Bu oyunlarin hiçbir yazili belge ve kayit olmamasina karsin, köylülerin topraga ve inançlarina bagliligi sayesinde bazi yörelerde günümüze kadar geldigini ifade eden Eroglu, ''Oyuncular genellikle profesyonel degildir. Oyunlarin oynandigi belli basli bir yer yoktur. Bazen bir dügünde, bazen bir kinada, sünnette, bazen de bir odada sahnelenebilir. Oyunlarda kilik degistirme, maske kullanma, müzik ve kaliplasmis söylemlere rastlanir'' dedi.
Eroglu, bir çok yörede ise seyirlik oyunlarin unutulmaya yüz tuttugunu belirterek, sunlari kaydetti:
''Karaman'da her köyde belki birbirine yakin ama kesinlikle aynisi olmayan seyirlik oyunlar vardi. Bir çogu unutuldu. Hatirlayan yasli insanlar var. Onlar da ölürse tamamen unutulacak. Bizim beldemizde de en az 10 tane seyirlik oyun vardi. 12 kisilik bir arkadas gurubuyla 6 yil önce görünmez kültür varliklarimizi gelecege tasimak amaciyla bir ekip kurduk. Simdi 'deve ve göç' seyirlik oyununu yasatmaya çalisiyoruz.''
Devenin ve göçün Orta Asya'dan Anadolu'ya göç edip yerlesen belde halkinin kültüründe çok önemli yeri oldugunu vurgulayan Eroglu, hayvancilikla geçinen beldede yasayanlarin yakin zamana kadar develerinin oldugunu, esyalarini develere yükleyerek Toroslardaki yaylalara göç ettiklerini söyledi.
Eroglu, bu yüzden ''deve ve göç'' oyununu devam ettirmeye çalistiklarini dile getirerek, söyle devam etti:
''Oyunumuzda deve kostümü giyen 2 arkadasimiz ile Arap, sih, genç kiz, çoban ve aile büyükleri gibi karakterler var. Kostümler tamamen yöresel. Oyun da saman kültürünün izlerini, Alevi Bektasi gelenegini, o günün yasantisini görebilirsiniz. Bir göç sahnesi, kiz isteme, dügün, devenin ölmesi ve Sih tarafindan yapilan bir tören canlandiriliyor. Elbiselerde kirmizi agirliktadir. Zaten beldemizin eski adi da Kizillar'dir. Kötü ruhlari kovmak için Arap tef çalar, deveyi canlandirmak için sih, büyü yapar, büyü bozar. Iki oba yolda karsilasinca kiz istenir. Yani kisacasi insanlar yüzyillar öncesindeki geleneklerini, aliskanliklarini bu oyunla bugüne tasirlar.''
Eroglu "SEYIRLIK OYUNLAR KAYIT ALTINA ALINMALI"
Beldelerinde 20 yil önce her dügün ve nisanda bu tür seyirlik oyunlarin oynanmasina ragmen simdilerde sadece kendilerinin kaldigini anlatan Eroglu, ''Bizim ekipte 4 tane ögretmen, isçi ve memur var. Kendi imkanlarimizla gelenegimiz sürdürmeye çalisiyoruz. Görünmez kültür varliklarimizi gelecek kusaklara tasimak istiyoruz. Ancak çok fazla destek yok. Bazen dügünlerde bahsis veriyorlar. Biz parasinda degiliz. Üzüntümüz, biz de birakirsak bu gelenegi sürdürecek gençlerimizin olmamasi. Bunun için yeni ekiplerin kurulmasi ve bu seyirlik oyunlarimizin kayit altina alinmasi gerekiyor'' diye konustu.
