ORTA Vadeli Yenilenebilir Enerji Raporu’nu geçtigimiz hafta yayinlayan Uluslararasi Enerji Ajansi (IEA), özellikle bazi Avrupa ülkelerinde devlet tesviklerinin kisilmasi sonucu, gelecegi ve ne kadar büyüyecegi sorgulanmaya baslanan yenilenebilir enerji sektör için parlak bir tablo ortaya koydu. IEA, raporda, hidroelektrik, günes, rüzgâr ve diger yenilenebilir enerji kaynaklarindan üretilen elektrik miktarinin 2016 yilina kadar dogalgazi geçecegini ve nükleerin iki katina ulasacagini söyledi. Özellikle gelismekte olan ülkeler, artan elektrik ihtiyaçlarini daha çok rüzgâr, günes ve hidroelektrik santralleri
kurarak karsilamaya basladi.
ELEKTRIGIN DÖRTTE BIRI
Yenilenebilir enerjinin gelecegini sorgulayanlar, en azindan orta vadede bu sektörde yavaslama beklemesin. IEA’nin yenilenebilir enerji raporuna göre, zorlu ekonomik kosullara ragmen, yenilenebilir enerji önümüzdeki bes yilda yüzde 40 büyüyecek. Hatta hidro, günes, jeotermal, biyoyakit ve rüzgârdan olusan yenilenebilir sektörü, enerjide en hizli büyüyen sektör olacak. Bes yilda yenilenebilir enerjiden üretilecek elektrigin yüzde 40 artis gösterecek olmasi, 2018 yilinda küresel çapta üretilen tüm enerjinin dörtte birinin (yüzde 25) bu kaynaklardan gelecegi anlamini tasiyor. 2011’de yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payi yaklasik yüzde 20’ydi.
FOSILE 6 KAT TESVIK
Uluslararasi Enerji Ajansi Icra Direktörü Maria van der Hoeven, geçtigimiz hafta raporu tanitirken yaptigi konusmada, maliyetleri düsmeye devam eden yenilenebilir enerjinin kendi avantajlarini sundugunu ancak hükümetlerin de destek verme noktasinda fazla rahat davranmamasi gerektigini dile getirdi. Van der Hoeven, yatirimcilar için bir numarali düsmanin “belirsiz politikalar” oldugu konusunda uyarida bulunurken, “Birçok yenilenebilir enerji artik yüksek tesviklere ihtiyaç duymuyor. Ancak öngörülebilir ve güvenli piyasa açisindan hala uzun vadeli politikalara gereksinim var. Halen dünya çapinda fosil yakitlara verilen devlet destegi, yenilenebilir enerjiye verilen ekonomik tesviklerin alti kat üstünde” diye konustu.
ASLAN PAYI HES’TE
Rapora göre, yenilenebilirdeki büyümenin agirligi hidroelektrikte (HES) olacak. Ancak HES disindaki yenilenebilir enerji türleri de 2018 yilina kadar üretimdeki paylarini ikiye katlayacak. Öte yandan yenilenebilir enerjideki büyüme, daha çok gelismekte olan ülkelerde gerçeklesecek. Bugünden 2018’e kadar olan sürede, yenilenebilir enerjideki artisin üçte ikisi Çin’in basi çektigi OECD disi ülkelerde gerçeklesecek.
Nükleeri sollayacak
1- Hidroelektrik, rüzgâr, günes gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik önümüzdeki 5 yilda yüzde 40 artacak.
2- Küresel enerji karisiminda, yenilenebilir enerjinin payi 2018 yilina kadar yüzde 25 olacak.
3- 2016’ya kadar yenilenebilirden elektrik üretimi dogalgazi geçecek ve nükleerin iki kati olacak böylece Elektrik üretiminde kömürden sonra ikinci siraya yerlesecek.
‘Süpheci hükümet’ en büyük engel
ULUSLARARASI Enerji Ajansi, tüm bu tahminlerin “kesin” olmadiginin da altini çizerek, hem özel sektör, hem kamu yatirimlarinin küresel ekonomik durumdan etkilendigini vurguladi. Ekonomik kosullar sonucunda önemli tesvikler ve arastirma programlarinin tehdit altinda kalabildigini vurgulayan IEA, “Yenilenebilir enerjinin önemi konusunda süpheci olan hükümetler de sorun teskil ediyor” uyarisi yapti. Yenilenebilir enerji yatirimlarinin daha çok yükselen piyasalarda artis gösterecegi vurgulanirken; yalnizca Çin’in, büyümenin yüzde 40’ini tek basina üstlenmesi bekleniyor.
En siki rakip ‘kaya gazi’
RAPORDA, bazi ülkelerde yenilenebilir enerjinin hala “ekonomik olmayan engel”lerle karsi karsiya kaldigi, bunlardan bazilarinin “külfetli izin islemleri” ve “sosyal kabul sorunlari” oldugu vurgulandi. Yenilenebilir enerjinin hala diger kaynaklarla rekabet halinde oldugu da belirtilerek, özellikle her yerde ucuz kömür olmasinin ve kaya gazinin siki birer rakip oldugu kaydedildi.
HES’ler önde
YENILENEBILIR enerjinin daha yaygin hale gelmesi elbette çevrecileri sevindiriyor. Ancak özellikle çevresel açidan raporda dikkat çeken bir unsur da yenilenebilirdeki büyümenin agirlikla HES’lerden kaynaklanacak olmasi. Çevreci gruplar, baraj yapimi gerektirdigi ve akarsu ekosistemlerine zarar verebildigi için HES’lere karsi çikiyor.
Kaynak Hürriyet