Serin açiklamasinda, sözde baris ve kardeslik adina yapilan açilim sürecinde son asamaya gelindigini ifade ederek,“Bilindigi gibi PKK terör örgütü, bu ülkede milli barisin ve kardesligin, demokrasinin, insan haklarinin ve Türk milletinin varliginin bas düsmanidir; emperyalist güçlerin tetikçisi ve taseronudur. Bu güne kadar 30 binden fazla vatandasimizi, askerimizi, polisimizi, ögretmenimizi, din görevlimizi, memurlarimizi vahsice ve kallesçe katleden bu bölücü örgütün eli kanli bebek katili ile sözde müzakere paydaslari güya, baris ve kardeslik adina yaptiklari açilim(!) sürecinin son asamasina gelmislerdir. Adina “Imrali süreci dedikleri” bu son asamada; Bir yandan bölücü basi yalanip yikanarak, allanip pullanarak masum, iyi niyetli, baris güvercini bir siyasal aktör olarak Türk milletinin huzuruna çikarilirken, diger taraftan Türk milletinin yigit sevdalilari, vatanseverler, mücahitler ve bölücü teröre karsi sanli bir mücadele veren güvenlik güçlerimizin kahraman mensuplari barisin ve kardesligin düsmanlari ilan edilerek asagilanmakta ve hakarete ugramaktadirlar. Bu yaklasim tarzi Türk milletinin akliyla alay etmek ve tepkisiz bir toplum yerine koymaktir. Bugün de üç bölücü örgüt mensubunun cenazesi ile bu ülke sinirlari içerisinde gövde gösterisi yapilmaya çalisilmaktadir. Adeta ikinci bir Habur faciasina zemin hazirlanmaktadir” dedi.
Baskan Serin, “Bölgesel bir iç savas sürecinden, bölgesel bir genel savas asamasina dogru hizla yol almakta olan bölgemizde cereyan eden kanli, yakici ve yikici olaylar dikkate alinmadan, bu ülkede terörle mücadele etmek, baris ve huzur projeleri gerçeklestirmek toplumu aldatmaktan baska bir sey degildir. Bölgemizdeki kanli mücadelenin basaktörleri bölücü terör örgütünü taseron olarak kullanmaya devam ederken, Bu haliyle adeta yedi kocali Hürmüz’e benzeyen; insan ticaretinden, uyusturucu kaçakçiligina her türlü kirli isin taseronlugunu yapan bölücü terör örgütünü ve onun hapisteki basini, kendi bagimsiz iradesiyle hareket eden ve bölge insaninin tek temsilcisi olarak kabul eden iktidarin bu yaklasim tarzi; akli, izani, tecrübeyi hiçe saymaktir. Surasi asla unutulmamalidir ki, bütün olumsuz sartlara, her türlü yaniltici haberi yaparak tepkileri karartan, milleti yaniltan anlayis çerçevesinde dizayn edilen propagandaya ragmen, Türk milleti, devletiyle vataniyla hür ve bagimsiz olarak kiyamete kadar yasamaya devam edecektir. Bundan kimsenin süphesi olmasin! Türk milletinin kültürel genetik kodlari ve ortak hafizasi, yapilmak istenileni anlamaya, tedbir almaya ve çözmeye muktedirdir. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Türk Milleti son sözünü daha söylememistir” dedi.