Altunsoy: Ramazan’da Beslenmeye Dikkat

Içinde bulundugumuz Ramazan ayinda nasil beslenilmesi gerektigi konusunda Halk Sagligi Müdürü Ali Riza Altunsoy bir açiklamada bulundu.

Altunsoy: Ramazan’da Beslenmeye Dikkat

Altunsoy açiklamasinda, “Manevi duygularimizin güçlü bir sekilde yasandigi, kardeslik, fedakârlik, hosgörü ve paylasma duygularimizin arttigi, kutlu bir ay olan Ramazan ayina bir kez daha ulasmanin mutlulugunu yasiyoruz. Ramazan, kavgalarin, darginliklarin unutuldugu, sevgi, saygi ve merhamet duygularinin pekistigi, tüm insanlik adina umutlarimizin canlandigi bir zamandir. Ramazan ayinin tüm personelimize ve halkimiza hayirli olmasini diliyorum. Ramazan ayi bu yil yaz mevsimine rastlamaktadir. Uzun bir oruç süresi olacagi için saglikli beslenme büyük önem tasimaktadir. Ramazan'in baslangiciyla yavaslayan metabolizmayi biraz olsun hizlandirmak, mide rahatsizliklari, seker ve tansiyon dengesizligini engellemek için bu ay içinde beslenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Oruç, tibbi açidan ele alindiginda on bir ay boyunca durmadan çalisan mide ile birlikte tüm sindirim sisteminin, dinlenmeye alinmasi ve insan vücudunun/beyninin adeta bir arinmaya tabi tutulmasi olarak kabul edilebilir. Bilindigi üzere, günlük yasamda sindirim sisteminde diger organlara göre hastalik oldukça sik görülür. Oruç bir perhiz ya da zayiflama kürü degildir. Perhiz bir kimseye hastaligi sebebiyle belli gidalarin yasaklanmasidir. Örnegin; damar sertligi olan bir kimseye hayvani gidalarin yasaklanmasi gibi... Oruç ise belirli saatler arasinda yeme ve içmeyi, cinsel arzulari terk etmektir. Yeterli ve dengeli beslenmenin Ramazan ayinda da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç ögünü tamamlanmali ve sahur ögününü atlanmamalidir. Sahura kalkilmamasi ya da sahurda sadece su içilmesinin zararli oldugu unutulmamalidir. Çünkü bu beslenme tarzi yaklasik 16-17 saat olan açligi ortalama 20 saate çikarmaktadir. Bu da açlik kan sekerinin daha erken saatlerde düsmesine ve buna bagli olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadir. Bu durumun aksine eger sahur ögünü, agir yemeklerden olusursa gece metabolizma hizi düstügü için yemeklerin yaga dönüsme hizi ve kilo alma riski artmaktadir. Bu nedenle sahura mutlaka kalkilmali ve sahur yemeginde süt, yogurt, peynir, yumurta gibi besinlerden olusan hafif bir kahvalti yapilmali ya da çorba, sebze ve zeytinyagli yemeklerden olusan bir ögün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde asiri acikma problemi olanlarin midenin bosalma süresini uzatarak acikmayi geciktiren mercimek, bulgur pilavi gibi yemekleri tüketmesi; asiri yagli, tuzlu ve agir yemekler ile unlu gidalardan uzak durulmasi uygundur. Gün içinde asiri sicak havaya maruz kalinacagi için iftar ile sahur arasinda yaklasik 2-2,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir. Vücut isisina yakin sicaklikta ilik bir çorbayla yemege baslanmasi, besinlerin en az yirmi kez çignenmesi, kati yerine sivi yaglarla yapilan yemeklerin tercih edilmesi ve kepek ekmegi, salata, sebze ve meyve gibi posali besinlerin tüketimine agirlik verilmelidir. Iftar sofralarinda bir insana yetecek yemegin 2-3 kat fazlasi bulunabilmektedir. Kan sekeri çok düsük oldugundan kisa sürede çok miktarda besin tüketme istegi dogmaktadir. Yapilan en büyük hatalardan birisi de çok hizli sekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hizli yemek yendiginde bu süre zarfinda yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alimina da zemin hazirlar. Oruç tutmanin saglikli insanlarin metabolik dengesinde çok önemli degisiklikler yapmadigi ancak bazi hastaliklarda (seker, karaciger yetmezligi) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar dogurabilecegi gözardi edilmemelidir. Kronik hastaligi olan kisilerin ilgili uzman hekime danismadan oruç tutmamalari önemlidir” dedi.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284