Bunun Neresi Hızlı Tren?

İstanbul’dan Karaman’a gitmeme az bir zaman kala, Reşat Nuri Güntekin üstadın Anadolu Notları isimli yapıtını okumuştum. Elden düşme, sahaftan edinmeydi. Varsın olsun. Kitap olsun da hamurdan olsun. Yazar 1930’lu yıllarda ben 2019’da yaşıyorduk. Tren yolculuğundaki anılar, notlar, yaşanan KISA anlıklı insan sıcaklığını içeriyordu.

Derken İstanbul ilinin Söğütlüçeşme İstasyonu’na valilerimizle geldik. Upuzun bir kuyruğa biz de eklendik. “ Nokta nöbetçiliğimiz başladı. Ayakta yontular (heykel) gibiydik. Kalkışa çok az zaman kalmıştı. Telaş, tedirginlik, belirsizlik herkesin yüzünden okunuyordu. Dayanamadım, kuyruktan çıkıp var gücümle bağırarak, neden beklediğimizi sordum. Aldığım yanıt:” sistemden”  oldu. Hey sizin sisteminizi seveyim dedim. Tabi ki içimden. Bakarsınız o “ sistem size bindirmez de” kuyruktan tek bir ses bile çıkmadı.

Sistem girişi başlattı. Yürüyen yürüyemez oldu. İnsanlar birbirinin üzerine yığılıp kaldı. Sonra yallah trene bir hücum başladık ki düşman başına. Kapı girişlerine yığılan valizler, çuvallar sanki İstanbul surları gibiydi. Kargaşa tren yola çıktığında da sürmeye devam etti.

Adapazarı’ndan sonra trenin hızı 50 kilometreye düştü. Bu arada Pamukova- Geyve faciasını bir kez daha andık. Güvensizliğin getirdiği, onlarca insanın ölümünü, diğerlerinin yaralanmasını, sorumsuzluğunu düşündük. Ağır aksak saz seronomisiyle Eskişehir’i bulduk. Sonra gelsin ovada 250 kilometrelik yolculuk. Hız arttıkça vagonlar bir havalanıyor, bir yalpanıyor, sarhoşluyor, biz de bu arada yürek Selanik. İyi bir hızla yol alıyoruz almasına da bu olanlar neyin nesi?

Olağan saatte 25 dakikada olması gereken yolculuk tam tamına 5 saatte bitiyor. Bitiyor ama bizde de yeni maceranın perdesi açılıyor. Aktarma varmış. Yallah merdivenlere koşuyoruz.   Sıkış tıkış valizler elimizde kendimizi dışarı atıyoruz. İş, kalkmasına az bir süre kala otobüse yetişmek. Çoğunluk, çocuk, yaşlı, hasta düşüyoruz yola. Sanki kitlesel bir yarış başlıyor aramızda. Yürü Allah yürü. Sövgünün bini bir paraya. Sürücü plastik bardağında ne varsa içiyor. Muavin bagajları yığıyor. Oflaya puflaya gelenler var. Otobüs ebem karı zamanından kalma. Konya- Karaman arası 100 km. Yıllardır bu kısa yol bir türlü ulaşıma açılamadı. Yanılmıyorsam 5 yıldır maval dinliyoruz. Hele seçimler yaklaştı mı 2 aya kalmaz yol açıldı açılıyor diye atma hazanlar dinlerdik. Kim ne yapıyor, bu ne mene bir savsaklanmadır. Ben bilmiyorum. Bu  yolculuğun adı güya hızlı tren. Haydi oradan. Buna biz hızlandırılmış sistem diyoruz ve dünyadan bir örneğinin olduğunu sanmıyoruz. Git gel Karaman 16 saat.  Cemil ARİF

YORUM EKLE

banner284