GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER Mİ?

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,

Bu topraklar…

Diye başlayan şiir ve benzeri yüzlerce şiir yazılmıştır bu topraklar için.

Günümüzde, “ne olursan ol gel, yine de gel” olan şiirler, yazılıp söylenilmektedir.

Afganlı, Pakistanlı, Libyalı, Iraklı, Suriyeli, Lübnanlı, Faslı, Cezayirli… Kısacası, her kıtadan ve her ülkeden kafileler halinde geliyorlar, bu topraklara, ülkemize.

Gelenlerin sayılarının on milyona yaklaştığı belirtiliyor.

Bunlar neden geliyorlar?

Bu gelenlerin; eğitim sorunları, sağlık sorunları nasıl çözülecek?

Bu gelenlerin; güvenlik sorunları, barınma sorunları, nasıl çözülecek?

Bu gelenlerin; beslenme ve örtünme sorunları nasıl çözülecek?

Pandemi döneminde yığınlar halinde ülkemize gelenlerin aşılanma sorunları nasıl çözülecek?

Ve nihayet, bu gelenlerin ardı arkası ne zaman bitecek?

Bu gelenlerin aralarında kimler var biliniyor mu?

İslam örgütü adı altında kurulan El-Kaide, El-Nusra, Işit, Taliban vs. uluslar tarından terör örgütü olarak tanınan bu terör örgütlerine mensup kişiler ya da gruplar da geliyorlar mı? Yıllar içersinde Işid’in ülkemizde yaptığı terör eylemleri nedeniyle yüzlerce insanımız yaşamını yitirdi, yüzlerce insanımız da yaralandı ve sakat kaldı.

Bu gelenler, ülkemizdeki nüfuz dağılımını bozmayacaklar mı?

Bu gelenler, ahlaki ve vicdani sorunlar yaratmayacak mı?

Bu gelenler, ülkelerine geri gönderilecekler mi? Yoksa bu gelen sığınmacılar, mülteci durumuna mı getirilecekler? Ya da bunlar, vatandaşlığa mı geçirilecekler?

Ülkemize yıllar önce gelen milyonlarca Suriyeli sığınmacılar, hala ülkemizde bulunmaktadırlar, neden?

Toplum olarak, zorda kalanlar için kucağımızı açarız; ancak hiç kimseyi dalımızda bir kambur gibi taşıyamayız.

Hiç kimseye kültürümüzü bozacak fırsatlar vermeyiz.

Bu ülkeye davetsiz olarak gelenlerin hepsi gittiler, hem de arkalarına bile bakmadan.

Bu gelenler, davetli misafirler mi acaba? İster davetli olsunlar; ister davetsiz olsunlar, bu gelenler de gidecekler.

Bu topraklar, Malazgirt, Miryakefalon, Çanakkale, İnönü, Sakarya ve Dumlupınar’da şehit olan yüz binlerce vatan evlatlarının kanlarıyla sulandı.

Bu nedenle bu topraklar, hiç kimsenin, hiçbir kesimin veya hiçbir kuruluşun siyasi ikbali için alet olamaz…

Bu böyle biline…

YORUM EKLE

banner284