AD HER ŞEYDİR

Ad, her şeydir. Ad olmayınca ortada bir şey olmaz. Şeydir her şey. Sevgi, dostluk, düşmanlık, doğadaki tüm nesneler ad konarak tanımlanıp anlaşılabilir.
Daha sayının ne olduğu bilinmediğinde, koyun çobanının durumunu düşünelim. Diyelim ki köyden topladığı beş yüz koyunu sabahleyin sürdü, akşama dek otlattı ve geriye getirdi. Acaba sürü tam mıydı, yoksa eksik miydi? Bunu bilebilmesi için tüm koyunların özelliklerini belleğinde bilmesi gerekiyordu. İnsanüstü bir eylemdi bu. Us (akıl) devreye girdi, her koyun için bir taş koydu bir tarafa. İşte o zaman sayıyı ve saymayı bulup, onu rakamla adlandırdı. Aritmetik yani.
Tarla sahiplerinin işini de geometri çözümledi. Yunanca geometri kısaca yer ölçmek oluyor. Kimin kaç metrelik toprağı olduğu biliniyor. Satmada, kiralamada, mirasın üleşilmesinde kolaylık sağlanmış oluyor.
Büyük romancı, düşünür Tahsin Yücel’in YALAN romanının temel izleği de ad üzerine kurulmuş sanıyorum. Sav şöyle: İnsanlar eskiden çok eskiden, daha söz nedir bilmezken, hayvanlar gibi sesler çıkartırlarmış. Köpeğin havlaması, kedinin miyavlaması, eşeğin anırması, atın kişnemesi vs vs. Daha sonraları duvarlara resim yapmışlar. Bizonlar, kaplanlar, boğalar vs. Bunlara bakarak harfleri, harfleri bularak da konuşmayı bulmuşlar. Konuşmayı bulan insan sonunda yalana ulaşmış.
Ad diye bir şey doğada yok. Uydurmadır. Konuşma dediğimiz eylemde, dil ve dudak aracılığıyla havayı titretmekten başka bir şey değil. Burada beyin devreye giriyor. Düşünme kendini gösteriyor. Kavramı yaratıyor. Söz gelimi ağaç, balık, kalem dediğimizde bir ad, kavram oluşuyor. Daha önce öğrendiklerimizde göndermeler yapıyoruz. Sonra çağrışımlar, yakınlıklar devreye giriyor. İnsan adı, kavramı doğarken getirmiyor yanında. Sonradan öğreniyor. Kimi Türkçe, kimi Çince, kimi Almanca vs.
Ad olmasaydı hiçbir şeyi anlayamazdık. Dilin önemi bu denli önemli. Karamanoğlu Mehmet Bey ve Mustafa Kemal Atatürk; Türkçeyi boşuna baş tacı yapmadılar. Ta Çin’de Konfüçyüs kavramların doğru öğrenilmemesinin, devlet yönetiminin çökmesine yol açtığını dile getirir. Dil kirlenmesinin, bize ırak (uzak) olan, yanlış ve içi boş kavramların yıkımını yaşıyoruz.

 

YORUM EKLE

banner284