İllet Zillet Terörist

Osmanlının toptan, tüfekten, oktan, yaydan, kalkandan ve gürzden daha önemli bir savaş makinesi olan; Sina Çöllerinde, Mısır Vahalarında, Balkan Dağlarında ve Avrupa Ovalarında kemiklerini bıraktığı ve Atatürk tarafından vatandaş durumuna getirilen Anadolu insanı, seçim sandıklarında Osmanlı tokadı-31 Mart şamarı yemeleri için birbirlerini dövmeye davet ediliyor!

Demokrasilerde sandıklar, vatandaşların birbirlerini tokatladıkları değil; kol kola girerek horon oynadıkları, bir bayram yeri olmalıdır.

Son aylarda bazı liderler dillerine bir beka sonu doladılar; eğer bir beka sorunu varsa, bu beka sorunu, halkın birbirlerine tokat vurmak ve kendi partilerine oy vermeyen vatandaşların yarısının oy verdikleri partileri; illet, zillet ve terörist ilan etmekle çözülmez.

Var olarak ortaya atılan beka sorunu, halkın birlik içinde omuz omuza vermesiyle çözülür.

Bir beka sorunu yok ki, halkın sandıkta oy tercihlerini kullanacakları partiler; illet, zillet ve terörist şeklinde karalanmaz. Çünkü halkın geleceği, birbirine tokat vurmayla; bazı siyasi partilere illet, zillet ve terörist demekle sağlanamaz. Ancak barış içinde bir arada yaşamakla, yardımlaşma ve dayanışmayla sağlanabilir.

Dedelerini Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da kaybeden torunların oy tercihlerini kullanacakları siyasal partilere; sanki ellerinde mahkeme kararları ve doktor raporları varmış gibi; illet, zillet ve terörist denilmesini yadırgıyorum, bu sözleri her duyduğumda da inciniyorum. Zira ben, siyasal partileri, demokrasilerin olmazsa olmazları olarak biliyorum.

Siyasi partiler birer örgüttür, teşkilattır. Teşkilatlar değil; kişiler, illet, zillet ve terörist olurlar. Çünkü illet: hastalıklı, zillet: aşağılık demektir. Eğer illet, zillet diye teşkilatlar içinde görev yapanlar için deniliyorsa, bunların sayıları, on binleri, yüz binleri bulmaktadır. Ayrıca siyasi tercihlerini bu partilerden yana kullanan milyonlarca seçmen de vardır.

Bu nedenle; ne siyasi parti elemanları ne de siyasi partilerden yana siyasi tercihlerini kullanan seçmenler; illet, zillet ve terörist değillerdir…

Bu millet, oy tercihlerine göre ayrışarak değil; yardımlaşarak ve dayanışarak, gücünü artıracaktır…

Bu millet, vazgeçilmezi olan demokrasiden hiçbir zaman kopmayacaktır ve demokrasisini yaşatacak ve demokrasi içinde yaşayacaktır…

Eğer illet, zillet ve terörist, ortaya konan siyasi partilere oy verenler ise, bunlar, milletin yarısıdır. Bu milletin yarısı, sandık başlarında Osmanlı tokadı-31 Mart şamarı vurulmasını istedikleri kişilerdir. Bunları illet, zillet ve terörist olarak kendilerinden ayırmada kullanılan ölçü, bu ayrımı yapanlara ya da başkalarına oy vermeleri değil midir?

Millet mi daha değerlidir, yoksa oy mu daha değerlidir? Belki de illet, zillet ve terörist olarak değerlendirilen siyasal partilere geçmişte oy veren ve Osmanlı tokadı-31 Mart şamarı vurulması düşünülen seçmenler arasında, bu seçimde siyasi tercihlerini bu ayrışımı yapmak isteyenlerden yana kullanıp, bu partilere oy verecekler.

O zaman bu insanlara ne gibi bir ad koyacaklar, bu insanlara hangi adları yakıştıracaklar?

İllet, zillet ve terörist damgası vurulan siyasal partilere oy veren insanların, yönetici olma ve bu ülkeyi yönetme hakları yok mu?

Unutmayalım, Türkiye, TC Devletinin vatandaşlarının yaşam alanıdır. İnsanların birbirlerine Osmanlı tokadı ya da 31 Mart şamarı atmalarının kimlere yararı olacak? Oy tercihleri ekseninde toplumun bölünmesi kime ya da kimlere yarar sağlayacak?

Bu millet, siyasal tercihlerini kullanmakla suçlanacaksa neden seçimler yapıyoruz ki?

Acaba bu partiler; illet, zillet ve teröristtirler, bu nedenle, bu partilerden yana oy tercihlerini kullananlar da; illet, zillet ve terörist olurlar imajı mı yaratılmak isteniliyor?

Bu millet, şerefli ve onurlu bir millettir; bu millete, oy tercihleri nedeniyle; illet, zillet ve terörist etiketi yapışmaz.

YORUM EKLE

banner284