DEAŞ’ın Elinden Kaçıp Peşmergeye Sığınan Torununa Kavuşmayı Bekliyor

İlimize komşu Konya ilinde 4 yıl önce terör örgütü DEAŞ’a katılan oğlu tarafından Irak’a götürülen 12 yaşındaki torununun DEAŞ’ın elinden kaçıp Peşmergeye sığındığını söyleyen 64 yaşındaki dede torununa kavuşacağı günü iple çekiyor.

DEAŞ’ın Elinden Kaçıp Peşmergeye Sığınan Torununa Kavuşmayı Bekliyor

Edinilen bilgiye göre, 4 yıl önce DEAŞ’a katılan babası 34 yaşındaki Mustafa B. tarafından Irak’a götürülen 12 yaşındaki İ.B.’nin dedesini telefonla arayarak DEAŞ’ın elinden kaçıp Irak Bölgesel Kürt yönetimi kontrolündeki Peşmergeye sığındığını söylediği öne sürüldü. Kaçırıldığı zaman 8 yaşında olan İ.B.’nin babası Mustafa B.’nin 2015 yılında bombalı bir saldırı sonucu öldüğü öğrenildi. Babası öldükten sonra kendisine terör örgütü mensuplarınca silah eğitimi verilmeye başlanan İ.B.'nin bunun üzerine üvey annesiyle birlikte DEAŞ’ın elinden kaçarak Peşmergeye sığındığı belirtildi. Güvenlik nedeniyle cezaevinde tutulduğu öne sürülen 12 yaşındaki İ.B.’nin son telefon görüşmesinde dedesine “Hapishanedeyim. Buraya gel, beni sana verecekler” dediği kaydedildi.

Dedem Zengin Diyerek, Kaçırılmasını İstemiş

Yaşanan olayı anlatan 64 yaşındaki dede İsmail B. “Şimdi benim oğlumun mesleği ayakkabıcılık. Bir oğlum, iki kızım var. Ne güzel mesleğini yapıyordu. Bir evlilik yaptı, ailesinden ayrıldı. Kaçırılan torunum bu evlilikten. Oğlum aradan 3-4 sene geçtikten sonra Bingöllü bir bayanla evlendi. Benim oğlan yalnız evlenmeden tevhit dergâhına gitti. Kunduracı bir arkadaşı bunu alıp gitmiş dergâha. Dergâhta, bu baktım çok değişti. İşte dergâha akşamları gidiyor her hafta cumartesi günleri bunların toplantıları oluyor. Dergâha gidiyorum derken bu çok değişti. Ondan sonra oğlunu ilkokuldan aldı. Kendi okullarında okutmaya başladı” dedi.

Oğlunun evlilik yaptıktan sonra Bingöllü eşiyle birlikte torununu alıp Suriye’ye kaçtıklarını ifade eden dede İsmail B., oğlunun 2 sene öne Amerika ve Rusya’nın attığı bombalarla öldüğünü söyledi. Torununun kendisine babasının öldüğünü söylediğini aktaran İsmail B., “Ondan sonra bu annesi bir daha evlendi Diyarbakırlı biriyle. Torunum orada ana yok baba yok, analığın elinde. Torunum kendisini kaçırsınlar diye birisine ‘dedem zengin’ diyor. Ondan sonra İsmail Musul Telafer’den Diyarbakırlı bir aileyle beraber Peşmerge askerlerine sığınıyor. 20 kez torunumla konuştum, nasılsın, askerler size iyi bakıyor mu diye. ‘Bakıyorlar dede’ diyen torunumun ondan sonra telefonu kesildi” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanım Torunun Ne Kadar Tatlı Olduğunu Bilir”

Erbil Konsolosluğuna 35 yıllık Halepli bir arkadaşının oğlu vasıtasıyla dilekçe verdiklerini de anlatan dede İsmail B., konsolosluktan hala kendilerine bir haber verilmediğini söyledi. Torununun Erbil'deki Türk konsolosluğuna 50 kilometre uzaklıkta olduğunu söyleyen dede İsmail B., torununun Türkiye'ye getirilmesi konusunda Cumhurbaşkanından yardım isterken, “Cumhurbaşkanımızdan başka bir şey istemiyorum. Torunumu bize getirsinler. Cumhurbaşkanım torunun ne kadar tatlı olduğunu o da biliyor” şeklinde konuştu.

Torununun telefonda, “Dede mavi bisikletimi hazırla ben geliyorum” dediğini aktaran İsmail B., “Torunum telefonda bana ‘Dede yüzmeyi öğrendim havuzda. Beni havuza götürecek misin’ dedi. Neler istedi o çocuk, hiçbir şey görmedi ki. Çocuklar aç kalmışlar orada, ekmek yememişler. Yani eğlenceyi boş ver, tatlıyı, tuzluyu boş ver aç kalmışlar, ot yemişler” dedi.

Torununa kavuşması halinde kurban keseceğini söyleyen dede İsmail B.,“İlk önce kurban keseceğim, hele bir gelsin, bekliyorum. Kesin umutluyum, Cumhurbaşkanım bunu yapar yani. İnşallah haberi olur. Bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Torun Sevgisi Tarif Edilemez

Babaanne Hatice B. ise yaşadığı üzüntü nedeniyle bir gözünü kaybettiğini ve kısmi felç geçirdiğini anlatarak, “Torun sevgisi tarif edilmez. Evlada gençlikte bakamıyorsun. Torunumu ben de büyüttüm, o doğurdu. 1 aylıkken yanımdaydı bakamadı annesi. Aynı evdeydik. Ayrıldılar 1,5 sene sonra bana kaldı”dedi.

Torunuyla son görüştüğünde kendisinin rahatsız olduğunu ifade eden babaanne Hatice B., “Geçmiş olsun dediler bana. Gelin konuştu, sonra torunuma verdiler. Geçmiş olsun anne dedi. Anne derdi bana. Babası evlenince yeni anneye anne deyince babaanneye çevirdi. ‘Kuzum sahte gibi oldu’ dedim. Anne, anne derdi. Neyse babası yanında ya, evlendi varsın olsun. Vay kuzum geleydin bir kere daha koklayaydım ya dedim. Ben onu niye dediğimi bilemiyorum. Allah söyletti. Geleydin de koklayaydım bir daha dedim. O gece gitmişler. Komşuya sordum. Arkası yüksek siyah araba geldi. Torunumun sırt çantası bir de ellerinde valizle gittiler. Böyle gitmişler. Her şey koydukları yerde duruyor. Kuşu var. Yavrum kuş kadar dayanamadı. Kuşuna bakarım oğlumMustafa’mın hatırası diye. Cumhurbaşkanımdan rica ediyorum, inşallah beni yavruma kavuştursun. Torun sevgisinin ne olduğunu o da bilir. Beni yavruma kavuştursun iki bayramı bir yapayım. Başka bir şey istemiyorum” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284