Parkta toplanan kalabalık adına açıklama yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ülkan Şanlıtürk, “23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan ve Cumhuriyetimizin temel taşlarından biri olan TBMM’nin şimdiki başkanı İsmail Kahraman “ Yeni Anayasada Laiklik ilkesi olmamalı diyerek” büyük bir skandala imza atmış ve anayasal bir suç işlemiştir. Cumhuriyetin nimetlerinden faydalanarak, en büyük makamlardan biri olan Meclis Başkanlığına kadar yükselmiş birinin, bu sözleri söylemesi ibret vericidir. Fakat hiç şaşırtıcı değildir.İsmail Kahraman ve onun zihniyetindekilerin Cumhuriyeti içlerine bir türlü sindiremediklerini ve her fırsatta Cumhuriyetle hesaplaşmak istediklerini biz zaten biliyoruz ve diyoruz ki Cumhuriyeti benimsememiş ,cumhuriyetin ilkelerine düşman olmuş birini biz ne meclis başkanı olarak ne de milletvekili olarak görmek istiyoruz.EY İsmail Kahraman benimsemediğiniz bir Cumhuriyetin meclisinde hangi pişkinlikle başkanlık yapıyorsunuz derhal istifa etmeli ve o koltuğu boşaltmalısınız.Bu mecliste İsmail Kahraman gibiler olmamalı. Bizler bu sözleri söyleyen İsmail Kahraman’ı 1969’da iki gencin öldürüldüğü Kanlı Pazardan, yöneticisi olduğu öğrenci derneklerinden, şeriatçı 31 Mart ayaklanmasını öven sözlerinden çok iyi tanıyoruz. Böyle bir geçmişe sahip olan ve yıllardır aktif siyasetten uzak bulunan İsmail Kahraman’ın yeniden aktif siyasete dönmesi ve tam da yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı dönemde meclis başkanı seçilmesi başka bir ifadeyle buraya atanması tesadüf değildir. Biz onu bu makama kimin önerdiğini ona kimin ağabey diye hitap ettiğini de çok iyi biliyoruz. İsmail Kahraman bu sözleri tesadüfen söylememiştir. Meclis Başkanı olan birinin Laiklik ilkesinin Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilkelerinden biri olduğunu bilmemesi mümkün değildir. Öyleyse meclis başkanı bilerek ve kasten Anayasal suç işlemiştir. Bu Suçtan dolayı İsmail Kahraman hakkında, birinci görevi Cumhuriyeti korumak olan savcılarımıza suç duyurusunda bulunuyoruz. İsmail Kahraman’ın bu sözleri 93 yıllık Atatürk Cumhuriyetine, onun ilkelerine, getirdiği çağdaş yaşam biçimine, din ve inanç özgürlüğüne, kadın – erkek eşitliğine savaş açan bir zihniyetin dışa vurulmasıdır. Bizler Mustafa Kemalin askerleri olarak, bedeli ne olursa olsun onun mirasına sonuna kadar sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan ediyor ve Laik Cumhuriyetimize dil uzatanlara şöyle sesleniyoruz: Laikliği kaldırmak mı istiyorsunuz, hodri meydan kaldırabiliyorsanız kaldırın, halep ordaysa arşın burada. Buyrun deneyin ve görün, bakın neler oluyor. Cumhuriyeti yıkmaya da, laiklik ilkesini Anayasadan çıkarmaya da yeni bir anayasa yapmaya da gücünüz yetmeyecek. Daha önce ağababalarınızın da, işbirlikçilerinizin de, bölücülerin de gücü yetmemişti. Sizin de gücünüz yetmeyecek. Bütün planlarınız bozulacak Laikliği kaldırarak toplumsal barışımızı yok etmeye, Türkiye’yi Ortadoğu’ya çevirmeye, ülkemizi iç savaşa sürüklemeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Şunu iyice beyninize kazıyınız Türkiye laiktir, laik kalacak. Cumhuriyet ordusu burada görevinin başındadır” dedi.