KMÜ'nün 14. Kuruluş Yılı Kutlamaları Devam Ediyor

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından ‘Bir Türkü Bir Hikâye’ konulu program düzenlendi.

KMÜ'nün 14. Kuruluş Yılı Kutlamaları Devam Ediyor

KMÜ'nün 14'üncü kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında çevrim içi ortamda düzenlenen programa üniversite personeli, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

KMÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Cahit Suci'nin oturum yönlendiriciliğinde gerçekleştirilen programda 'Gesi Bağları’ türküsünün hikayesi anlatıldı.

Gesi Bağları’nda Gezen Leyla'nın Hikayesi

Programda ilk olarak Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Onur Aykaç, türkünün hikayesine değinerek şunları söyledi: "Askerliğini yeni bitirmiş, yirmili yaşların başında bir Anadolu delikanlısı olan Mustafa, Kayseri’nin Gesi beldesinde yaşamaktadır. Bir küçük evin en büyük oğludur. Bir kocamış anası, beş de kardeşi vardır. Bahar ayları geldiğinde bavulunu, yolluğunu alıp ailesine veda eder; çalışıp para kazanmak amacıyla kara trene binip İstanbul yollarına düşer. Burada bir inşaatta çalışır. Yaptığı işi çok beğenir işvereni. İşçiyken kalfa, kalfayken usta yaparlar bizim Mustafa’yı. Mustafa, iyi kalpli işverenin aracılığıyla Leyla ile tanışır ve onunla evlenir. İki genç birlikte yaşamak için Gesi’ye dönerler. Ancak İstanbul’da doğup büyüyen Leyla için Gesi pek cazip bir yer değildir; oralara alışmakta zorlanır. Bir de buna kaynanasının kötü davranışları eklenince hayat onun için iyice çekilmez olur. Leyla her ne kadar Mustafa’nın desteğiyle Gesi’ye ve ev işlerine alışsa da gönlü hep İstanbul’da kalır. Leyla’yı mutsuz görmeye dayanamayan Mustafa, yeniden İstanbul’a gitmeyi teklif eder; tabii Leyla da bunu hemen kabul eder. Ancak orada kalacak yerleri ve harcayacak paraları yoktur. İki sevdalı hemen bir plan yaparlar. Mustafa önden İstanbul’a gidecek, orada iş bulacak, ev ayarlayacak ve Leyla’yı da İstanbul’a götürecektir. Mustafa gurbetin yolunu tutar; İstanbul’da bir iş bulup çalışmaya koyulur. Mustafa İstanbul’a gittikten kısa süre sonra bir erkek evlat dünyaya getiren Leyla ise hasretle sevdiğinin yolunu gözler; zaman buldukça da Gesi Bağları’na gidip kendi kendine türküler söyler. Aradan yaklaşık altı ay geçer. Nihayet işlerini yoluna koyup Gesi’ye dönen Mustafa, Leyla’yı ve oğlunu da yanına alıp İstanbul’a yerleşir. Leyla’nın Gesi Bağları’nda gezerken söylediği türkü ise dilden dile dolaşır Kayseri’de. Bütün kara yazgılı gelinlerin dilinde bir marş gibi söylenir Leyla gelinin türküsü.”

Program, türkünün hikayesinin sözlü anlatımının ardından Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Arş. Gör. Emre Koç’un bağlama eşliğinde türküyü icrası ile son buldu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284