On gündür yöremizle ilgili güncel olaylarla ilgilenemiyorum. Sol el bilegim kirildi, agir bir ameliyat geçirdim. Su an kolum sargida, tek el ile bu yaziyi yaziyorum. Kimse bana yazi yaz diye bir zorlama yapmiyor ama yazmak için mutlaka hakli bir nedenim var. Otuz yildir degil 60 yildir suyun önemini ve kiymetin biliyorum. Çocuklugumda su, bizim var olma mücadelemizin en önemli parçalarindan birisi idi. Tarlaya ektigimiz tohumun, diktigimiz fidenin karsiligini alabilmemiz için o Toroslarin yakici sicagina karsi üç dört günde bir sebzeleri sulama mecburiyeti vardi. Suyun Taseli Platosunda bitkiler için önemi her yerden daha fazla ihtiyaci var. Çünkü günes isinlarinin dik geldigi bir yerdeyiz.
Tatli su, günümüzden gelecege bakildiginda ihtiyaca cevap veremeyeceginden dünya ülkelerini kaygilandirdigi kadar ülkemizde de sikinti arz etmektedir. Iste bu nedenle yöremizde de tatli sulardan yararlanmanin yollari aranmaktadir.
Faydalanilmasi düsünülen Göksu’nun derelerini ve kollarini barajlarla ve tünellerle baglantilar halinde Konya ve Karaman ovalarina aktarma çalismalari yapilmaktadir. Ilk asmada Bagbasi, Afsar, Bozkir... Barajlari KOP kapsaminda uygulanan projelerdir. Benzer projeler yakinda Taskent, Hadim, Karaman, Ermenek, Bozkir’da hayat bulacaktir.
KARAMAN’IN BOSTANÖZÜ KÖYÜ
Geçen hafta DSI yetkilileri, Il Genel Meclisi Baskani Mustafa BAYIR, vekilimiz Mevlüt Akgün, Köy Hizmetleri temsilcileri kalabalik bir heyetle Bostanözü köyüne geldiler.
Neden geldiler biliyor muyuz? Köyün yukari tarafinda kurulan HES köyün sulama suyunu elektrik üretmek için kendileri açisindan hakli olarak keser. Hakli olarak dedik. Çünkü o su HES’I yapan firmaya köylülerin haberi olmadan kiralanmistir. Bu yil su bol oldugu halde köylüler tarlalarini sulayamaz olurlar. Çaresiz Muhtar Ahmet Erdogan Karamanli siyasileri ve il genel meclisi baskani Bayir’i ve Mevlüt Bey’i sorunu çözmeye davet eder. HES tarafindan kesilen suyun tekrar köylülere yetecek kadar akmasini saglamak için formül arayisina girerler. Mustafa Bayir ve Mevlüt AKGÜN yörenin çocugudur. Ikisinin de suyun HES çilere satilip pazarlanmasindan önceden haberdardir. Alternatif proje üretmeden köylülerin ekmegi ile oynamak, insanlar için en kiymetli bir varligi baskalarina teslim etmek, sonra da devletin çesitli kurumlarini Bostanözü’ne dökerek geçici çözüm aramak sik olmayan bir davranis biçimidir. Bostanözü vakasi içimde yasadigim 20 yillik bir kayginin ilk örneklerden biridir. Kisi olarak biz Mavi Tünele karsi degiliz ama Mavi Tünel Kara Tünel olmasin! Önlemleri önceden alinsin. KOP’a gelecek sayida Prof.Dr. Mehmet Babaoglu’ nun bakisi ile degerlendirecegiz.
