KARAMAN’DA NELER OLUYOR?

Karaman üzgün,
Karaman konuşamıyor!
Ey Karaman halkı, yüz kızartıcı bu mütecaviz olayın sorumlusu sen değilsin!
Başını dik tut, ve olayı özgürce sorgula!
Şanlı geçmişinin zedelenmesine ve örselenmesine müsaade etme!
Belirli konularda öne çıkardığımız kültürel ve ekonomik etkinlikler nedeniyle “başkent “ olarak övündüğümüz ilimizde öteden beri çok güzel şeyler olmuyor. Geçen yıl Karaman ilinin Ermenek ilçesinde büyük bir maden faciası ve 18 genç insanımızın kaybı ve yürekleri yakan acıları yaşarken bu yıl da İl merkezimize çocuklara tecavüz olayı Türkiye gündemine bomba gibi düştü.
Başlangıçta olayın saklanmaya, gizlenmeye ve üstünün örtülmeye çalışıldığı duyumları olsa da, yüz kızartıcı olaylar bir şekilde patlak verdi.
Karaman bu vahim olaya karşı soğukkanlı davranıp bundan sonra doğabilecek olaylara karşı cesurca bir yaklaşım, çıkış gösteremedi. Maden faciasında olduğu gibi bu cinsel istismar olayında da Türk kamuoyunu İstanbul medyası bilgilendirdi.
Çocukların eğitim yapacağı, kreş, yuva, anaokulu, ilk orta ve lise gibi eğitim kurumları devlet, özel kişiler ve vakıflar tarafından işletilir. Özel kurumların açılışı, faaliyetleri, Milli Eğitim Bakanlığının gözetim ve denetimi altında yürütülür. Okul, kurs, etüt evi vs açılışından MEB’in yüzde yüz onayı alınır. Onay almak/izin almak o kadar zor ki, böyle kötü şeyler yaşanmasın diye aklına esene izin verilmiyor. Son yıllarda bu konuda büyük denetim boşluğu ve gevşekliği ( 4+4+ 4 örneğinde olduğu gibi ) var. Çocukların nerede ne yaptığı, kimlere emanet edildiği belli değil! Bunun da ötesinde MEB Müfettişlerinin (Eğitim Denetmenlerinin) her geçen yıl denetim etkinliği siyasi iktidar tarafından etkisizleştiriliyor.
AK Parti Dönemi’nde, devletin kuralları yerine, siyasi iktidarın ve onların uzantıları/destekleyicileri olan sivil toplum örgütlerinin önü açılınca, gelişi güzel yerlerde, çocukları toplayıp istenilen şekilde yönlendirmek ve eğitmek mümkün hâle geldi. Karaman gibi devlet imkânlarının en iyi şekilde olduğu küçük bir ilde “etüt evi”nin varlığının bir izahı olamaz.
Karaman’daki çocukları istismar eden feci olayda, Sayın Vali’nin, MEB il Müdürü’nün sorumlulukları olsa da “merdiven altı eğitimi “ dediğimiz eğitimin, ortamını iklimini yaratan siyasi İktidarın Karaman İl Temsilcilerinin böyle feci bir olayın yaratılmasında payları büyüktür. Bu facianın ortamını yaratan ve eğitimden bi haber olan siyasi etkinliklerini kemikleştirme sevdasında olan üst düzey siyasi aktörlerdir.
Sözde Asım’ın neslini yetiştirmeye talip olan kurumlar, kuruluşlar, eğitim öğretim konularının inceliklerini bilmediklerinden her zaman böyle beklenmedik sürprizlerle karşılaşmaları muhtemel olacaktır.
Başlangıçta Karaman bu vahim olayın nedenlerini araştıracağı, irdeleyeceği ve sebep ve sonuçları üzerinde bilimsel çalışmalar yaptıracağı yerde olayı kapatmayı denemekle hata etmiştir. Orda başta
Üniversite de dahil özgür düşünce egemen olmadığı için herkes sessiz düşünmeyi tercih etmiş ve sorunlarına sahip çıkamamışlardır. Oysa ki yapılması gereken olayın nedenlerini ve sonuçlarını özgürce analiz ederek/ ettirerek bu tür olaylara bundan böyle meydan verilmemesi şeklinde çalışma yürütmekti. Olaya Karaman’ın sahiplenmeyişi ve ülke genelinde duyarlı kişi ve kuruluşların sahiplenmesi Karaman adına hiç de iyi olmamıştır.
Hiçbir Allah’ın kulu, sivil toplum örgütü, il ve ilçelerinden, göbeği Karaman’a bağlı diğer illerdeki sivil toplum örgütlerinden bir ses seda yoktur. Herkes bu vahim olayın altında ezilmiş, yiğitçe bir haykırış, kınama ve sorgulama göstermemiştir. Durum böyle olunca bu vahim olay karşısında susan başta il milletvekillerini, sivil toplum örgütlerini, , yasal dayanaktan yoksun olarak işletilen eğitim kurumlarına göz yumanları, ne idiği belirsiz kökü dışarıdan dernek ve vakıfların Karaman temsilcilerini mağdurlar adına sorgulamamışlardır. Olay büyüdükten sonra ve CHP olaya el attığında, Baro temsilciliğinden, Sadet Partisi ve Eğitim Sendikası’nın birinden sesler gelmeye başlamıştır.
KMÜ, ketle bütünleşip, kentteki bağnazlığı, kırıp kent halkını aydınlığa doğru yönlendiremediğinden, kuruluş amaçlarını/verdiği eğitimi bulunduğu kente entegre edip kent halkını üst katmanlara çıkaramadığından, diğer bir anlatımla özgürleşmeyi sağlayamadığından /kendi içinde dahil ciddi anlamda sorgulanmalıdır.
KMÜ iyi yönetilmediğinden kentteki sivil toplum örgütleri de yeteri ölçüde Üniversitenin bilimsel ve özgürlük kokan havası ile beslenemediğinden vahim olayların yaşandığı “merdiven altı eğitim” in egemen olduğu Karaman’da bu tür olaylar yaşanabileceği endişesi hep olacaktır.
KMÜ ve diğer sivil toplum örgütleri bugüne kadar aklı başında ülke ve dünya olaylarından haberdar olan ve gençlerin ufkunu açacak kimseleri konferans vermek için Karaman’a davet etme gereğini duymamış kendi içine kapanmış şeffaf ve özgür bir düşünce anlayış geliştireceği yerde kapalı, sesiz içine kapanık düşünceyi yeğlemiştir.
Karaman gittikçe düşünce yönünden aydınlanacağı yerde karanlığa, bağnazlığa doğru sürüklenmektedir. 40-50 sene önceki aydınlığa koşan Karaman ile bugün bağnazlığa koşan Karaman aynı değildir, Karamanlı bu sorgulamalıdır!
Karaman’ı bu hâle getiren anlayış tek parti anlayışıdır. Çocuklara istismar olayı da denetimsiz, sorgusuz, başıboş eğitimin, vahim bir soncudur.
26 Marta 2016 saat 17.30’da HABERTÜRK’ ün yayınında çocuklara tecavüz ilgili olayı analiz eden Prof Dr. Oğuz POLAT, olayın üç yıldır devam ettiğini ve hâlen ilgili vakfın mekânın neden kapatılmadığını, ,Aile Bakanı’nın “ Bir kere olması karalamak için gerekçe olamaz,” şeklindeki beyanı ile iktidar partisinin Meclis’te konuyla ilgili bir araştırma önergesi verilmesine başta direnmesi” siyasi iktidarın kendilerini ve yandaşlarının olaya bakışı açısında nemli bir ölçüdür. Çocuk psikolojisi ve çocuk hakları konusunda bir uzman olan Prof. Oğuz POLAT en fak bir tecavüze teşebbüs durumunda velileri -çocukları uyararak 183 numaralı telefondan yardım alabileceklerini uyarısını yapıyor.
Sonuç olarak, ilde ve ilçelerde ne olduğu ne amaçla kurulduğu ve niye ve kime hizmet ettiği belli olmayan dernekler ve vakıflara Karaman kenti ve ilçeleri kucak açmamalı. Birleri bir yerlerden rant sağlama adına kocaman bir kentin tarih boyu kazandığı onurlu duruşu bir anda ağır şekilde zedeleme hakkını-tedbirsizlik ve öngörüsüzlük nedeni ile kendilerinde görmemeli.
Geçmiş olsun sevgili yavrular!Geçmiş olsun Karaman! 28.03.2016
YORUM EKLE

banner284