ürünler, süt ürünleri, et çesitleri, yumurta, sebze ve meyvelerdir. Lifli yiyecekler tercih edilerek, Ramazanda en sik görülen sorunlardan biri olan kabizlik problemi de önlenebilmektedir.

- Sebze yemekleri ve tercihen zeytinyaglilar, salatalar yaz günlerinde en iyi seçimdir.

- Kiymali sebze yemekleri veya tahil çorbalari, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimi unutulmamalidir.

- Sahurda çok tuzlu ve baharatli yiyecekler yenilmemelidir.

- Ayrica sindirim sisteminin zorlanmamasi için krema ve mayonezli yiyeceklerden yaz aylarinda uzak durulmalidir.

- Vücudun günlük 2 lt sivi ihtiyaci azar azar siskinlige neden olmadan, iftardan sahura kadar geçen sürede alinmalidir. Bununla birlikte alternatif sivi kaynaklari; geleneksel içecegimiz ayran, limonata (sekersiz), taze sikilmis meyve sulari, prebiyotik özelligi olan kefirde bu sicak günler için en iyi seçimlerdir.

Sivi ihtiyaci yeterince karsilanmazsa tansiyon düzensizligi, yorgunluk, bas agrisi ve halsizlik gibi önemli belirtiler söz konusudur

Sahur yemekleri

* Kahvalti tarzinda hafif olmalidir. Arzu edilirse çorba da içilebilir.

* Kahvaltiliklarin da asiri tuzlu ve yagli olmamasina özen gösterilmelidir.

* Sucuk, pastirma, sosis ve salam özellikle kaçinilmasi gereken besinlerdir.

Iftarda;

Tüm gün aç ve susuz kalan kisiler orucu açarken, özellikle yaz aylarinda oldugumuz da düsünülürse, fazlaca sivi gidalara yüklenmekten kaçinmali, asitli içecekler çok tüketilmemeli veya 3-4 çesit yemek bir arada ve hizli bir sekilde yenmemeli. Aksi durumlarda midede sislik hissi, reflü, midede yanma, eksime, gaz sikâyetleri kaçinilmaz olur.

Oysaki iftar yemegine hafif yiyeceklerle baslamak daha dogrudur.

* Ilk etapta çorbalarla baslanmali “baslangiç için çok sicak olmayan ilik çorba en uygun yiyecektir. Bagirsak problemi olanlar çorbalarina dogal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler”

* Biraz ara verip zeytinyagli bir sebze yemegi veya salatalarla devam edilebilir.

* Daha sonra ana et yemeklerinden biri seçilebilir.

* Yemek sonrasi yenilecek tatlilarin hamurlu ve kizartma islemine ugramis bir tatli olmamasina dikkat edilmeli sütlü tatlilar tercih edilmelidir. Ramazanin simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatli olarak kabul edilebilir, haftada 1-2 kez sütlü tatli yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine degil iftardan 1- 2 saat sonra yenilmesi daha uygun olur.