Eczacilar Bilimsel Eczaciligin 176’inci Yilini Kutluyor!

Eczacilar Odasi Baskani Osman Ünsal, 14 Mayis Eczacilar günü nedeniyle bir mesaj yayinladi.

Eczacilar Bilimsel Eczaciligin 176’inci Yilini Kutluyor!

Ünsal mesajinda, “Bugün 14 Mayis Eczacilik Günü. 1839 yilinda Mekteb-i Tibbiye içerisinde bagimsiz bir eczacilik sinifinin açildigi ve ilk dersin verildigi günden bu yana tam 176 yil geçti. Türk Eczacilari Birligi olarak Eczaci Odalarimiz, Eczaci Kooperatiflerimiz, gelecegin eczacilarini yetistiren Eczacilik Fakültelerimiz ve tüm meslektaslarimiz ile birlikte ülkemizde modern ve bilimsel eczaciligin 176’inci yilini kutlamanin gururu içerisindeyiz. Bizler; tarihsel mirasi, toplumsal misyonu ve gelecek vizyonu ile saglikli yasam hakkini temel düstur edinmis böylesine kutsal bir meslegin mensubu olmanin onurunu ve sorumlulugunu tasiyoruz. Eczacilarin meslek örgütü olarak 14 Mayislarin uzun bir süredir saglik, ilaç ve eczacilik sorunlarinin tartisildigi, söz konusu sorunlara çözüm önerilerinin ortak akilla üretildigi ve toplumla bütünlestigimiz günler olmasi için ciddi ugras veriyoruz. 1968’den 2009’a Eczacilik Günü, 2009’dan bu yana Eczacilik Haftasi olarak kutladigimiz 14 Mayis’in ana temasini bu yil “Eczane Ekonomileri” olarak belirledik. 12-18 Mayis tarihleri arasinda gerçeklestirdigimiz Eczacilik Haftasi’nda; uzun süredir eczane ekonomilerimizde yasanan darbogaz hakkinda hem saglik politikalarinin belirleyicileri olan siyasal otorite ve karar alici kurumlar nezdinde hem de ilaç ve eczacilik hizmetlerinin yararlanicisi olarak yolu her zaman eczaneye düsen yurttaslarimiz nezdinde farkindalik yaratmak istiyoruz.
BUGÜN HER IKI ECZACIDAN BIRI ZOR DURUMDA!
Türkiye’de 2004 yilinda yürürlüge giren Ilaç Fiyat Kararnamesi, 2005 yilinda sosyal sigorta ve güvenlik kurumlarinin tek çati altinda toplanmasiyla tek alicinin Sosyal Güvenlik Kurumu haline gelmesi ve 2009’dan bu yana uygulanan global bütçe yöntemi, ilaç ve eczacilik alaninda yillar geçtikçe daha da belirginlesen ve somutlasan olumsuz etkiler yaratmistir. Ilaç harcamalarinda tasarruf adina uygulamaya konulan düzenlemelerin bu söz konusu düzenlemelerin ilaç fiyatlarinda yarattigi düsüsler nedeniyle eczane ekonomileri artik genis ölçekli kayiplar yasar hale gelmistir. Sagliga ayrilan payin görece düsük oldugu bir ülke olan Türkiye’de ilaca ayrilan pay bunun belirli bir yüzdesini geçmeyecek sekilde ayarlamaya çalisilinca ilaç fiyatlari sürekli baskilanmakta, Türkiye su anda Avrupa ülkelerinin en ucuz ilacini bulundurmaktadir. Altini özenle çizmek isteriz ki bizler, ilacin bulanabilir ve alinabilir olmasi taraftariyiz. Hem kamu ekonomisinin korunmasi hem de ilaca erisim hakki bakimindan bunun gerekli oldugunu düsünmekte, yillardir bu politikanin savunuculugunu yapmaktayiz. Ancak ilaç fiyatlarinin sürekli olarak düsmesi, geliri sadece buna bagli olan eczacilari ekonomik olarak zora sokmus, bunun yani sira bazi ilaçlarin piyasada bulunamamasina neden olmustur. Günübirlik tedavi, kanser ilaçlarin hastanelerden verilmeye baslanmasi, bazi ilaçlarin ruhsat alamamasi gibi uygulamalar nedeniyle, eczane pazari da gün geçtikçe daralmaktadir. Fiyatlar düstükçe eczacilarin gelirleri de düsmekte, ancak buna karsin giderler artmaktadir. Eczacinin her geçen gün artan eczane isletim masraflarini karsilayamayacak boyutlara ulasmasi nitelikli bir ilaç hizmetinin sürdürülebilirligi açisindan büyük bir tehdit olusturmaktadir. Türk Eczacilari Birligi olarak Aralik 2014’de 8520 eczaci ile gerçeklestirdigimiz Eczaci ve Eczane Profili Arastirmasi’nin sonuçlari bu tespitlerimizi dogrulamaktadir. Bu arastirmamizda elde ettigimiz verilere göre; eczanelerimizin % 63,8’i gibi büyük bir çogunlugu “düsük cirolu eczane” kategorisi içerisine girmektedir. Söz konusu oranlama çerçevesinde BUGÜN HER IKI ECZACIDAN BIRININ ZOR DURUMDA oldugu bariz biçimde görülmektedir. Eczanelerimiz bugün 73.500 kisiyi istihdam etmektedir. Ülkemizde 250.000 civarinda kisinin ekmek kapisidir. Birinci basamak saglik kurulusu olan eczanelerin varliklarini sürdürebilmeleri ve nitelikli bir saglik hizmet sunumu için politika yapicilarin uzun süredir uyguladiklari ilaç fiyatlandirma ve geri ödeme politikalarinin eczaneleri nasil bir noktaya sürükledigini artik görmeleri ve acilen önlem almalari gerekmektedir. Salt maliyet odakli yaklasimlarin halk sagligina tehdit olusturdugu ve halkin ilaca erisim hakkini zedeledigi açiktir. Ilacin bulunabilirligini, alinabilirligini ve ilaçta kaliteyi önceleyen bir ulusal ilaç politikasi gelistirmek, sagligin kilcal damari olan eczaneleri ekonomik yönden düzlüge çikaracak önlemlerin eczaci meslek örgütlerinin katildigi bir mekanizma içerisinde hayata geçirilmesi kaçinilmaz hale gelmistir. Türkiye’de 10 yildan fazla süredir uygulanan saglik reformlarinin amaçlarindan biri de saglik hizmetlerinin kalitesinin artirilmasi olarak tanimlanmistir. En yaygin saglik hizmet sunucusu olan eczanelerin en az yarisinin binbir güçlükle yasamini sürdügü, eczacilarin eczane maliyetleriyle bogusur hale geldigi bir asamada saglik hizmetlerinin kalitesinden bahsedilemez. Eczacilarin ve eczanelerin sorunlarinin çözülmesi, saglik alaninda daha etkin bir rol üstlenmelerini ve ülke insanina verecekleri hizmetin kalitesindeki artisi beraberinde getirecektir” dedi.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284