Türkiye’nin is kazalari karnesinin her geçen kötüye gittiginin altini çizen Antmen, yasananlarin artik önüne geçilemeyen kar hirslari yüzünden ‘is cinayetlerine’ dönüstügünü söyledi. Antmen, "Özellikle de Türkiye’nin madencilik politikalarinda aci gerçek, her faciadan sonra tekrar ortaya çikmaktadir. Modern kölelige dönüsen taseron sistemi, çalisma ve sosyal güvenlik hayatinin ranta kurban edilmesi, denetleme ve sendikalasma mekanizmalarinin yok edilmesi sadece madencilik degil tüm sektörlerde tehlike çanlarini çaldirmakta ancak facialarda bu sese kulak verilmektedir. Taseronlasma, denetimsizlik, bir an önce üretime geçme hirsi sonucu bu yasananlar bir anlamda ‘kaderimiz’ gibi bize dayatiliyor. Ancak insan eliyle gelen bu facialarin ‘kader’, ‘isin fitratinda var’ denilerek açiklanmasi söz konusu dahi olamaz. Facia ile ilgili 18 isçimizi kurtarma islemleri devam ederken, adli süreç de baslamis olup artik bu sürecin en iyi sekilde takip edilmesi ve sorumlularin tamaminin yargi önüne çikarilarak en agir bir biçimde cezalandirilmasi için Mersin Barosu konunun en akin takipçisidir. Bu baglamda Soma’da oldugu gibi, Ermenek için adalet, acili aileler için yaralarina merhem, sorumlular için en ciddi cezalar ve herkes için hukuk istiyoruz” seklinde konustu.