Basin özgürlügü’ Anayasamizin 28. maddesinde, “Basin hürdür, sansür edilemez” hükmü ile anayasal bir güvence altina alinmistir.
Yerel Basin, olaylari dogru, yansiz ve hizli bir biçimde yansitmak, toplumu aydinlatmak, eksiklik ve aksakliklari sorgulamak, yönetilenle yöneten arasinda köprü vazifesi üstlenmek gibi önemli islevleri yerine getirmektedir.
24 Temmuz 1908’de 2. Mesrutiyet ilan edildi. 25 Temmuz 1908 sabahi dagitilan gazeteler farkliydi artik. Uzun yillarin ardindan ilk kez sansür memurlarinin degil gazetecilerin tercihlerine göre basilmislardi. Özgürce yayimlanan gazetelere halkin ilgisi de büyük oldu. Basinin özgür konumunu gölgeleyen ve basini temel islevinden uzaklastiran, halkin çikarlarinin savunulmasinin ve özgür düsüncenin gelismesinin önündeki engellerin kaldirildigi gün oldu.
Sansürün kaldirilisindan bugüne kadar geçen 107 yila baktigimizda, özgür ve sansürsüz basin konusunda son yillarda hizla geriye gittigimiz asikârdir. Mesleki degerleri önde tutarak gazetecilik yapmanin, yazmanin, çizmenin, soru sormanin bile bedele baglandigi bir süreçten geçiyoruz. Ilkeli gazetecilik yapmamin bedelini çogu zaman agir bir sekilde ödüyoruz.
Kamuoyunu aydinlatmak için her ortamda, her kosulda, sorumluluk duygusu içinde toplumun haber alma özgürlügü adina görevlerini yerine getiren basin çalisanlarimizi kutluyorum.
Bu düsüncelerle, 24 Temmuz Basin Bayrami’ni ve basinda sansürün kaldirilisinin 107. yil dönümünü kutluyor, görevlerini yaparken yasamlarini yitiren basin mensuplarimizi saygiyla aniyor, tüm basin çalisanlarinin 24 Temmuz Basin Bayramini kutluyoruz