SPORDAKİ DÜŞÜŞ

Liglerin başladığı ve 2016 Rio Olimpiyatlarının son bulduğu bu günlerde, spor alanındaki durumumuzu değerlendirdiğimde:
80 milyon nüfusa sahip ve dünyanın 20 ekonomisi içinde yer alan Türkiye’nin, maalesef futbolda Avrupa ve dünya arenasında yok olduğunu; 2016 Rio Olimpiyatlarında ise, son günkü güreş karşılaşmalarında elde edilen bir altın ve bir gümüş sonucunda, 57’inci sıradan yükselerek, 41’inci sırada yer aldığı görmekteyim..
Bu durumlar karşısında: Bir averaj takımı ve bir averaj ekibi olduk adeta diyorum. Böylece hem paramızı hem de itibarımızı kaybediyoruz.
Bu duruma bir son vermek gerekir inancındayım.
Evet, bu olumsuz tablolar karşısında, ne yapılması gereken yönündeki önerim:
Öncelikle bir sektör durumuna gelen futbol ve olimpiyat oyunlarından, daha fazla yıpranmadan, belirli bir süre için çekilelim ve UEFA, FİFA ve Olimpiyat Komitesine belli bir süre için yarışmalardan çekilmek istediğimiz bilgisi verilsin.
Futbolda, bütün yabancı oyuncularla yapılan sözleşmeler, karşılıklı olarak anlaşıp, fes edilsin ve ligler yeniden başlatılsın.
Yabancı oyuncu ithalatı için vereceğimiz milyonlarca lirayı, ülkemizdeki genç evlatlarımızı yetiştirmeye ayıralım, ülkemizdeki spor alanında spor zekâsına sahip evlatlarımız eğitilsin ve artık oyuncu ithalatı yerine, oyuncu ihracı yapılsın.
Fatih Terim’e teşekkür edilerek, futbol direktörlüğü ve milli takımlar teknik sorumluluğu görevine son verilsin.
İki tane milli takım oluşturulsun ve iki takım arasında kıyasıya bir rekabet ortamı yaratılsın. Milli takımlardan birine Ersun Yenal, diğerine de Abdullah Avcı getirilsin.
Liglerdeki mevcut statü aynen korunsun ancak bazı takımlarımızı çalıştıracak teknik adamlar şöyle olsun:
Beşiktaş’ı: Rıza Çalımbay
Fenerbahçe’yi: Aykut kocaman
Galatasaray’ı: Hamza Hamzaoğlu
Trabzon Sporu: Şenol Güneş
Konya Sporu: Mehmet Özdilek
Bursa Sporu: Ertuğrul Sağlam
Diğer takımlarımızı çalıştıracak teknik adamlarda yine yerli kişiler olsun.
Olimpiyat Oyunlarına gelince:
Başarı ve başarısızlığı belirlemek için uluslararası yarışmalar izlensin.
Oyunlarda yarışan oyuncuların başarıları; mesafe, uzaklık, dakika ve saat gibi değerlerle ölçülmektedir. İşte bu değerler çerçevesinde çalışmalar yapılarak, gelecekteki olimpiyat oyunlarına hazırlanılsın.
Sportif alandaki başarısızlıklardan ve bu başarısızlıklardan üzülmekten bıktım artık, diyorum ve geleceğe güvenle bakmak istiyorum.
YORUM EKLE

banner284