TEK TİP ELBİSE

696 SAYILI KHK’da:

"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.” Denilmektedir.

Bu karar, toplumu potansiyel bir suçlu olarak göstermez mi?

Devletin kolluk güçlerine güveni yok mu da vatandaşları göreve çağırıyor?

Bu karar, 1960 ve 1970 li yıllarda komünistleri kovalayan ve bazı kesimler tarafından “tosuncuk”adı verilen MHP’li kişiler aklıma geldi.

Bu kişiler, ABD’nin “Yeşil Kuşak Projesi’nin gerçekleşmesi için var güçleriyle çalışılıyorlardı. Kendileri gibi düşünmeyen ve özgürlük, bağımsızlık ve eşitlik isteyenlere “komünist” damgasını vuruyorlar; devlete hizmet ve kolluk güçlerine yardımcı olduklarını söylüyorlardı!

Sonuç ne oldu?

Beş binden fazla insanın ölümü ve 12 Eylül darbesi.

Böyle bir karar neden alındı?

Bu karar, bir MHP projesi midir?

Ya da MHP’nin geçmişte yaptıklarından mı esinlenerek böyle bir yola gidiliyor?

Devlet Bahçeli, bu kararı canhıraş bir şekilde neden savunuyor?

Bir yerde anayasanın tanıdığı haklarını savunmaya çalışan insanlara terörist damgası vurularak, ellerinde; satır, tabanca, pompalı tüfek, şiş, kama vb. aletlerle ve de Allahu Ekber nidalarıyla saldırıya geçerek, insanları yaralayan hatta öldürenler, hukuki ve cezai sorumluluk altına girmeyecekler! Böyle bir hukuk anlayışı olabilir mi?

Böyle bir durum, bir araya gelen ve haklarını savunan AKP ve MHP’liler için de gerçekleşebileceğini bu kararı alanlar, hiç düşündüler mi acaba?

Bana öyle geliyor ki; 696 sayılı KHK’daki bu 121 madde, Malta ve Man adalarıyla ilgili ortaya atılan iddiaların üzerlerini örterek, dikkatleri başka alanlara çekmek düşüncesinin ürünüdür!

Veya AKP ve MHP’nin oyları, yapılan anketlerde son derece düşük çıkmakta olduğunu görenlerin, yapılacak seçimlerde iktidarı bırakmamak için bir takım önlemler içine girdiklerinin göstergesidir!

Ayrıca:

696 sayılı KHK kapsamında, "Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar" nedeniyle cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunanlar, duruşmalara badem kurusu ve gri renginde tulum giyerek getirilecek.

Darbe sanıkları badem kurusu kıyafetlerle duruşmaya gelecek.

Mussolini’nin “siyah gömleklileri” ve Hitler’in “kahverengi gömleklileri” vardı. Acaba bunlar mı çağrışım yaptırdı da tek tip elbise gündeme getirildi?

Hüküm giymemiş tutuklu durumunda olan kişilere, mahkemelere tek tip elbise giydirilerek götürülüp yargıç karşısına çıkarmak: “Biz cezayı kestik, sen de onayla” anlamı taşıyan bir mesaj mıdır?

Tek tip uygulamasını;

Masumiyet karinesine aykırı,

Hukuk ve hukukun üstünlüğü ile bağdaşmaz,

Eşitlik ilkesine ters,

İnsan onuruyla bağdaşmaz,

Bir uygulama olarak görüyorum.

Ve uygulamadan vazgeçilsin, diyorum.

YORUM EKLE

banner284