KMÜ’de ‘Din Ve Seriat’ Kavrami Konusuldu

Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Islami Ilimler Fakültesi tarafindan düzenlenen ‘Düsünceler ve Kavramlar’ seminerler dizisinin ikincisi düzenlendi. KMÜ akademik ve idari personeline yönelik olarak on bes günde bir persembe günleri gerçeklestirilen ‘Düsünceler ve Kavramlar’ seminerlerinin bu haftaki konusu ‘Din ve Seriat’ kavramlari oldu.

KMÜ’de ‘Din Ve Seriat’ Kavrami Konusuldu

Etkinlige, sunumu yapan KMÜ Islami Ilimler Fakültesi Dekani Prof. Dr. Halit Çalis’in yani sira Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Ahmet Yildirim, Genel Sekreter Yardimcisi Adnan Tiske ile akademik ve idari personel katildi.
Seminerde seriat kelimesinin dildeki karsiligi, Kur’an ve Sünnet’in bu kavrama yükledigi anlamlar, ser’î hukuk-örfî hukuk, seriat-din iliskisi, seriat hukuku, seriat devleti/yönetimi, seriata bagli kaldigini iddia eden ülkeler gibi konular ele alindi.
“Su kaynagina ulasmak için girilen yol”
Prof. Dr. Çalis konusmasina, bilhassa kitle iletisim araçlarinda insanlik degerleriyle bagdasmayan uygulamalarin seriat kavramiyla ilintili bir sekilde sunulmasina dikkat çekerek basladi. Bilgi eksikligine ve kirliligine bagli olarak ya da bilinçli maksatlarla yapilan bu yayinlarin seriat kavramina olumsuz çagrisimlar yükledigine deginen Prof. Dr. Çalis “Arapça bir kelime olan seriat, sözlük anlami bakimindan dogru yol, su yolu, apaçik ve görünür olma, adet, bir irmaga ya da su kaynagina ulasmak için girilen yol, hüküm koyma anlamlarina gelir.” dedi.
“Âlimler, sâri (dini hüküm koyan) degildir”
Seriat kelimesiyle ayni kökten türeyen sâri kelimesinin hüküm koyan anlamina geldigini ifade eden Prof. Dr. Çalis, “Gerçek ve mutlak anlamda sari Allah’tir. Vahyi teblig etmesi, ilahi iradenin denetiminde beyanda bulunmasi ve vahyin bilinçli bosluklarini doldurmasi sebebiyle mecazi anlamda Hz. Peygamber de sari’dir. Alimler/müftüler ise Kur’an ve Sünnet’e bagli kalarak ictihadda bulunurlar ve onlara sâri denilmez.” açiklamasinda bulundu.
“Seriat, Allah tarafindan insanlar için din olarak öngörülen itikadî, ahlakî ve ameli hükümler bütünü demektir”
Seriat kavraminin Kur’an ve Sünnet’teki anlamlarina da deginen Prof. Dr. Çalis, âyetlerden, hadislerden, tefsir ve sözlüklerden örnekler vererek sunlari söyledi: “Kur’an ve Sünnet basta olmak üzere dini metinlerde seriat kelimesi biri genis digeri dar iki anlamda kullanilir. Genis anlamda seriat, Allah tarafindan insanlar için din olarak öngörülen itikadi, ahlaki ve ameli-hukuki hükümler bütünü demektir. Bu anlamda seriat, din ve millet kavramlariyla es anlamlidir. Aralarindaki fark itibaridir,
içerikle ilgili degildir. Su halde dilde su kaynagindan su almak için girilen yol demek olan seriat, Kur’an ve Sünnet’teki genel kullanimi itibariyle mutlak hakikate giden yolu, yani dini (Islam) ifade eder.”
Konusmasinin devaminda kavramin dar anlamda kullanimini ele alan Prof. Dr. Çalis, dar anlamda seriatin, sadece bir peygamberin ögretisinde yer alan ameli-hukuki hükümleri ifade ettigini söyledi ve Hz. Musa Seriati, Hz. Muhammed Seriati, önceki seriatlar gibi ifadelerin bu anlamda oldugunu belirtti.
“Din tek ve sabittir; seriat ise, birden fazla olabilmektedir ve degisime açiktir”
“Ilk insandan itibaren Allah’in din olarak belirledigi ögreti tek ve sabittir. Peygamberlerle birlikte sadece dinin ameli-hukuki hükümlerinde farkliliklar ortaya çikabilmektedir.” diyen Prof. Dr. Çalis, cumartesi av yasagi, tirnakli hayvanlarin etleri ile sigirin ve koyunun iç yaglarinin yenilememesi, ganimetin mesru olmamasi, ibadetin ancak özel mekânlarda eda edilebilecegi gibi örnekler verdi.
“Örfi hukuk, ser’i hukukun alternatifi degildir”
Ser’i hukuk-örfi hukuk ayiriminin ilk defa Osmanli Devletinde ortaya çikan bir durum olmayip oldukça eski bir tarihi geçmisinin bulunduguna isaret eden Prof. Dr. Çalis, devamla sunlari söyledi: “Örfi hukuk, kaynagini örfün olusturdugu hukuk demek degildir. Bilhassa kamu hukuku alaninda dinin aksini öngörmedigi, onun temel ilke ve amaçlariyla çelismeyen, siyasi otoritenin toplum yararini gözeterek çikardigi emir ve talimatname seklindeki düzenleyici yasalardir. Dolayisiyla örfi hukukun ser’i hukuka aykiri olabilmesi için onunla çelismesi, bir takim sabit degerlerini bertaraf etmesi gerekir.”
“Seriat ile yönetildigini iddia eden ülkeler gerçekten seriatle mi yönetiliyor?”
Seriatle yönetildigi iddia edilen ülkelerde gerçekte seriata uyulup uyulmadigi ve uyuluyorsa bunun hangi düzeylerde gerçeklestigine de deginen Prof. Dr. Çalis, “Seriat hükümlerinin uygulandigi ülke olarak bilinen ülkelerin hemen tamaminda seriat, nisbi olarak uygulanmaktadir. Ibadet hürriyeti, tesettürün hayatin her alaninda serbest olusu, faiz, içki, kumar, zina gibi dini yasaklarin tatbik edilmesi, bazi ceza hükümlerinin uygulanmasi gibi.” dedi. Prof. Dr. Çalis, yönetimi elinde bulunduranlarin anlayis ve uygulamalarina katilmayanlara baski uygulanmasi, örgütlü muhalefete izin verilmemesi, uluslararasi iliskilerde mazlumu yok sayarak ya da onun üstünde yükselerek zalimle dayanisma içerisindeki bir devlet yapilanmasinin ise seriatla birlikte anilmasinin asla mümkün olmayacagini ifade etti.
Seminer, katilimcilarin sorularinin cevaplanmasi ve konuyla ilgili karsilikli fikir alisverisinin ardindan sona erdi.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284