Böylesine övgü dolu sözcükler, bir asıra yaklaşan çalışmaları ile sonuna kadar hak eden bilim insanına, Karaman dostu, dostumuza söylenmiş olması, bizlere gurur vermektedir.
Karaman ve özellikle Karadağ ile ilgili yapılan araştırmalarda karşımıza çıkan, inanılmaz işler başardığını izlediğimiz bu bilim insanına her zaman hayranlık ile bakmış, bu kişiliklerin yaşamımızda ki gerekliliğine olan inancımızı her ortamda belirtmişizdir.
1969 yılında gelip, Karadağ’da ki kalıntılarda yaptığı incelemeler sonucunda bir de kitap yayınlayan bu değerimiz, kitabında Karaman’a verdiği önemi gözler önüne sermektedir. Bu kitabın önem gösteren diğer özelliği ise ayrıntılı olması ve bölgenin, fotoğraflar ile kayıt altına alınması olmuştur. Günümüzde bile bu eserlerde ki değişimi gözlemleyebilmek, yapılan çalışmalarda ki mesafeyi algılayabilmek için önemli bir kaynak olarak gördüğümüz bu eser, akademik alanda da en büyük kaynak olarak yerini almıştır.
Binbirkilise dediğimiz Roma ve Bizans yerleşkelerinde ki çalışmaları, bu güne kadar yapılmış en önemli bilimsel çalışma olarak görülmüş ve o kalıtların günümüze kadar gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. Semavi Hoca’mızın ortaya çıkardığı bir ayrıntı ise, Hıristiyanlık dünyasında büyük yankı uyandırarak, Karadağ’ın geniş bir kitle tarafından tanınmasına aracılık etmiştir.
Ona göre, Karadağ’da ki yapılaşma, Hıristiyanlık tarihinde başka hiç bir yörede görülmeyen tarzda olduğu, burada ki yaşam alanlarının Dünyada ilk ve tek mimari tarz ile yapıldığı şeklindedir. İlk Hıristiyanlık dönemine yani ayrışmadığı dönemlerde yapıldığı için başka hiç bir yerde göremeyeceğimiz bu eserler, Semavi Eyice tarafından tüm dünyaya duyurulmuş, dikkat çekmeyi sağlamıştır.
Semavi Hoca, araştırma yaptığı bölge ve alanlarda ki görevliler ile iyi geçinmiş, onlar ile dost olmayı bilmiştir. Üzerinden seneler geçse de, hafızasından silmediği bu dostlukları karşısına çıktığı anda anımsaması gözlemlenmiş, buda onun insani yanının güçlü olduğunun göstergesi olmuştur.
Ama Karaman hocasına sahip çıkma konusunda biraz ihmalkâr davranmış,1969 yılından 2012 yılına kadar hiç aramamıştır. İlimize olan katkılarının sayılamayacak kadar fazla olduğunu gözlemlediğimiz bu değerli bilim insanı, her yerde çalışma yapmasına rağmen Karaman’ın onun için çok büyük önem taşıdığını her ortamda belirtmiştir. Böyle olduğu halde Aramaması onun için bir hayal kırıklığı yaratmış, haklı olarak gönül kırgınlığını gözler önüne sermiştir.
Ama Karaman’dan kimsenin haberi yok.
Ta ki,2011 yılının haziran ayına kadar.
Gezi programımız dâhilinde bulunduğumuz Amasra’da gördüğümüz bir heykelin bizi Karadağ’a kadar götürmesi ve bu değerimizin Karaman’ın geleceğine katkılarının unutulduğunu anımsamamızı sağlamıştır.
Amasra, yaptığı çalışmalar için Semavi Eyice’nin heykelini dikmişti.
Biz ise kırk üç sene geçmiş, arayıp sormamışız.
O’na, unutulmadığını anımsatmamız gerektiğini ve bu görevin de bize düştüğünün bilinci ile çalışmalara başlamamız uzun sürmedi.
Karaman Ticaret ve Sanayi Odası olarak hazırladığımız “Hz. Mevlana’dan Yunus Emre’ye Evrensel sevgi ve Kültürlerin Kardeşliği” adlı projemiz kapsamında ki “İnanç Turizmi Sempozyumu” programına Onur konuğu olarak davet etmemiz uygun olduğu kararından sonra, araştırmalar başlandı.
Öyle ki, dönemin Belediye Başkanı Sn: Kamil UĞURLU bizlere” Bu değeri getirmenin çok zor olduğu, İstanbul’da bile bir semtten, başka bir semte gitmediği” yönünde ikazlarda bulunmasına rağmen, şansımızı denedik ve aradık.
Çok samimi bir ses ile Karaman’dan bu çağrıyı beklediğini ve geleceğini bildirdi. Yalnız, üç kişi gelebileceklerini hazırlıklarımızı buna göre yapmamız gerektiğini söyledi.
Bizim için çok büyük şerefti.
Yaptığımız Sempozyum ses getirecek, amacımıza ulaşacaktı.
Bu davetin Semavi Hoca’yı Karaman’da ağırlamaktan duyduğumuz Şeref’ten başka bir getirisi daha olmuştu.
O’da, Hoca’mızın aile dostu, oğlu kadar değer verdiği Yollarbaşılı hemşerimiz Yücel OKUTUR’un da, yıllar sonra memleketine gelmesi ve onunla tanışmamız olmuştur.
Artık yeni bir dostumuz olmuş, Karaman’ımız yeni bir turizm elçisine kavuşmuştu. Kendisi de turizmci olan Yücel Bey, KARAMAN sevgisini mesleğinde ki tecrübelerine eklemiş, KARAMAN adına çok güzel çalışmalara imza atmıştır.
İşte;
Karaman’da, Karaman’a değer veren bu Dostlar ile üç gün geçirdik.
Semavi hoca’mızın Engin bilgilerinden yararlanma olanağını bulduk, onu can kulağı ile dinledik.
Hiç usanmadık.
Neler anlattı neler.
Ama içlerinden bir tanesini böyle bir otoritenin ağzından duymamız, bizlere heyecan ve umut vermeyi başararak, ileriki çalışmalarımızda da ışık olacak kadar önem taşımakta idi.
O da” YUNUS EMRE KESİNLİKLE KARAMAN’DADIR” sözcüğünden başkası değildi.
Sağ olasın Hocam.
Sizi hiç unutmayacağız…
Ruhun şad olsun...
