Ertugrul, “Yillarca ekonomide basari masali anlatan AKP’nin maskesi düsmüstür. Iktidarin olumlu küresel iklimin, kendinden önceki iktidarlarin yaptigi reformlarin, devlete ait varliklarin satisinin ve basta on yilda yedi tane mali af olmak üzere bir defalik etkisi olan önlemlerin arkasina siginarak isi idare ettigi ortaya çikmistir. Seçim döneminde sicak parayla hormonlanan ekonomi hizla yavaslamaktadir. Bütçede evdeki hesap çarsiya uymamaktadir.
Hükümet hesabi, kitabi tutturmayip 2013 bütçesini hazirlayamaz duruma düsmüstür. Basbakan da zam talimatini verip bu beceriksizligin faturasini vatandasa kesmistir. Önce akaryakit, tekel, araba ve tapu harçlarina zam yapilmis daha sonra da nisan ayinda sirasiyla yüzde 19 ve yüzde 8 oraninda insafsizca zam yapilan dogal gaz ve elektrige bir kez daha bu günden geçerli olarak yüzde 10’a varan zamlar yapilmistir. Hükümetin vatandasin cebinden elini çekme niyeti olmadigi açikça görülmektedir. Benzinden aldigi vergide dünya sampiyonu olan AKP, son zamlarla mazotta da ikincilik koltuguna oturmustur. Artik dünyada en pahali benzini biz tüketiyoruz. Basbakan, kendisinin de kullandigi lüks ithal arabalara dokunmamis, zaten sikintida olan yerli sanayinin ürettigi, orta ve dar gelirlinin alabildigi arabalarin vergisini artirmistir. Yine borç taksitlerini ödemek için bogazindan keserek zorlukla ev sahibi olmaya çalisan vatandaslarimizin ödeyecegi tapu harçlarina da zam yapmistir. Yüksek vergi oranlari nedeniyle kaçagin ayyuka çiktigi içkilerden alinan vergiler daha da artirilmis, yeni ölüm vakalarinin yolu açilmistir. Son zamlar;
44 milyon kisinin iki günde bir bir kap et yemegi yiyemedigi,
26 milyon kisinin eskiyen kiyafetinin yerine yenisini alamadigi,
42 milyon kisinin borç altinda ezildigi,
49 milyon insanin ay sonunu ucu ucuna getirdigi,
61 milyon kisinin konut masraflarindan sikâyet ettigi, ülkemizde vatandaslarimizi daha da ezmis ve fakirlestirmistir. Zamlar bununla da kalmayacaktir. Ilerleyen aylarda igneden, iplige her seye zam gelecektir. Vatandasin içine düstügü bu durum ne dünya ekonomisindeki sikintilarla, ne de Suriye kriziyle açiklanabilir. Sikintilarin tek sebebi vardir, o da beceriksiz AKP yönetimidir. Ekonomiden sorumlu Bakanlarin biri frene basalim derken digeri gaza basalim demektedir. Araba sarampole yuvarlanmak üzereyken bakanlar direksiyona kimin geçecegi kavgasina tutusmustur. Bu kavganin sonunda 70 milyon vatandasimizin acil servis kapisina düsme, evinin tapusunu, arabasinin ruhsatini bankalara kaptirma korkusuna kapilmaktadir. Bu, her yeni güne sehit haberleriyle uyanarak aciya bogulan insanlarimizin mutsuzlugunu daha da artirmaktadir. Herkesin kendi gibi Istanbul Bogazindaki evinden ahkâm kestigini zanneden Basbakan ise balyozla halkin sesini kismaya çalisip, zam sopasini milletin sirtina indirmektedir. Diger taraftan IMF den alan el degil veren el olduk diye böbürlenen Basbakan’in tam da IMF heyeti teftis için Türkiye’deyken bu zamlara izin vermesi, acaba yalnizca bir tesadüf müdür? Yoksa Basbakan IMF’den talimat almaya devam mi etmektedir? Zamlarla vatandastan alip IMF’ye borç mu veriyoruz? AKP’nin yanlis yönet, halka ödet yaklasiminin faturasi her geçen gün daha da artmaktadir. Bunlarin ekonomi politikalarindan anladigi zam ve zulümdür. Basbakana çagrimiz bir defa da dogru bir is yapmasi ve bu zamlari geri almasidir” dedi.
