KMÜ'de Dünya Engelliler Günü Konferansı Düzenlendi

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü, Engelsiz Üniversite Birim Koordinatörlüğü ve Engelsiz Öğrenci Topluluğu tarafından '3 Aralık Dünya Engelliler Günü' konulu konferans düzenlendi.

KMÜ'de Dünya Engelliler Günü Konferansı Düzenlendi

Engelliler Günü nedeniyle düzenlenen konferansa KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ertekin, Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Aliye Çınar Köysüren, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

"Sevgi varsa engel yoktur"

Konferans, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak’ın açılış konuşması ile başladı. Rektör Namık Ak, bu tip özel günlerin ve böylesi özel duruma sahip olan kardeşlerimizin hayatımızın tamamında hatırlanması gerektiğine dikkat çekerek, “Onların hayatını kolaylaştırıcı uygulamalar yapılması bizler için en büyük sorumluluktur. Hep birlikte el ele vererek engelli kardeşlerimizin hayatına dokunacak, onları hayatın içerisine katacak, bizler gibi yaşamlarını sürdürecek uygulamaları hayata geçirerek, her günümüzde bu duyarlılıkla yaşamalıyız. Unutmayalım ki hepimiz birer engelli olma adayıyız. Hayatın neleri getireceğini, neleri götüreceğini bilmeden yaşıyoruz. Bu yüzden sağlığımızın kıymetini bilerek, yaşadığımız güne şükrederek, hayatımızı dolu dolu yaşamalıyız. En önemlisi de bu kardeşlerimize sevgi duyarak hayatımızı sürdürmeliyiz. Çünkü sevgi varsa engel yoktur. Engelleri aşarak, yaşatmak en önemli ilkemizdir.” dedi.

"Amacımız engellilik farkındalığının artırılmasını sağlamak"

Engelsiz Üniversite Birim Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Ünlüol Ünal ise, “Engelliler Günü'nün amacı yetersizlikten etkilenmiş bireyler hakkında farkındalığımızın artırılmasını sağlamaktır. Bununla birlikte bu bireylerin ekonomik, politik, sosyal ve kültürel alanlara dahil olması gerektiği konusunda toplumu bilinçlendirmek için gerekli adımların atılması gerekmektedir. Yetersizlikten etkilenmiş bireylerin fırsat eşitliği, tam katılım, bağımsız yaşam ve ekonomik bağımsızlık olmak üzere dört temel hakkı vardır. Eğitim, her çocuk ve yetişkinin temel hakkıdır ve bu hak öğrenmeyi sağlayacak fırsatların verilmesiyle mümkündür. Bu noktada erişebilirliğin çok büyük rolü vardır. Engellerin kaldırılabilmesi için kapsayıcı eğitim seçeneklerini devreye girmesi gereklidir.” dedi.

“Kullanılan kavramlar arasında temel farklılıklar bulunuyor”

Engelsiz Üniversite Birim Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Dr. Caner Kasap ise engelliler konusunda kullanılan kelimeler arasındaki temel farklara değinerek şunları söyledi: "Zedelenme; organizmadaki doğuştan veya sonradan olan bozuklukları ifade eder. Bu zedelenmeler sonrasında bazı yetilerimizi kaybederiz, buna da yetersizlik denir. Engellilik; yetersizlikten etkilenen bireylere yönelik eğitimde uyarlamalar yapılmasıdır. Sesli, görsel ve betimlemelerle eğitim vererek önlerindeki bu engelleri kaldırıyor, sosyal yaşama katılmalarını sağlıyoruz. Özel gereksinimlilik de ise yetersiz kişilerin özel ihtiyaçları oluyor. Kişinin yetersizliğine göre eğitimde ona uygun uyarlamalar yaparak özel gereksinimlerini karşılamış oluyoruz."

Program, açılış konuşmalarının ardından konferans ile devam etti. Konferansta Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Uzmanları Arş. Gör. Hamdi Gönüldaş ve Arş. Gör. Mustafa Çakmak konuşmacı olarak yer aldı.

“En büyük sorumluluk eğitim ordusunun neferlerine düşüyor”

Engelliler Günü'nün en temel amaçlarından birisinin toplumsal farkındalık olduğuna vurgu yapan Arş. Gör. Hamdi Gönüldaş, sözlerine şöyle devam etti: "Farkındalık düzeyi ile toplumların bilgi düzeyleri arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Bireyin hakkında herhangi bir şey bilmediği, deneyiminin olmadığı olgular karşısında olumlu ya da olumsuz bir tutumunun gelişmesi mümkün değildir. Yani bilgi birikimimiz varsa farkındalık oluşur. İçinde bulunduğumuz toplumda işitme, görme, öğrenme, uzuvlarını kullanma, konuşma biçimi, dili, dini ve rengi farklı olan insanların varlığını çocuk yaştayken toplumun her ferdine kazandırmak gerekiyor. En büyük sorumluluğun yine bizlere, eğitim ordusunun neferlerine düştüğünü düşünüyorum. Kapsayıcı bir toplum yaratmak, tüm farklılıkları bu potada eritmek için öğretmenler bakış açılarını, olguları ele alış biçimlerini farklı paradigmalardan beslemelidir. Herkes eşit haklara sahiptir."

“Bireyler, engellilere karşı davranışlarını iç dünyasından hareketle şekillendirmeli”

Arş. Gör. Mustafa Çakmak ise, "Öğrenciler akıl edici, öğretmenler ise akıl ettiren kişilerdir. Toplum içerisinde kişilerin içselleştirme sorunu var ve bu yüzden engellilere yönelik olarak aktarıcı rol ile derin bir bağ kurulmuyor. Öğretmenler düşündürücü, akıl ettirici rolü üstlenmelidirler. Bireyler öncelikle iç dünyasına bakarak bir anlayış geliştirmeli ve engellilere ona göre davranmalıdır." şeklinde konuştu.

“Ben özel olmak değil eşit olmak istiyorum”

Konferansın devamında konuşan Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Ahmet Çapıtcı ise şunları söyledi: “Görme engelli olmanın zorluklarını yaşıyorum fakat ben sizinle eşitim ve sizden bir farkım yok. Eğitimde erişilebilirlik, ulaşım, bizler için çok önemli ve bu konuda daha yapılacak çok şey olduğunu düşünüyorum. Ben özel olmak değil, eşit olmak istiyorum.”

Konferans teşekkür belgelerinin verilmesinin ardından Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü öğrencisi Veli Kuşçu'nun Cemal Süreya'nın 'Üvercinka' şiirini okumasıyla devam etti.

Konferans, İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Fettah Pınar'ın 'Gönül Dağı' ve 'Uzun İnce Bir Yoldayım' eserlerini seslendirmesinin ardından sona erdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284