ATATÜRK’E SALDIRMAK-1

Günümüzde, Atatürk’e ve Kemalizm’e saldırmak yoğunluk kazanmaya başladı ve adeta moda oldu!

Atatürk’e saldıranlar bilmiyorlar mı ki;

Atatürk’e saldırmak: Atatürk’ün; egemenlik, dil, din, savaş, milliyetçilik, Türkçe Harfler, hukuk alanlarında gerçekleştirdiklerine saldırmaktır…

Atatürk’e saldırmak: Hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, özgürlüğe, bağımsızlığa saldırmaktır…

Atatürk’e saldırmak: Akıl ve bilime saldırmaktır…

Atatürk’e saldırmak: Laikliğe saldırmaktır…

Atatürk’ saldırmak: Çağdaşlığa saldırmaktır…

Türkler, çağdaşlaşmayı hep Batı’da görmüşler ve bu nedenle de Batı’ya göç hareketlerini başlatıp sürdürmüşlerdir. Nitekim yaşadıkları çağı kapatıp, yeni bir çağ açmışlardır.

Ne yazık ki; çağ kapatıp, yeni bir çağ açan bir toplum iken; çağdaşlaşmaya karşı bir duruma geldik!

Çağdaşlaşmak: Çağın anlayışına, tutumuna, koşullarına, gereklerine uymaktır, muasırlaşmaktır.

İran, Anadolu ve Balkanlar, Horasan, Belh, Türkistan, Maveraünnehir gibi coğrafyalara göre Batı’da yer alan coğrafyalardır. Anadolu coğrafyasında hümanizmanın oluşması, aydınlanmanın ve çağdaşlaşmanın gerçekleşmesini; Hacı Bayram Veli, Şeyh Edebali, Şeyh Bedreddin, Yunus Emre, Taptuk Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana gibi erenler sağlamışlardır. Bu erenleri Anadolu ve Balkanlara gönderen Hoca Ahmet Yesevi olmuştur.

Erenlerin ve Alperenlerin ülküleri, Anadolu ve Balkanların Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılmasıdır. Bunun yanı sıra Moğol mezalimi karşısında sarsılan Anadolu’daki toplumsal düzeni yeniden sağlamak olmuştur.

Osmanlılar, Balkanlar’da ilerlemesinde ve egemenlik kurmalarında, Balkanlardaki İslamların büyük rolünü görmüşlerdir. Yani Osmanlılar, Balkanlara yöneldiklerinde, kale içten çoktan fethedilmiş durumdaydı.

Anadolu coğrafyasının da içinde olan Ortadoğu coğrafyasında, etnik ve din alanındaki anlayış farklılıkları insanların birbirlerini boğazlar duruma getirmiştir.

Günümüzde, Ortadoğu’da milyonlarca insan yaşamını yitirmiş, yaralanmış, baba ocağını terk etmiş, ülkeleri işgale uğramıştır. Bu durumlardan kurtulup yaşamak isteyenler, Batı’ya sığınmaya çalışıyorlar ve bu süreçte de onlarca, yüzlerce binlerce insan kaçış yollarında yaşamlarını yitiriyorlar.

Neden?

Çünkü günümüzde İslam toplumlarında görülen siyaset uygulamalarında, siyasetin öznesi insanların mutluluğu ve refahı değil; mezhepler ve mezheplerin üstünlüğü ve egemenliği oluyor.

Ayrıca çağdaş anlayışın çok ötesinde; bilim, sanat, teknoloji, insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve benzer değerlerin gerektiği kadar oluşmamış olmasıdır, kanaatindeyim.

Şimdi, bu gelişmeleri aktardıktan sonra, sorumuzu soralım:

Atatürk’e saldıranlar kimlerdir?

SÜRECEK...

YORUM EKLE

banner284