KMÜ’de Türk Sporu Degerlendirildi

Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi Beden Egitimi ve Spor Yüksekokulu (KMÜ BESYO) tarafindan “Türk Sporunun Yönetimsel ve Sosyal Analizi” konulu konferans düzenlendi. Gazi Üniversitesi Beden Egitimi ve Spor Yüksekokulu Ögretim Üyesi Prof. Dr. Azmi Yetim’in konusmaci oldugu konferans, saygi durusu ve Istiklal Marsinin okunmasiyla basladi.

 KMÜ’de Türk Sporu Degerlendirildi

Programin açilis konusmasini yapan KMÜ Beden Egitimi ve Spor Yüksekokulu Ögretim Üyesi Doç. Dr. Murat Tekin, “Bize sporu, sporcuyu ve spor politikalarini sosyal analizlerle anlatacak konferans, ülkemizde sporun topluma yayginlastirilmasi ve politikalarin neler olmasi gerektigini ögretecek.” dedi.

Program, açilis konusmasinin ardindan müzik dinletisiyle devam etti. KMÜ ögrencisi Fatih Nazli’nin baglama esliginde verdigi mini konserde “Telli Turnam, Yelkenler Biçilecek, Ali Ayse’yi Seviyor, Kesik Çayir” gibi sevilen parçalar dinleyenlerle paylasildi.
“Insanin mükemmellesmesi sporla olur”
Müzik dinletisinin ardindan konferansini vermek üzere kürsüye gelen Prof. Dr. Azmi Yetim, “Spor insanin bedenen, fiziken, ruhen ve psikolojik gelisimine katki saglar ve insani sosyallestirir. En kutsal varligin mükemmel hale gelmesinde sporun önemi büyüktür.” dedi. “Gençlerimizin saglikli, mutlu, uzun ömürlü olmalari için basta aile ve anne olmak üzere sporu toplumumuza ögretmeliyiz.” diyen Prof. Dr. Yetim, ülkemizde sporun henüz kavranamadigini belirtti.
Prof. Dr. Yetim, “Toplumumuzda spor tesisi açma bilinci vardir ama spor yapma ve yaptirma bilinci gelismemistir. Ülkemizde yeterli spor tesisi vardir fakat burada da taassup söz konusudur. Yani disaridan kimse bu tesislere giremez.” seklinde konustu ve “Türkiye’de spor aileye, egitim kurumlarina ve kitlelere girebilmis degildir.” dedi.
“Sporcu olmak ayricaliktir”
Gençlere “Mesleginize inanin ve sahip çikin” tavsiyesinde bulunan Yetim, “Toplumumuzda henüz çok kavranmamis bir meslegin üyesi olsak da dünyada çagdasligin ve modernligin belirtisidir spor. Spor adami ya da sporcu olmak bir ayricaliktir. Spor yapan insanlar hayatta daha saglikli oldugu gibi daha dayanikli da olur, maglubiyetlerden güçlü çikar, hosgörülü ve saygili olur, paylasmayi bilir. Kurallara ve baskalarinin haklarina dikkat eder. Liderlik özelligi gelisir, aklini baskalarina emanet etmez.” diye konustu.
Prof. Dr. Yetim, Avrupa’da yas ortalamasi 90’lara dayandiysa bunda saglikli beslenme ve sporun önemli bir etkisi oldugunu belirterek Türkiye’de gerek inanislar gerekse hayat tarzindan dolayi insanlarin 40’li ve 50’li yaslarda çöktügünü söyledi.
Türkiye’de sporun en basindan beri bir devlet politikasi olarak benimsendigine ve spora yeterli kaynak ayrildigina dikkat çeken Prof. Dr. Yetim, “90 küsur yildir bu ise önem verilmis ancak kaynaklar dogru kullanilmamistir. O kaynaklarla daha iyi bir spor egitimi ve daha üst düzey tesisler yapilabilirdi.” dedi. Türkiye’nin 25 milyondan fazla genci olmasina ragmen yetenek seçimini dogru yapamadigina da deginen Yetim, daha az insan kaynagina sahip ülkelerin sporda Türkiye’den daha önde olduklarini belirtti.
Prof. Dr. Yetim, Türkiye’de 1950 yilindan beri din ve spor egitiminin dogru yapilmadigini ileri sürerek “Dinde ve sporda çagdisiyiz. Eger böyle olmasaydi ülkemiz bugün farkli bir yerde olurdu.” dedi.
“Kronik hastalik: Gelismekte olan ülke”
Türkiye’nin 78 milyonu degil, 300 milyon insani Isviçre standartlarinda besleyebilecek kapasitesi bulundugunu söyleyen Yetim, “Bizde ‘gelismekte olan ülke’ kronik hastalik haline geldi.” diye konustu ve Türkiye’nin dünyadaki ilk yirmi ekonomi arasinda yer aldigini belirtti.
Türkiye’deki spor politikalarina da deginen Prof. Dr. Yetim, ülkemizde sporu düzenleyen ilk teskilatin 1922-1936 yillari arasinda faaliyet gösteren Türkiye Idman Cemiyeti Ittifaki oldugunu söyleyerek bu kurulusun kulüpler birligi statüsünde ve yari özerk bir yapida oldugunu, ayrica spor politikalarini belirledigini dile getirdi. Türkiye Idman Cemiyeti Ittifaki’nin 1936’da isim degistirerek 1936-1938 yillari arasinda Türk Spor Kurumu adiyla faaliyetlerine devam ettigini belirten Prof. Dr. Yetim, kurulusun bu süreçte özerk yapisini yitirerek CHP’ye entegre oldugunu söyledi. Yetim, sonraki süreçte sporu düzenleme konusunun devletlestirildigini kaydederek 1938-1986 yillari arasinda Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü, 1986-2011 yillarinda Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü, 2011’den günümüze kadar da Spor Genel Müdürlügü’nün Türkiye’de spor politikalarini yürüttügünü bildirdi.
Türkiye’de spor politikalarinin anayasaya bile girmesine ragmen devletin sporu kitlelere yayamadigini ve gelisigüzel politikalar yürüttügünü söyleyen Prof. Dr. Yetim, bunun en bariz örneginin Spor Bakanligi ve Spor Il Müdürlüklerinde beden egitimciler ve sporcularin istihdam edilmemesinde görüldügünü ifade etti. Prof. Dr. Yetim, Milli Egitim Müdürlüklerinde ögretmenler, Saglik Müdürlüklerinde hekimler, Müftülüklerde din egitimi alanlarin göreve getirilmesine ragmen Spor Il Müdürlüklerinde idarecilerin yüzde 70’inin alan disindan atandigini belirterek bu konuda farkindalik olusturulmasi gerektigine degindi.
Konferansinda son olarak Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesinin sportif altyapisina dikkat çeken Prof. Dr. Azmi Yetim, “Bu tesisler Türkiye’nin birkaç yerinde var. Önümüzdeki süreçte Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi Beden Egitimi ve Spor Yüksekokulu Türkiye’de ilk üç arasinda yer alacaktir.” diyerek bunda emegi geçenlere tesekkür etti.
Konferans, Prof. Dr. Azmi Yetim’e plaket ve tesekkür belgesi verilmesinin ardindan toplu fotograf çekimiyle sona erdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284