AMELE-7

İnce uzun bir yolda gidip gelirler, önlerine aldıklarını birkaçı birden yuvarlayıp götürmeye çalışırken; daha fazla sayıda olanlar da tuttuklarını hep birlikte götürmeye çalışırlar… Yuvalarının giriş yerlerinde ufaltılmış toprak tanelerinden yükseltiler oluştururlar… Dar alanlarda çok sayıda yuvalar var ama karışıklığa meydan vermeden, her karınca kendi yuvasına yönelirler…

Karıncaların hareketlerini ilgiyle izleyen Yusuf, karıncalar arasındaki iş birliğinin, disiplinli çalışmanın, ne yapacaklarını çok iyi bildiklerini insanlara örnek olması durumunda; insanlar arasında işsizliğin, açlığın ve kavgaların son bulacağını, düşündü…

Kiraz bahçesinin önüne gelen Yusuf, duvarlardan aşağıya sarkan kiraz dallarındaki çiçekleri seçerek, bu çiçeklere konan arıların, bazen tek başına; bazen de birkaçı bir arada, çiçekler için ayrı bir güzellik oluşturduklarını… Her çiçeğe konmak için bir yarış başlattıklarını, hepsinin aynı boyda olduklarını ve hep aynı hareketi tekrarlayıp dururlarını, büyük bir hayret ve heyecan içinde izledi…

Irmağı takiben yürümesini sürdüren Yusuf, birbirinden güzel bahçeleri seyrederek, bazen suları takiben; bazen de bahçelerin orta yerinde yapılan evlerin önlerindeki anlatılması çok zor çeşit çeşit çiçeklerin, evlerle bir bütünlük oluşturduklarını görerek, farkına varmadan evlerine yaklaşmış olduğunu anladı.

Yusuf, ırmağı takiben yürümesini bırakarak, evlerinin tam karşısında bulunan bahçeye gitmeye karar verdi, bu bahçeden evlerini rahatlıkla görebilecek, babasının eve gelmesini takip edecek ve babasının eve gelmesinden az sonra da evlerine gitmeyi kararlaştırdı.

Ayrıca bu bahçenin girişinde bir tulumba ve tulumbanın önünde de küçük bir havuz bulunuyordu. Azığındaki annesinin hazırladığı ve azık çıkısındaki yemeğini yerken su ihtiyacını da böylece karşılayabilecekti.

Yusuf, düşündüğü bahçeye gelince havuzun yanındaki çimenlerin üzerine oturdu, küreğini yanındaki bir ağaca dayadı, azık çıkısını da altına oturduğu ağacın dalına astı, çok rahatlamış olduğunu hissetti ve evlerine ve komşularına uzaktan bakmaya başladı.

Henüz öğle vakti gelmediğinden, hafif bir esinti bahçeyi kaplıyordu. Bu esinti, Yusuf’a da bu günkü yaşadıklarını bir baştan değerlendirme fırsatını verdi…

Yusuf, öncelikle hiç bir bakışın kendisini rahatsız etmeden bahçeye kadar geldiğine sevindi, bu sevinçle birlikte içinde mutluluk rüzgârlarının estiğini

hissetti; ne var ki, bu mutluluk fazla sürmedi ve bu gün neden beğenilmeyip işe alınmadığını düşünmeye başladı.

“Ben elli kiloluk çimento torbalarını hiçbir yardım almadan metrelerce götürebiliyorum… Birkaç katlı binalara da taşıyorum, ayrıca harç karmayı da çok iyi biliyorum; çünkü harç kararken çimento ve kumların oranlarını çok iyi ayarlamak gerekir, ben her zaman bunu çok iyi yaptım ve işveren ve ustalar da yaptığım bu harçları çok iyi beğendiler.” diye içinden geçirdi.

SÜRECEK...

YORUM EKLE

banner284