Istanbul’dan Prof Kemal Yavuz, Prof Azmi Bilgin ve Doç. Ali Yilmaz ve ben Hasan Simsek farkli tarihlerde yola çiktik, Konya’dan Halit Bardakçi, Balkusan’dan Habip Çaliskan, Antalya’dan Mustafa Ceylan; Konya’dan Prof. Mehmet Akgül, Doç. Dr. Orhan Yavuz, Egitim Müfettisi Zafer Özer is bölümü çerçevesinde benim sorumlulugum ve organizemi destekleyerek üzerlerine almis olduklari görevleri hakkiyla yerine getirdiler. “Arsivlere Göre Sariveliler” konusunu isleyen arkadasimiz Ali Yilmaz ciddi mazereti nedeni ile son anda gelemedi ve panelde okuyacagi metni göndermekle konularin islenmesinde hiçbir aksama olmadi. Sabahki etkinligi Sayin Prof. Akgül, ögleden sonraki etkinligi ise Sayin Rektör Mustafa Acar yönetti. Görüldü ki Taseli Yöresi sairleri ile de ünlü bir yöre. Belediye baskanmiz Sayin Hayri Samur’un bu etkinligi kitaplastirmasi dilegimdir. Umarim Karaman Il Kültür ve Turizm Müdürlügü anmis oldugumuz bu sairleri not etmeyi bir görev sayar. Böylelikle bir eksikligini gidermis olur.
Geçen yazimda yol güzergâhinda görecegimiz seyleri yazmistim. Gördüklerimden beni dehsete düsürüp üzen Taskent’teki dogal parkin içine beton bir bina yaparak dogalligi bozmalari. Buradan uyariyorum: Taskent’teki kayanin dibindeki park ile anisi ve ortak paydasi olan Taskentlisi, Hadimlisi, Basyaylalisi, Sariveliler ve Alanyalisi sizlere sesleniyorum. Bina, kayanin dibindeki o güzle dogal ortama karga yuvasi gibi oturmus bir beton parçasi. Dogal ortami yok etmis. Tabiri caiz ise Park’in irzina geçilmistir. Henüz yapim asamasindadir, zararin neresinde dönülürse kârdir. Bu karga yuvasi görümünde olan ve dogal dokuyu bozan insaat derhal yikilmali ve yapilacak eklenecek bir sey varsa kayanin dogal ortamina uygun bir düzenleme yapilmalidir. Tüm Taskentli hemserilerimin bu çirkinligi yok etmeleri için sorumluluga davet ediyorum.
Biz Sariveliler’de kentin merkezindeki Barcin Oteli’nde kaldik. Ihtiyaca cevap verebilecek nitelikte, bir otel. Isletenlerin biraz daha gelene gidene dikkat ederek kentin ilk görünen temsilcisi olduklarini unutmamalari lazim. Sehir her geçen gün biraz daha gelisiyor. Soka ve caddeleri tutan destekleyen duvarlara Ermenek’tekinden daha fazla bir bütçe ayrildigi ilk bakista belli oluyor.
Kent merkezinde SAR-VER in 28-29 Haziranda açmis oldugu kermes büyük ilgi gördü, biz de ayranlarindan afiyetle içtik ama yogurtlarinin yerel olmadigini da anladik.
29 Haziranda sairlerimizi anma etkinligimiz sonunda Belediye Baskani Sayin Hayri Samur, katilimcilara birer plaket takdimi yapti.
30 Haziran 2013 Cumartesi günü “ Kardelen Senlikleri “ nedeni ile dogal hayatin çok az bozuldugu yer olan Dumlugöze ( Muzvadi”’ye gittik. Nasil mi? Bizi dostum Ali Korkmaz, Çevrekavak, Göktepe, Çukurbag, üzerinden çok sicak bir havada Ali Bey’in düldülünün rahatligi sayesinde yukari yoldan Geyik dagini, devasa katiran, çam ve mese ormanlarini, gözleyerek Muzvadi’ye indirdi. Muzvadi’de 50 yil önceki ortaokul arkadasim olan Tahsin Yilmaz’i buldum ve hasret giderdim. Festivalin protokol kisminin bittiginde biz orda idik. Görkemli bir ilk ögretim okulu ve yeni yapilan bir ögretmen lojmani ve çok çaliskan ve yetenekli Ömer Ali Bilgin adinda bir okul müdürü var. Okulu gezdik.Kütüphanesini gördük, çocuklarin seviyelerine göre okuyacagi kitaplar yok gibi. Dumlugöze’ye kitap göndermek isteyenler benden ve [email protected] adesinden bilgi alabilirler.
Muzvadi, Çukurbag ve Göktepe vadilerine kurulan HES’ler çevreye büyük tahribatlar yapmamislar gibi gözükse de yaban hayatinda yasayan Geyik, dag keçisi, ayi, kurt, tilki, kartal gibi hayvanlarin is makinalarinin çikardigi gürültü nedeniyle huzuru ve güveni kalmamis bir ortamlari oldugu söylene bilir. Daran hariç çevredeki yerlesim birimlerinin hepsi vadi tabanina kurulmus köyler Çukurbag ( 1346 m ), Muzvadi ( 1260 m ), Nadire’ye yakin yerlerde vadi tabaninda yükselti 870 m lere kadar iniyor. Oralarda ufak tefek meyve ve sebzecilik yapkma imkâni olsa da orman arazisi kapsamninda köylülerin elinden alinmis topraklar var. Daglik, sarp, ormanlik ve derin vadilerle yarilmis bu yerlerde HES tesisleri ve göletlerden baska bir sey görmeniz mümkün degil. Muzvadi eteklerinde HES’ler sulariin tamamina yakinini almislar gibi derelerde çok ciliz akan sular var. Surasi bir gerçek ki simdilik kaydi ile HES’ler burada varligi az olan tarim alanlarini olumsuz olarak etkilemis degil.
Geyik dagi eteklerinde Insanoglunun en az tahrip ettigi daglari ve vadileri Ali Bey’in JEEPI (düldülü ) ile astik. Geçtigimiz yerlerde Ak Partili dostlarim simarmasin zeytin çekirdegini dolduracak çukurlari bulamazsiniz. Yollar gerçekten güzel. Sariveliller’in Adiller Mahallesi’ndek oval kavsak büyük kent merkezlerindekinden çok daha temiz ve güzel görünüyor.
Ali Korkmaz Bey ile Imparator Zenon’un ( Büyükkarapinar- Elmayurdu ) yani bizim köyün yaylasina da gittik. Eski muhtar Ali Sezer’in bahçesinden taze kiraz toplayip Istanbul’a getirme sansini da bulduk.
Sariveliler yaylalarinda otlayan sürüleri ve dag evlerini gördük. Küçük Karapinar Yaylasi’nda çocukluk arkadasim Prof Kemal Yavuz’un enistesi Safi Atalay ve agabeyi Hasan Atalay’in muhtesem manzarali yayla evlerinde bülbül sesleri içinde bir ögle yemegi yerken doya doya karsi daglari gözledik ve çocuklugumuzu yasadik derken geçen yillarda karsi dglardan gelen keklik seslerinin artik isitilmez oldugu da söz arasinda bize söylendi.
Alti günlük, Orta Toroslar gezisinde yasadiklarim ve gördüklerimden kesitler verdim. En çok memnun oldugum bir sey de daglarda, kirlarda otlayan hayvan varligini görmüs olmamdi. Öyle anlasiliyor ki devletin belirli organlari hayvanlarin yasam alanlarini daraltan gayretkesliklerini 6111 sayili yasa ile kaybetmisler ve hayvanlarin dolasim hakkini engelleyemez olmuslardir.
30-40 yil önce gurbete giden Sariveliler halkinin Ermenek Otobüs Isletmelerinde ugradiklari haksizlik, itilip kakilma nedeni ile kizan Sarveliler halkina su mesaji vermeliyim. Ayn seyi kendi otbüs isletmeleri de bana da yapildi. Önceden telefonla yer ayirttigimiz hâlde bize sondan bir önceki 25 numarayi reva gördüler. Bagajlarimiz da bir hayli hirpalandi. Ön taraflarda bir yerlere oturamama dogadaki gözlemlerimizi etkilese de günes görmeyen bir yerde oturdugum için rahat bir yolculuk yaptim.
Önmüzdeki yazilarimda güzel bir kent olma yolunda ilerleyen Sariveliler ve çevresinden bahsetmeye devam edecegim.