YİNE TORKU

TORKU, Konya Pancar Üreticileri Kooperatifinin başta Konya Şekere olmak üzere üretmiş olduğu, et, süt, bisküvi, şekerleme, çikolata gibi üretmiş olduğu gıda ürünlerinin marka adıdır.
“TORKU “deyip geçmeyelim. Konya ve Konya çiftçisinin emeğinin karşılığı olan bu markayı korumak ve daha üst seviyelere çıkarmak yöneticilerin, ortakların ve hemşehrilerinin yaşamlarının iyileşmesi adına herkesin kaçınılmaz bir görevidir.
Geçen yıllar şimdi Karaman Milletvekili olan Sayın Recep Konuk’un Konya ve Karaman ovalarını etkileyecek olan alana “termik santral” yapma çabasını ve “TORKU AĞAÇLANDIRMA “ alanları ile ilgili etkinliklerini eleştirmiştim. (Bkz. karamanınsesi ve ermenekin sesi internet siteleri)
Sayın Recep KONUK’un PANKOBİRLİK’in başına geçince kooperatifin güçlenip büyüdüğü biliniyor. Bizim eleştiri konusu yaptığımızyöneticilerini, tarım ile iştigal eden bir BİRLİK’in tarıma büyük ölçüde zarar verecek olan hatta yok edecek olan bir alan olan termik santrali Konya Ovası’na kurma ve işletme çabası idi. Termik santrallerin çıkardığı gaz, toz bulutları, yağışlarla asitleşerek toprağa düşmesi insanın aklına durgunluk veriyor. Karapınar ilçesinde bulunduğu söylenen düşük kalorili ve nem oranı yüksek niteliksiz linyit kömürünün en son teknolojiler ile işletilmesi bile yapılacak işin vahim olduğunu ve ovadaki tarımı bitireceği şekilde uzman görüşlerini geçmişte yazmıştım.
Geçen 2015 Temmuz ve Ağustos aylarında Ankar-Konya-Karaman güzergâhında yaptığım yolculukta “TORKU AĞAÇLANDIRMA ALANI”nı görmüş ve düşüncelerimi “KARAMAN ve KONYA’DAN ESİNTİLER” adı altında “karamanınsesi internet sitesi”nde onca yapılan masrafa karşı dikilen ağaçların bakımsızlığını, su verilmediğini yazmıştım. Bu yıl da 13-17 Temmuz 2016 tarihlerinde Akşehir-Beyşehir-Seydişehir ve Bozkır güzergâhındaki TORKU tarafından yapılan ağaçlandırma çalışmalarını görme imkânım oldu. İlk bakışta yol kenarına yapılan bu ağaçlandırma çalışmalarını takdir etmemek mümkün değil. Güzel, örnek bir çalışma. Yalnız bunca yapılan masrafa karşılık bir su tankeri alınıp bu ağaçlar belli bir yaşa gelinceye kadar belirli aralıklarla sulansa ve gelişmesi sağlansa daha güzel olmaz mı? Demem o ki, muhtelif aralıklarla “TORKU AĞAÇLANDIRMA ALANI “ tabelasını yazıp kamuoyunun geçici olarak sempatisini toplama yeterli gelmiyor. Mutlak surette onca masraf yapılarak dikilen ağaçların diplerinin kazılıp sulanması gerektiğini düşünüyor ve yöneticilerini uyarıyorum.
Yolculuğum süresince KONTUR TURİZM’in servisinde çay ile birlikte sunulan şekerin markası “TORKU “ değil “DOĞUŞ ÇAY”ın özel markası idi. Neden TORKU değil diye sorunca, diğer markanın daha hesaplı ve kullanışlı olduğunu üzülerek anlattılar. BOZKIR’da çay ( dere ) kenarında kahvelerde de “TORKU “ markası şeker olarak kullanılmıyor. Nedenini sorunca bir önceki yanıtı alıyorum. Dönüşte METRO firması ile geldim, onlar da çay servislerinde kendi markalarını kullanmışlar. İçindeki şekerin üretim kaynağı belli değil, bilinmiyor.
Sonuç olarak, Konya Şeker’in gücü ile kendini ayakta tuta TORKU markasının tüketici açısından tercih edilen bir marka olmadığı gerek fiyat yönünden, gerek kalite ve müşteri tercihi yönünden sunumlarının gözden geçirmeleri gerektiğini, yaptıkları ağaçlandırma gibi sosyal projelerinin de gösterişten öte bir samimiyetle TORKU adına yakışır bir tertip ve düzen içinde örnek tarım anlayışına uygun olarak hayata geçirilmesi ortakları adına önem arz eder. Ayrıca il sınırları içinde TORKU markasını çeşitli nedenlerle vatandaşların tercih etmemesi yöneticiler tarafından sorgulanmalıdır.
YORUM EKLE

banner284