NEDEN ERKEN SEÇİM YAPILACAK?

3 Kasım 2019 yılında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin Cumhur İttifakı tarafından neden erkene alınıp, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak olmasını anlayabilmiş değilim…

Seçimlerin erkene alınması:

Bir beka sorunu olduğu için mi?

Eğer bir beka sorunu varsa bu beka sorununu on altı yıldır iktidarda bulunan iktidar partisi mi oluşturdu?

Seçimlerin zamanında yapılması için hala bir yıl dokuz ay var, bu zaman içinde beka sorunu çözülemez mi?

Yoksa bu iktidarın ortaya attıkları bu beka sorununu çözmeye gücü, yeteneği ve siyasi iradesi yok mu?

Ekonominin çökmesi mi?

Cari açığın, doların, Euro’nun, enflasyonun, faizlerin, borçların, işsizliğin, ithalatın artması, bu iktidar zamanında olmadı mı?

İYİ Partiyi seçimlere katmamak için mi?

Rahmetli Süleyman Demirel, “Demokrasilerde çareler tükenmez,” demişti. CHP’den demokrasi adına on beş milletvekili İYİ Parti’ye geçerek, bu partinin de seçimlere katılmasının önünü açmış oldu.

Bunların dışında:

Muhalefet partilerini hazırlıksız olarak yakalamak mı?

HDP’nin yeterince yıpranmış olduğuna inanmış olmak mı?

Cumhur İttifakı’nın, her geçen gün bitmeye ve tükenmeye başlamasının bir ivme kazanması mı?

Bunların dışında, bilinmeyen başka durumlar mı var, acaba?

Önerilen erken seçim tarihleri de ilginç:

MHP, 26 Ağustos 2018 tarihini…

AKP, 24 Haziran 2018 tarihini, önemiştir.

Anlaşılacağı üzere; siyasi partilerden biri ulusal; diğeri de, dini değerlerimiz üzerinden siyaset yaptıklarını da ortaya koymuş oluyorlar…

Seçim tarihi:

26 Ağustos 2018 olsaydı; her gün Alpaslan’dan, Malazgirt’ten, Dumlupınar’dan gece-gündüz, salonlarda ve meydanlarda hamaset nutukları atılacaktı…

24 Haziran’a alınarak, şimdi Ramazan Ayı’yla birlikte bir ay süre içinde; dinden, imandan, günahtan, sevaptan, kaderden bahsedilecek, mevlitler okutulacak…

Şunun ayırdını iyi yapalım! Seçimler, ister 3 Kasım 2019 tarihinde yapılsın; ister 24 Haziran 2018 tarihinde yapılsın, bu seçim: demokrasi ile otokrasi arasında vatandaşların tercihlerini yapacakları bir rejim tercihi olacaktır. Bilindiği gibi demokrasi bir uzlaşma; otokrasi ise tek kişi rejimidir…

Kısacası bu seçim, bir rejim değişikliğini ortaya çıkaracak; ya otokrasi rejimi sürecek, ya da demokrasiye tekrar dönülecek.

Muhalefet partileri bu seçimlerde, bir kişinin değiştirilmesi için değil; mevcut düzenin değiştirilmesi için çalışmalıdırlar. Zira kişiler, mevcut düzenin ürünleridirler. Kişilerden memnun olmamak, mevcut düzenden memnun olmamak, anlamını taşır. Bu nedenle, mevcut düzen değişmedikçe değişen kişi ya da kişiler yerine tekrar yenilerini üretir…

YORUM EKLE

banner284