Bir dizi inceleme ve toplantiya katilmak üzere Karaman'a gelen Saglik Bakani Recep Akdag, ilk olarak Karaman Valisi Süleyman Kahraman'i makaminda ziyaret etti. Karaman'da bir polis memurunun sehit edilmesi haberini Karaman'a gelirken aldigini ve çok üzüldügünü belirten Bakan Akdag, sehit polisin ailesine bas sagligi ve sabir diledi. Bakan Akdag, televizyon ve internet üzerinden satilan saglik ürünlerine vatandaslarin itibar etmemesi gerektigini dile getirerek, "Vatandaslarimiz sunu yapmali; hastaliklariyla ilgili yada sagliklarini korumalariyla ilgili bütün önerileri doktorlarindan alsinlar. Biz, olur olmaz satilan ürünlerle çok ciddi bir mücadele baslattik. Bunlari kapidan kovsaniz bacadan giriyor. Çok sayida ürün internet yoluyla ya da Türkiye'nin disindan yayin yapan televizyonlardan uydu yoluyla vatandaslarimiz istismar ediliyor. Ben bütün vatandaslarimizi uyariyorum, sagliginizi korumak ya da hastaysaniz bir hastaniz varsa onun hastaligina bir çare bulmak için birisinden öneri alacaksaniz bu sizin aile doktorunuz olsun. Kesinlikle bu çesit reklamlara vatandaslarimiz kanmasin. Bunlarin büyük çogunlugu açiklikla ifade ediyorum istismarciliktan ve sarlatanliktan ibarettir. Çok sayida dava sürüyor. Savciliklara duyurularimiz var. Yani üzülerek ifade etmeliyim ki, Türkiye'de davalarin yavas yürümesi bu tür satislar yapan ve vatandaslarimizi istismar edenler açisindan da bir firsat olusturuyor. Dava sonuçlanana kadar onlar zaten satacaklari kadarini satmis oluyorlar. Dedigim gibi kapidan kovsan bacadan giriyorlar. Biz bu çesitten herhangi bir degeri olmayan zamanla zarari olabilecek satisini engellemek için reklamlarini durdurmak için çok ciddi bir mücadeleyi gelistirerek devam edecegiz. Burada vatandasimiz uyanik olursa zaten is çok kolay. Tekrar ifade ediyorum, saglikla ilgili bir sorulari varsa aile doktorlarina gitsin. Herkesin aile doktoru var" dedi.
Bir gazetecinin 28 Subat sorusturmasiyla ilgili sorusu üzerine Bakan Akdag, "Gözaltilarla ilgili bir sey söylememiz dogru olmaz. Çünkü bir adli süreç devam ediyor biliyorsunuz. Savcilik sorusturmasi var. Ama 28 Subat'la ilgili olarak sunu söylemem gerekir, gerçekten çok kötü günlerdi. Ben 28 Subat sürecini üniversitede yasadim. Arkadaslarimla, ögrencilerimle, çevremizdeki birçok kisiyle ilgili birçok baski unsuruyla karsilastik. Fislenenler oldu. Bir demokratik ülkede olmamasi gereken isler oldu. Türkiye daha gelismis bir demokrasiye dogru hizla yürüyor. Dolayisiyla demokrasiyi dogrudan yada dolayli olarak sekteye ugratmakta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesi üzerinde ya da mesru hükümetlerin iradesi üzerinde vesayet olusturan, vesayet olusturmaya çalisan bütün unsurlar sükürler olsun ülkemizden birer birer temizlendi. Aslinda milletin gücünü gösteriyor. Söyledigim gibi sorusturmayla ilgili dogrudan bir takim yorumlarda bulunmamiz dogru olmaz çünkü sonuçta bir adli yargilama var. Adalet yerini bulacaktir. Demokrasi gelisiyor. Yani benim son olaylarla ilgili gördügüm budur. 12 Eylül ile ilgili yargilamalar da bu anlama geliyor. 28 Subat'la ilgili yargilamalarda bu anlama geliyor. Ama burada herkes samimi olmali. Ana muhalefet partisi liderinin konustuklarina ben bakiyorum gerçekten çok tuhafima gidiyor. Yani bunu millete nasil izah edebilir? Neden böyle yapiyorlar anlamak mümkün degil. Biz bir referandum yaptik biliyorsunuz. Bu referandum yoluna dogru giderken mecliste oylamalar oldu. Bu 12 Eylül'le ilgili yargilamalar yapilsin mi diye oylamalar oldu. O zaman bu oylamalarda hem de böyle çok zinde bir biçimde oylamalari engellemeye çalisan, oylamalarda hayir oyu veren yada girmeyen ana muhalefet partisi ve diger partiler simdi geldiler 12 Eylül yargilamasina müdahil oldular. Seviniyoruz yani sonunda gerçegi gördüler. 28 Subat'la ilgili olarak da öyle. Benim sayin Kiliçdaroglu'na tavsiyem daha sonra mahcup olacagi, utanacagi, yüzünün kizaracagi sekilde beyanatlarda bulunmamasidir. O da herkes gibi demokrasiye sahip çikmalidir. Ana muhalefet partisine ve onun genel baskanina bu yakisir" seklinde konustu.
