Sofokles, Bursa’nin düsmesinden sonra yanina aldigi bir fotografçiyla Osman Gazi’nin türbesine gitti. Askerleri, Osman Gazi’nin türbesinin tahta kapisini omuzlayarak, çatirtilar içinde kirdilar. Sofokles, Osman Gazi’nin sandukasina geldi. Önce sandukanin basinda içkiler içildi. Sonra Sofokles, ayaga kalkti ve “Kalk ey Osman, senle vurusmaya geldim”diye naralar atti. Ardindan sarhos haliyle Osman Gazi’nin sandukasina birkaç tekme atarak, büyük bir zafer kazanmis edasi ile fotografçisina döndü; Osman Gazi’nin nasinin basinda, elinde kiliciyla bir hatira fotografi çekmesini emretti. Fotograf çekildi. Sofokles, çektirdigi fotografi ülkesine gönderirken, arkasina su notu düstü “Ordularimiz Bursa’ya hâkimdir. Su anda Osmanli Devleti’nin kurucusu Osman, ayaklarimin altindadir.” (1)
Evet, bunlari Türk’leri uygarlastirmak için Anadolu’ya giren uygarlik ordusunun! bir ferdi söylüyor. Yani, Irak’a demokrasi getirmek için ve ülkemizde bazi kesimlerinde yardimci olmaya çalistiklari ABD’nin demokrasi ordusu! gibi…
Tarihe dokundum ve tarihten bir kesiti aktardim.
Bu kesit, emperyalizmin Anadolu insanini kölelestirmek için Anadolu’ya girisi nedeniyle olusan insanligin karanlik yüzüdür.
Insanligin kararan bu yüzü, Anadolu’nun bozkirlarinda;
Mustafa Kemal, Ismet Inönü, Fevzi Çakmak, Celal Bayar, Kazim Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat, Fethi Okyar, Kiliç Ali, Cafer Tayyar, Sütçü Imam, Sahin Bey ve yüzlerce kahramanla birlikte Anadolu’nun yigit evlatlari emperyalizme vurduklari darbe sonunda tekrar agarmis ve tüm mazlum uluslari da agartmistir.
20.Yüzyil baslarinda, hanedanlar çökmüs, imparatorluklar dagilmis, yükselen deger: “ulusçuluk” ve “Ulus Devletleri” olmustur. Anadolu’nun yigit insanlari, önderleriyle birlikte bu degerleri algilamis ve geregini de yapmistir. Yani bir ulus devlet kurup monarsiden cumhuriyete geçmistir.
Ulus devlete ve cumhuriyete yönelik her türlü tehdit ve tehlikelere karsi da her zaman karsi koymuslardir.
Iste, günümüzde yapilan tartismalarin odaginda; bu tehdit ve tehlikeleri yasatanlarin, bazi kesimler tarafindan, masum olduklari ve eylemlerinin de kutsal oldugunu ortaya koyma çabalari bulunmaktadir.
Büyük gazetelerin büyük kalemsorlari, TV kanallarinin demirbaslari söyleyin: Ingiltere, Fransa, Italya, Yunanistan ve Ermeniler, Anadolu’ya;
gül sunmak, karanfil atmak ya da servet dagitmak için mi geldiler? Bunlar neden Anadolu’dadirlar ve biz neden bunlarla bir sicak savas içindeydik?
Yüzlesin tarihimizle haydi ne duruyorsunuz?
Her sey bir yana: Biz, Kurtulus Savasimizi verme noktasina neden geldik, bizi bu noktaya hangi zihniyet getirdi? Asil yüzlesmemiz gereken konu ve gerçek iste bu…
Bu kesimlere önerim:
Kurtulus Savasi kazanildi ve bir ulus devlet ve bir cumhuriyet kuruldu. Bu bir gerçek. Bu gerçegi kabül edin artik…
Samimi olalim. Son günlerde yapilan tartismalarin hedefinde Atatürk ve O’nun silah ve düsünce arkadaslari var. Amaç, bunlari karalamak. Bu karalama kervanindakilere önerim: Kurtulus Savasimiz ile ilgili çok sayida kaynak ve eser var. Bunlari okuyun, biraz bilginiz olsun… Ayrica bu insanlari içinize sindirin artik. Bu tarihin size verdigi bir insani görevdir. Sizlere düsen bu insani görevi yerine getirmektir. Artik susun ve gerçeklere gözünüzü açip, görmeye ve algilamaya çalisin.
Unutmayalim, hiç kimse tarihe mal olmus büyüklerin mezarlari baslarinda bir daha içki içmesinler. Bunun için çalisalim, bunun için yasayalim. Bütün enerjimizi yarinlari kurmak için harcayalim. Harcayalim ki; Anadolu’nun bu mazlum ve yoksun insanlari bir daha kurtulus savasi verme noktasina gelmesinler.
Bu güne kadar, mezhep ve etnik eksenlerde tartismalar yapildi ve de yapiliyor. Uygarlasma yolunda ne kadar mesafe kat ettik?
Anayasa hazirliginda artik bu eksenden çikip, demokrasiyi bütün kurum ve kurallariyla kurmaliyiz. Demokrasinin en önemli alt yapisi ekonomiyi güçlendirmeliyiz. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandirmaliyiz. Bunun içinde eksenimiz “Insan” olmalidir.
Demokrasi havarileri sizler ne dersiniz?
(1) Doç. Dr. Kemal Ari, Türk Devrim Tarihi, II. inci Cilt, S: 82
