CORONA DEDİKLERİ

Yaşamak, ciddi bir iştir.

Hele yaşatmak, daha da ciddi bir iştir.

Corona denilen bir virüs, bütün coğrafyaları hiçbir ayrım gözetmeden, ahtapot gibi kolları arasına aldı.

Milyonlarca insanın hastalanmasına ve binlerce insanın ölümüne neden oldu.

Toplumlar, ölmemek için direnmeye başladılar.

Ya biz, ne yaptık?

Bir Bilim Kurulu oluşturduk.

Bilim Kurulu’nun aldığı tavsiye kararlarını bir kişinin inisiyatifine bıraktık: Evet derse oluyor; hayır derse olmuyor!

Ama Corona durmuyor. Vuruyor ha vuruyor. Her geçen gün ölü sayısı artıyor.

İnşallah, maşallahla demekle durmuyor.

Cuma Namazını özelleştirip kılmakla hiç durmuyor.

İki günlük hafta sonlarında ya da dört günlük sokağa çıkmayı yasaklamakla durmuyor.

İki saat içinde, binlerce insanı sokaklara dökmekle durmuyor.

İstifa etmekle durmuyor.

İstifanın geri alınmasıyla durmuyor.

Belediyeleri hizmet dışına atmakla durmuyor.

Her gün, maskenin nasıl dağıtılacağının konuşulmasıyla durmuyor.

Sıkça ellerin sabunla yıkanmasıyla durmuyor.

Peki, nasıl duracak?

Bir kriz merkezi oluşturulmalı.

Bilim Kurulu içinde siyasiler olmamalı ve kendi arasında, bir başkan seçmeli ve aldığı kararlarını başkan aracılığı ile halka duyurmalı ve bu kararlar uygulanmalı.

Öncelikle sağlık çalışanlarımız korunmalı.

Yeterince para basılmalı ve halka dağıtılmalı.

Önceden duyurulmak üzere, on dört gün sokağa çıkılması yasaklanılmalı.

Evdeki insanlara süratli bir şekilde test yapılmalı.

Tarım ve hayvancılık üretimi hızla artırılmalı.

Ücretsiz olarak internet dağıtımı yapılmalı.

TV kanallarında, farklı kişiler tarafından Corona hakkında bilgi verilmesi yerine; aynı saatte, bütün TV kanallarında sadece Bilim Kurulu Başkanı tarafından bilgi verilmeli.

TV Kanallarında: olumsuz programlar yerine, daha eğlenceli ve bilimsel ve belgeseller yayınlanmalı.

Halkın ihtiyaçları; polis, jandarma, asker, imam, muhtar ve belediye elemanlarınca karşılanmalı.

Başta eğitim ve sağlık alanlarında olmak üzere çok sayıdaki alanda parasız hizmetler alınmalı.

Belediyelerin yetki ve görev alanları genişletilmeli.

Hiç vakit geçirilmeden Parlamenter Sisteme geçilmeli.

Liberal sistem, toplumumuzu huzura ve refaha taşımadı. Bu nedenle:

Bedelleri sonradan ödenilmek üzere;

Hava alanları, limanlar, yollar, köprüler, tüneller, enerji kurumları, iletişim kurumları ile tüm ulaşım ve üretim araçları kamulaştırılmalı

YORUM EKLE

banner284