AMELE-1

Evin önünden geçen ırmağın tozlu yol tarafındaki yamaçlara bırakılan gübre yığınlarına basmamak için adeta sekerek ve ara sıra da tozlu yola girip yürüyen Yusuf, Koyun Yolunu böylece arkada bırakarak, Konya Yoluna ulaştı.
Sağlı sollu meyve bahçeleriyle çevrili Konya Yolu’nun yarısına gelen Yusuf, sağ taraftaki tek katlı ve dış cephesi sarı bir renge boyalı bisküvi fabrikasının önünde durdu, ayaklarını yere kuvvetlice vurup lastik ayakkabısının üzerindeki ve pantolonunun paçalarındaki tozları temizlemeye çalıştı.
Yusuf, bisküvi fabrikasının önüne atılan kutuları görünce, fabrikanın içinde çalışan beş altı kadar, başlarına beyaz eşarp bağlamış, mavi renkli önlük giyen tombul görünüşlü genç kızları hatırladı. İki ay öncesi, okul dönüşünde fabrika içinden gelen sesleri merak edip, içeriye giren Yusuf, fabrika içindeki küçük yaştaki bir erkek ile çalışan kızlarla az da olsa konuşup, yapılan işleri görmüştü…
Yusuf, çiçeklerinin meyveye dönüştüğü, yapraklarının dalları sardığı sıralı ağaçların yer aldığı ve üzerlerinde yeşil otların yükseldiği sağlı sollu bahçeleri geçerek, Birinci İstasyon Caddesine geldi.
Sabahın erken saatlerinde, parke taşlarını temizlerken, aşırıca sayılacak seslerle konuşan; ara sıra gülüşen ve zaman zaman da tartışan temizlik işçilerinin yanından geçerken:
“Kolay gelsin” diyen Yusuf’a başını yaptığı işten kaldıran işçilerden biri, elindeki faraşın sapına yaslanarak alaycı bir sesle:
“Sabah sabah nereye böyle yeğen?” dedi.
“İşe gidiyorum…”
“Ne işi bu?”
“Amelelik…”
“Ne ameleliği böyle?”
“İnşaat…”
“Senden inşaat amelesi mi olur?”
“Ben, yaz aylarında hep amelelik yapıyorum; bu yıl da beşinci günü…”
Yusuf, on altı yaşında, zayıf denilebilecek bir görünümde, uzun boylu, esmer, kahverengiye çalan küçük ve yuvarlak gözleri her zaman canlı, bakışları, anlamlı ve derinden bir şeyler anlatır gibi sıcak ve sevecen, görev almaya ve aldığı görevleri yerine getirmeye hazır, zıpkın gibi bir delikanlı…
Gazi İlkokulu’nun önüne gelen Yusuf, bahçe duvarının üzerine oturdu, lastik ayakkabılarını ayaklarından çıkardı, lastik ayakkabının ayaklarında iz yaptığını gördü cebinden çıkardığı mendilinin bir ucuyla, ayaklarındaki izleri sildi.
Yusuf, temizliği kolay olması nedeniyle, çalışma dönemlerinde lastik ayakkabı giyerdi. İşi çimento ile olduğundan, ayaklarına dökülen çimento artıklarını, suyla silerek çıkarıyordu.    SÜRECEK...

 

YORUM EKLE

banner284