Kadinlar Günü Kutlu Olsun!

Her gönül oksanmak ister, sevdiklerinizden övgü ve sevgi sözcüklerini esirgemeyiniz derim dostlarima. Bu sözümün uzantisi olan yasam felsefemden hareketle özel günleri destekleyip paylasanlardanim.
 Her gün daha da agirlasan günlük yasamin sikintilari arasinda birkaç günlük de olsa, hedeflenen duygularin desteklenmesi ve tepkilerin tetiklenmesi yaninda gönüllerin oksanmasi için sempatik bahaneler olarak degerlendiririm özel günleri. Anilan günlerden daha çok önemsedigim 8 Mart Dünya Kadinlar Günü ve benzer içerikteki Anneler Günü dür.
Özellikle ataerkil toplumsal yasamla birlikte erkek egemen deger yargilari yayginlasip kadin ikinci planlara itilmis, horlanmis, ezilmis. Insan sevgisinin ask kelimesi ile özellestirilen ve göstermelik olarak yasamin merkezine oturtulan, ugruna soyut dizeler yazilan kadinin, gerçek yasamda ikinci plana itilmesi ve ezilmesini toplumsal çeliskilerimizin en büyügü olarak görüyorum.
Kadinlara kötü muamelenin, kadina siddetin yasalarla engellenmeye çalisildigi günümüzde daha da arttigindan bahsedilmektedir ancak bu dogru degildir. Dogru olan; gelisen iletisim ve haberlesme teknolojisi sayesinde kadina uygulanan siddet ve asagilamanin daha genis kitleler tarafindan duyulmasi ve duyurulmasidir.
 Yillardan beri ülkemizde kadin çogunlugunun erkeginden dayak yedigine, horlanip ikinci sinifa itildigini duyar ve tanik oluruz ancak sosyo ekonomik kosullar, gelenekler ve inançlar dogrultusunda bazen de çocuklari ugruna kadin bunu gizlemeye çalisir, yakin çevresi bile haberdar olmaz çektigi azap ve çileden. Kent yasaminin gelisimine paralel olarak farklilasan ve iletisimin gücü ile gelisen anlayislar sayesinde ve medyanin desteginde kadina uygulanan siddet kitleler tarafindan daha net görülür ve duyulur hale gelmistir.
Kutsal inançlarimizda “cennet analarin ayaginin altinda” oldugu belirtilir ama inançlara ragmen kadina siddet uygulanir, önlem olarak meclislerden yasalar çikarilir. Yasalar uygulanir ve caydirici olabilirse geçici çözümler üretecektir ancak yeterli olmayacaktir.
Her konuda oldugu gibi yillardir kanayan bu yaranin ilaci da egitimdir. Ebeveynler erkek çocuklarina gösterdikleri anlayis ve hosgörüyü, kiz çocuklarina da gösterene kadar sorun devam edecektir. Ahlak ve namus kavramlari kadinin cinselligi ve saçinin teli ile esdeger görüldügü müddetçe sorun devam edecektir. Okul vb. ortamlarda kiz ve erkek çocuklar ayristirilmaya çalisildigi müddetçe bu sorun devam edecektir. Kadinlar da en az erkekler kadar ve ayni oranlarda is yasamina, siyasete ve yönetime katilana kadar sorun devam edecektir.
Kadina siddeti erkeklerin lütfu ve anlayisi degil bizzat kadinlarin bilinç, birlik ve dayanismasi önleyebilecektir. Öncelikle analar ve balar kizlarini ogullari ile sözde degil özde esit görebildigi ve bunu yasam biçimine dönüstürebildigi oranda kadin kimligini bulacak, siddetten korunup kurtulacaktir.
Dünyanin neresinde olursa olsun kadina kalkan her eli, anama, bacima, esime ve kizima kalkmis olarak görüyor ve lanetliyorum. KADINA KALKAN ELLER KIRILSIN diyerek tüm kadinlarimizin özel gününü kutluyor, gönüllerince güzellikler dilegimle saygilar sunuyorum. [email protected]
YORUM EKLE

banner284