Dayak Merakımız

Geçenlerde Mehmet Sabri Bacak: Bizim kuşağın derdi neydi bilmem ki, dedi ve devamını şöyle getirdi: Top oynayıp pantolonumuz delindiği için öğleden sonra anne dayağı ile hesabımız açılır, akşamında babamız, annemizin şikayeti üzerine günün yarım kalmış hesabını kapatırdı. Abi- abla dayağı ise işin bonus  (artı) sı olurdu. Sabah okula gidince bazı öğretmenlerimiz elleri dert görmesin ailemizi aratmazdı. Bu döngü böyle sürer giderdi. Çünkü anne-baba memnun, öğretmen memnun, biz mağdurlar çokta şikâyetçi değildik iş bu durumdan. Öğretmen Şikâyet Hattı’nı arayacak değildik ya.
Hikâye bununla bitse yine iyi. Turpun irisi heybede derler. 
Bizler ; dayak cennetten çıkmadır ve bir tektir iki tektir üç tektir, tektir ile uslanmayanın hakkı kötektir, sözüne sarılarak ve bu felsefe ile yaşayarak büyüdük.
Oynamak için her gün sokağa çıksak da arkadaşlarımızla öyle her gün dövüşmezdik. Yalnız her mahallenin bir kelek keseni olur, şerrinden yolumuzu değiştirirdik. Sokağımızın sert amcaları: Sen suçunu biliyorsun diye haşlar, bazen yetinmez hafiften okşar, babamızsa olayı: Eline sağlık, iki daha vursaydın diye desteklerdi. Yolumuz başka sokağa başka mahallere düşse, sokağın ağır abileri: Mahallemizin kızına mı dolanıyorsun, dayağına sarılırdı. Maşallah gücü yeten yetene. 
Buraya kadar olanlar özel alanlardır. İşin birde resmi alanları var.
Siyasi çekişmeler, seçim kampanyaları boyunca kavgalar eskiden de vardı. Bazı yasal yürüyüş ve miting alanlarında güç kullanma yine vardı. Elli yaşın üzerinde olanlar bilir. Askerlikte o cennetten çıktığı söylenen şey adeta eğitimin bir parçasıydı. Yazılı olamayan kanunlar uygulanır; birkaç ay önce gelenler, birkaç ay sonra gelenlere bazen de dozunu kaçırarak egosunu tatmin ederdi. Bereket, terhis olup kapısından çıkınca her şey unutulurdu. Karakollarda sonuca kestirmeden gidilir, gözaltında zanlıya uygulanan tazyik hemen etkisini gösterir: Ben yaptım amirim, itirafı, gecikmeden gelirdi. Sokağın bekçisi dirayetli, cezaevinin gardiyanı otoriterdi. 
Dünkü özel alanlarda ki anne-baba, abi-abla, sokak amcaları, öteki mahalleliden kız dayağı bugün yok. Devrini tamamladı. Her şeyi dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerek. Bugün zor; resmi alanlarda, okulda, askerlikte, karakolda yok mertebesinde. Köteğin savunulacak yönü yok ama, o bitince suç çoğaldı. Ceza evlerinde yataklar uyumak için vardiyalı kullanılıyor.
Günümüzde insanların birbirleriyle olan kavgası çeşitlenerek eski ile kıyaslanamayacak ölçüde arttı. Elli yıl önce aynı tribünü paylaşan insanlar, bugün ayrı tribünlerden birbirine kurşun atıyor. Canı sıkılan, kafası her bozulan kız arkadaşına, eşine şiddet uyguluyor.  Kaldırımlarda niye yan baktın dayağı, trafikte hareket yaptın  dayağı. Vesaire vesaire…
Çok şükür dayağa olan merakımız pek bereketlidir. Güzel ülkemizde her türlü dayak hız kesmeden  itinayla atılıyor.
Yöneticilerimizin örnek olmaları ve yasaların eğip bükmeden uygulanması sorunun çözümünde ilk ve büyük adım olabilir. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.

 

YORUM EKLE

banner284