Ortalik Toz Duman

Dün yillardir parti baskanligi yapmis bir liderin özel hayati konusuldu. Yerine gelen genel baskanin seçilme süreci ve entrikalar üzerinde duruldu. Bir umut rüzgari kasti kavurdu ortaligi derken Filistin’e giden Insani yardim gemisi ve Israil devletinin Vahseti gündeme bomba gibi düstü.
Ülke ve dünyadaki hizli degisimler, yasanan gelismeler kaygi sinirlarini zorluyor, nereye gidiyoruz böyle? Sorusunu sorduruyor.
Kuzey Kore ve Güney Kore’nin savasmasina ramak kaldigi, Iran’a yaptirimlarin kapida oldugu, Türkiye ve Birezilya’nin arabuluculugunun sonuçsuz kalmasi ve daha bir sürü olay dünyanin hizla savasa sürüklendiginin bir isareti olmali.
Bu sicak gündemlerin nereye evrilecegi, nasil bir sonla sonuçlanacagi, taraflarin nasil bir kazanimla elde edecegi v e hangi tarafin bu isten karli çikacagini tahmin etmek çok zor olsa gerek.  Önder Sav’in deyimiyle; “Daha çok firin ekmek yemek”  gerek dogrusu.
Olayin ardindan yeni bir olay, diger olayin yarim kalmasina enine boyuna tartisilip mantikli bir çikarim yapilmasina büyük bir engel teskil ediyor. Kimin öngörüleri dogru, kim nerde duruyor bunu anlamakta, anlatmakta uzmanlar zorlanir oldu.
Yasamin döngüsü böyle bir sey iste. Bir süre dingin ve yolunda  giden yasam; birde bakmissiniz kisa anlarda bir sürü olaylara gebe olmus. Birbiri ardina volkanlar patlamistir. Ne oldum demeye kalmadan, neler neler olmustur.
Doganin dengesi, hayatin gerçegidir.
Bitkilerin olgunlasmasina benzetilebilinir hayat. Birkaç ay geçer meyvelerde hiçbir degisiklik olmaz, sanirsiniz ki, olgunlasmayacak, ürün vermeyecek diye düsünürsünüz. Umudu tam kestiginiz biran birde bakmissiniz ki meyveler olgunlasmis, ürüne durmustur.Hayatin dogasi geregi her sey sürekli bir ölçüde ilerlemez, büyüme, gelisme dönemleri vardir.
Son yillarda Israil ve Filistin çatismasi ve Bizim Filistinlilere yapilan zulme sessiz kalmamamiz; Israil’e tavir almamiz bu günün fitilini çoktan ateslemisti.
Yunanistan’daki  yasanan ekonomik çöküs ve yükselen protestolar ve dalga dalga yayilan eylemler bu günlerin tehlike çanlariydi. Öylede oldu, özellikle AB dünyada ve  ülkelerde yasanan ekonomik krizlerin ardindan telasa düstü. Kendi geleceklerinin, güvenliklerinin derdine düstüler.
Hiç sarsilmaz denen kapitalizm, tökezlemeye basladi. Sömürgelerin tekrar paylasimi gündeme geldi. Dengeler degisti.
Sahneye yeni güçler çikti. Tüm bunlar ve daha bir sürü toplumsal ve siyasi gelismeler dünya ülkelerini ve insanlarini sarsti.
Ülkemiz bu gelismelerin disinda kalamazdi. Çünkü, dünyanin tam ortasinda bulunan, Avrupa ve Asya kitalarinin köprüsü konumunda olan, Ortadogu’nun sekillenmesinde en büyük göreve sahip olan bir ülkeydi ülkemiz. Kaçmak, ilgisiz kalmak gibi bir lüksü yok kisacasi
Yarin neler olur simdiden kestirmek çok zor. Dünya ve ülkemizin gelecegi bir çok olaylara gebe. Bu gelismeler sonucu ülke olarak  nasil bir pay düser o zamanla belli olacak ama bu günlerde ; ORTALIK TOZ DUMAN
YORUM EKLE

banner284