İşitme kaybının doğumsal anomaliler arasında en sık görülen rahatsızlıkların başında gelmekte olduğunu söyleyen Op. Dr. Çevik her yıl Dünyaya gelen birçok bebeğin işitme kaybıyla dünyaya geldiğini söyledi. Op. Dr. İsmail Çevik “Yeni doğan bebeklerde işitme kaybının erken ortaya konması ve hemen tedavisinin başlaması bebeğin hem işitsel hem de konuşma sürecinde olumsuz etkiyi kaldırmak için çok önemlidir. İşitme kaybı görünür bir sorun olmadığından fark edilmesi güçtür. Aile öyküsünde işitme kaybı olmayan ve sağlıklı bebeklerde de işitme kaybı görülebilmektedir. İşitme kaybında erken tanı konuşma ve dil gelişimi açısından çok önemlidir. Çünkü konuşabilmek için önce duymak gerekmektedir. Bebeğinizde işitme kaybı olma olasılığı çok düşük olabilir ancak bunu bilmenin tek yolu işitme testinin yapılmasıdır. Bu amaçla her bebeğe taburcu olmadan önce ya da en geç yaşamının ilk bir ayı içerisinde işitme taraması yapılmalıdır. Yeni doğan bebeklerde işitme tarama testi bebek uykuda iken yapılıyor. Transient otoakustik emisyon cihazı ile bebek doğal uykusundayken herhangi bir anestezi veya sakinleştiriciye ihtiyaç duyulmadan dış kulak yoluna yerleştirilen küçük bir prop ile iç kulağa özel bir ses gönderiliyor ve bebeğin sese tepkisi ölçülüyor. Bu işlem bebeğe hiçbir zarar vermez ve canını acıtmaz. Birkaç dakika süren basit bir ölçümdür. İşitme objektif olarak değerlendirilir, bebeğin hiçbir katılımı gerekmez. Bebek eğer bu testi geçemezse test, bir hafta sonra tekrar yapılıyor. İkinci seferde de başarısız sayılırsa ikinci basamak tarama testi olarak adlandırılan ABR testi uygulanıyor. ABR testi ise bebeğin beyin sapından gelen uyarıları algılamaya yardımcı oluyor. Bu test de başarısız olursa bebek 6 ay boyunca takip ediliyor ve ileri tetkik amaçlı birtakım testler uygulanıyor. Bebeklerdeki işitme kayıpları bazen sonradan da gelişebilir. Ebeveynler ilk zamanlar özellikle bebeklerine bu konuda dikkat etmelidirler. Eğer bebek seslere reaksiyon göstermiyorsa işitmesiyle ilgili bir sorun olabilir ve hekime göstermek gerekecektir. Tanı ne kadar erken dönemde konursa tedavi başarısı da o derece artar” dedi.