HIZMET IBADETIMIZ!

Tüm dinlerin ve ibadetlerinin ortak olan noktasi; yaratilmislarin en gelismisi olan insanin iyiliklerle bulusmasini, bulusturulmasini saglamak olarak özetlenebilir.
Bu amaci kendimce “ Tüm dinlerin ve ibadetlerin hedefi Insanin kendisi için diledigi, istedigi iyi ve güzel olan her seyi, diger canlilar için de istemesi; kendisi için istemedigi kötülükleri diger canlilar için de istememesi” olarak özetledim, bu tespitime uymaya ve uygulamaya çalisiyorum.
Diger canlilarin iyiligini soyut anlamda istemenin yeterli olmadigini, somut olarak da bunun yasanmasi, uygulanmasi geregine inandigim için, kendimden baskalari için de iyi seyler yapmaya çaba gösteririm. Yüce peygamberimizin “insanlarin en hayirlisi insanlara faydali olandir” hadisinde özünü bulan bu inanç ve davranisimi da kendimce bir ibadetin uygulanmasi olarak yorumlar huzur bulurum.
Büyüdügüm çevre de “Yalnizlik Allah’a mahsustur” deyimi sikça kullanilir ve dogru dur. Böyle olunca yaratilmis canlilarin tamami yasamlarini sürdürebilmek için bir baska canliya ihtiyaç duyarlar. Insan da bir baska insanin hizmetine, destegine, katkisina ihtiyaç duymaktadir. En temel ihtiyaçlarimiz beslenmek, barinmak, korunmak vb. siralanabilir. Toplumsal yasamdaki temel ihtiyaçlarimizdan birisi de “Yönetilmek”tir. Bu nedenledir ki çaglardan beri insan topluluklari kendilerine liderler, yöneticiler belirlemislerdir. Çagimizda Yönetme ve yönetilme hizmeti mutlaka bir bedel karsiliginda olmakta, yönetilenler yönetenlerine vergileriyle ya da farkli uygulamalarla mutlaka maddi bir karsilik ödemektedirler. Bu durumun istisnalarindan birisi “Gönüllü Dernek Yöneticiligi”dir. Ülkemizde en yaygin olan dernek türü de “Hemsehri Dernekleri” dir.
Dünyanin artan nüfusuna paralel olarak, sanayilesmenin hizlanmasi ile insanlarin dogduklari yer ile, doyduklari yerler farklilasmistir. Egitim, is ve as nedeni ile topraklarindan koparak baska yerlesimlerde yasam sürdürülmeye baslanmistir. Ilk anlarinda yalnizlasmayi da beraberinde tasiyan bu ayrilislar karsisinda insanlar yardimlasmaya, dayanismaya ve paylasmaya daha çok ihtiyaç duymaya baslamislardir.
Dogdugu topraklarda yasayanlar için fazlaca fark edilmeyen “aidiyet duygusu” gurbeti yasayan insanlarda yogunlasmis ve onlari “Hemsehri Dernekleri”nde birlikte olmaya sevk etmistir. Benzer gereksinimler bazen köyünden ilçesine, Iline gelenler arasinda, bazen kentler arasi, bazen de ülkeler arasi ayrilislar sonucu ortaya çikmistir. Ankara da, Istanbul, Izmir. Konya, Mersin ve Antalya da kurulmus olan Karamanlilar, Ermenekliler vb. vakif ve derneklerimiz de ülkemiz kosullarinda hemsehrilerimizin dogal gereksinimlerinin bir sonucu olarak olusmustur.
Hemsehri dernekleri öncelikle “gönül sermayesi” ile, devaminda da gönüllerden kopan maddi katki ve özverilerle yasatilan, yasatilmaya çalisilan sivil toplum kuruluslaridir. Ana sermayesi, gönül bahçelerinin ürünü saygi, sevgi ve özveri olunca; Yöneticileri de maddi karsilik yerine manevi karsiliklarla hizmet ederler, yani “HIZMET IBADETI” ni yerine getirerek huzur bulurlar. Gönülden gelen tesekkürlerle, dualarla yetinirler. Diger bazi seçilmisler gibi karsiliginda maas, ücret, ödenek, ihale almazlar vermezler, maddi menfaat saglamazlar. Aksine inandiklari bu ibadeti sürdürmek için kosullari ölçüsünde kendilerine, islerine, eslerine, çocuklarina ait olan zaman ve olanaklardan harcarlar. Bu nedenle de kutsiyeti kadar zor bir ibadettir dernekçilik.
Ankara da egitim ve is yasamima paralel olarak, yaklasik otuz yil süren farkli derneklerdeki çalismalarimin ardindan, Karaman nüfusundan 15.000 hemsehrimizin yasadigi dünya kenti Antalya ya yerlesince; hemsehrilerimizin tesvik ve teklifleri ile baskanligini üstlendigim “ANTALYA KARAMANLILAR DERNEGI” sorumlulugumu da “Hizmet Ibadeti” olarak görüyorum.
Dinmeyen sevdamiz Karaman ve Ilçesi, beldesi köyü dahil tüm Karamanlilar adina basarili olabilmek için manevi ve maddi desteklerinizi bekliyor, Dernek Yönetim Kurulu olarak saygi ve sevgilerimizi sunuyoruz.
Orhan YÜKSEL – Mühendis&Egitimci / www.antalyakaramandernegi.com
 
YORUM EKLE

banner284