Karaman’a 25 Aile Danismani Ve 13 Evlilik Egitmeni
Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi Sürekli Egitim Uygulama ve Arastirma Merkezi (KMÜSEM) tarafindan düzenlenen Aile Danismanligi ile Evlilik Okulu Egiticiligi kurslarinin sertifika töreni yapildi. Törenle Aile Danismanligi kursunu tamamlayan 25 ve Evlilik Okulu Egiticiligi kursunu tamamlayan 13 kursiyere sertifikalari takdim edildi.
KMÜ Saglik Kültür ve Spor Dairesi 1 Nolu Konferans Salonunda gerçeklestirilen tören, saygi durusu ve Istiklal Marsiyla basladi. Ardindan Aile Danismanligi kursiyerlerinden Dr. Levent Küçükalpelli bir konusma yapti. Dr. Küçükalpelli, üniversiteyi memleketinin disinda okuyan birisi olarak Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesinin kurulmasini heyecanla karsiladiklarini belirterek KMÜ’de egitim görmenin çocuklarindan önce kendisine nasip oldugunu ifade etti. 30 yillik mesleki bilgisine dayanarak KMÜ Sürekli Egitim Merkezinin düzenledigi Aile Danismanligi kursunun basit geçecegini sandigini kaydeden Dr. Küçükalpelli, “Bu kursun toplum için çok gerekli oldugunu gördüm. Artik meslek hayatimda da daha basarili olacagimi düsünüyorum.” seklinde konustu.
Törende söz alan Evlilik Okulu Egiticiligi kursiyerlerinden Sema Toprakçi ise kurstaki son ev ödevi olan "Esinize bir hafta içersinde onu çok sevindirecek bir sürpriz" konulu ders kapsaminda esine yazdigi mektubu dinleyenlerle paylasti.
“Türkiye’deki en mutlu aileler Karaman’da”
Kurslar hakkinda katilimcilari bilgilendiren KMÜSEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Hatice Yalçin ise 2012 yili Eylül ayinda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanliginin “Aile Danismanligi” ve “Evlilik Okulu Egiticiligi” kursu düzenleme yetkisini üniversitelere verdiginin altini çizerek Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi olarak çok önemli iki kursu basariyla gerçeklestirdiklerini belirtti. Yalçin, “Ögrenenle ögretenin bir arada oldugu ve güç birligi yaptigi bir kurs dönemi geçirdik. Biz de kursiyerlerimizden çok sey ögrendik.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Yalçin, 130 bin kisi üzerinde yapilan güvenilir bir arastirmaya göre Türkiye’deki en mutlu ailelerin Karaman’da bulundugunu ifade ederek, Karaman’da bu güzel tablonun olusmasina katki sunan pek çok kurum ve kurulus oldugunu hatirlatti.
Bir kisinin sorununu çözdügünde onun gözünde beliren mutluluk isaretinin hiçbir seye degisilemeyecegini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Yalçin, tüm kursiyerlere ömür boyu mesleki tatmin yasamalarini tavsiye etti.
“Aile bir toplumun özü ve özetidir”
Törende konusan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, “Bugün üniversiteler sadece egitim-ögretim ve bilimsel arastirma yapmamali, bulunduklari bölgeye katki veren ve potansiyelleri harekete geçiren bir kurum olmalidirlar.” dedi.
Insani diger canlilardan ayiran özelliklerin basinda onun bir aile düzeni içerisinde yasamasinin geldigini söyleyen Rektör Gökmen, “Aile, bir toplumun temel tasidir, özüdür ve özetidir.” seklinde konustu. Insanin en fazla iletisimde oldugu kurumun aile oldugunu kaydeden Gökmen, “Saglikli ailede yetisen bireyler saglam karakterlere sahip olur ve o toplum da güçlü olur. Manevi degerlerin ihmal edildigi toplumlarda en önce aile zarar görür.” dedi.
Gökmen, insanlarin dogustan getirdigi özelliklerden birisini de “emin ve güvende olmak” seklinde açiklayarak “Insanlarin aidiyet duygusu vardir. Bunun en önemli yeri de ailedir. Kisi bunu saglayamazsa hayatinin diger alanlarinin hepsinde sorun yasar.” diye konustu.
“En mutlu oldugum yer aile diyenlerin orani Türkiye genelinde %73”
Türkiye’de iller bazinda yapilan yasam memnuniyeti anketinin verilerine de deginen Gökmen, “Ailesinin kendisini mutlu ettigini ve en mutlu oldugu yerin aile oldugunu düsünenlerin orani Türkiye genelinde %73. Karaman ise %83,6 oraniyla Türkiye’de ilk sirada yer aliyor.” seklinde konustu ve sonuçtan duydugu memnuniyeti dile getirdi.
“Evlerimiz var, yuvalarimiz yoksa çok büyük yanlis içindeyizdir.”
Insanin sosyal bir varlik olduguna ve diger insanlara ihtiyaç duyduguna dikkat çeken Gökmen, kisilerin paylasim ihtiyaci hissettiginde ilk basvurdugu insanlarin kendi aileleri oldugunu belirterek “Çocuklarimiz en yakin arkadasi olarak anne-babalarini görmüyorlarsa sorun var demektir. Mesai bittiginde en kisa zamanda ailemize kavusmayi düsünmüyorsak bir takim seyler yanlis gidiyor demektir. Evlerimiz var, yuvalarimiz yoksa çok büyük yanlis içindeyizdir, düzeltmeliyiz.” seklinde konustu.
Gökmen, “Toplumda bireylerin stresi artiyor, hayat anlamsizlasiyorsa bunun sebebini baska yerlerde aramamaliyiz. Ilk bakmamiz gereken yer ailedir.” diyerek “Hepimiz önce en yakinimizdan baslayarak yüzlerde tebessüm, gözlerde isilti olusturmaliyiz. Biz bir ademi bir alem bilen dine mensubuz. Mutlu bir aile istiyorsak her gün evimize hediye götürmeliyiz. En güzel ve en anlamli hediye de sevgidir.” seklinde sözlerini tamamladi.
Konusmalarin ardindan “aile danismani” konulu kisa bir oyun sergilendi. Sonrasinda kurslarda egiticilik yapan egitmenlere Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen tarafindan tesekkür belgesi verilirken kursiyerlere de KMÜ Genel Sekreteri Ahmet Tüfekci ve Karaman Eski Belediye Baskani Kamil Ugurlu tarafindan sertifikalari verildi. Tören, kursiyerlerin hep birlikte kep firlatmasiyla sona erdi.
Sema Toprakçi’nin Esine Yazdigi Mektubu Okumak Için Tiklayiniz.
 KMÜSEM EVLILIK OKULU EGITICILER EGITIMI KURSU “ESIMIZE O’NU ÇOK SEVINDIRECEK BIR SÜRPRIZ” KONULU ÖDEV
Sema Tokay Toprakçi
CANCAGIZIM’a
1990'larin 2. yilinin 2. ayinin 2.gününde hayatimin 1.si (bir incisi) oldun. Öncelikle bu basarindan dolayi seni tebrik ediyorum.
Yaradana sükürler olsun ki; biz O’nun bize üç emanetiyle birlikte hayatimiza devam ediyoruz. Bundan daha güzel mutluluk var mi?
Neredeyse çeyrek asirlik evliligimize baktigimda öncelikle seninle sonra kendimle gurur duyuyorum. Senin gibi her aksam en az iki kase çekirdek yiyerek evi ayçiçegi tarlasina çeviren bir adama sabretmisim. Her kadinin harci degil bu:)) Eserinle gurur duy hayatim.
Isin sakasi bir yana hakikaten ben senin eserinim. Bir çok seyi seninle ögrendim.
Evlendigimizde sen 23'ünde toy bir delikanli (hos masaallah halende öylesin ya) ben ise 19 yasinda akli bir karis havada ince narin sevgiye aç bir çerkez kiziydim. Evet sevgiye açtim ve beni sen gerçekten çok sevdin. Bunu bana hep hissettirdin yaptiklarinla. Tesekkür ederim canim. Ben de seni çok ama çoooooooo...k sevdim. Kasap deri misali beni zaman zaman çildirtsanda hiiiç ugrasma bende seni hep sevdim, sevmeye de devam edecegim. Bazen yasadigimiz seylerin agirligina gücümüz yetmedi. Bazen de paramiz yetmedi.
Azicik paradan azicikta sevgimizden (ama daha çok sevgimizden) kalan tasarruflarimizla kaynattik çorbamizi. Içine neler katmadik ki o çorbanin lezzeti ve kivami yerinde olsun diye. Sunduk çocuklarimizin önüne. Misafirlerimize, esimize, dostumuza, arkadaslarimiza.. En önemlisi de buram buram emek ve sevgi kokan astan ikram ettik birbirimize. Ben bu çorbayi çoook begendim. Doydum da elhamdülillah. Ama sen üzerine tatli niyetine sevgini ve muhabbetini HOSMELIM tadinda sundugun sürece hiç tokum falan demem. Sevgiye ve muhabbete her daim yer bulurum bilesin.
Nisanlilik dönemimizde Edip Akbayram'dan "Her sey senin ugruna. Katlanmak boyun borcum. Helalim olacaksin. Baska yolu yok bunun" sarkisini bana atfederken meger ne kararliymissin. Simdi de ben seni tebrik ediyorum azminden ve kararliligindan dolayi. Iyi ki CÂNIN olarak HELÂLIN olarak beni seçmissin. Bana bu ayricaligi, bu özelligi ve güzelligi yasattigin için çooooook tesekkür ederim. En çok da üç yavrumuza çok iyi bir baba oldugun için, onlara kitap sevgisini, okumayi sevdirdigin için bu konuda onlarin rolü ve idolü oldugun için tesekkür ederim. 25 yildir çok sevdigin ama sana hayati zehir eden, sana duman attiran o illet arkadasindan çocuklarinla ve benimle bir gün, bir saat daha fazla vakit geçirebilmek adina en çok da ben dumanindan ve kokusundan rahatsiz oluyorum diye o sevimsiz arkadasindan zehirli, sahte mutluluk çubugundan vazgeçtigin için tesekkür ederim. Dünyaya yeniden gelsem bir imzayla soyadimi degistirme yetkisini yine yalnizca sana verirdim. Çocuklarima baba olarak yine seni seçerdim.
Tartismalarin en sevimlisi, en masumu her seyden önce en saygilisi için yine seni seçerdim. Hazir seçim zamaniyken, bu kadar seçimden bahsetmisken evimize bir sandikta ben koyup ömrümün geri kalaninda da sana "EVET" mührünü her gün seve seve basardim. Seni evin basbakani ilan eder, e malum ben de iç isleri bakani olurdum. Kabul mü? Beni içisleri bakani ilan etmezsen evde ihtilal, iç savaslar alarm verir. Demedi deme.
Disaridan gelen her türlü muhalefete ve dis güçlerin oyunlarina karsi biz her zaman güçlü olmayi zaten ögrendik seninle. Bizi önce Rabbimin izniyle sonrada birbirimize olan sevgi ve sadakatimizle muhabbetimizle hiç bir güç yikamaz evelallah. Simdi
soruyorum sana Einstein mi atomu daha iyi parçaladi ben mi edebiyati daha iyi parçaladim.? Söz konusu sen ve çocuklarim iseniz parçalanacak daha çok atom ve edebiyat vardir benim için. Senin de benim ve bizim için atomu, edebiyati parçalayamasan da daglari nasil delecegini, yoku nasil var edecegini çok iyi biliyorum.
Ve seni, annen ve babana iyi bir evlat oldugun için, iyi bir baba, iyi bir insan, iyi bir müslüman benim için her seyden önemlisi de iyi bir ES oldugun için çok ama çooooooooooooooooooo..........k seviyorum. Seni tahmin ettigin kadar degil ahammül edemeyecegin kadar çok seviyorum. Ve seni nefesim yettigi sürece, Rabbimin bana layik gördügü son saniyeye kadar sevmeye devam edecegim.
Not: Yarina pazara gidecem. Harçligimda bitti. Haberin olsun:)
Hatunun

KMÜSEM’in Notu: Kursiyerimiz Sema Tokay Toprakçi’yi ve esini tebrik ediyor ve üç
yavrulari ile birlikte ömür boyu saglikli, hayirli, neseli, huzurlu ömürler diliyoruz.