KARAMAN ENGELLENİYOR- CEZALANDIRILIYOR MU..?

Sadece insanlar engellenip cezalandırılmazlar. Engel ve cezalar ülkeler arasında da uygulanır. Üretime kota koyar, yaptırım uygular, diplomatik ilişkilerini askıya alır ya da keser, aynı insanlar gibi karşı ülkeyi mahkemeye verebilir.
Bir bakarız ( 1954) hükümet- devlet siyaseten, Kırşehir örneğinde olduğu gibi il konumunu tenzil ile ilçe durumuna düşürülüp Nevşehir il yapılır. Malatya örneğinde olduğu gibi, ili ikiye bölerek ilçe durumundaki Adıyaman’ı il konumuna getirebilir. Fakat bunlar yazımıza konu değildir.
Bahse konu olan Karaman dır. Tarihinde engellenip, cezalandırılmış mıdır? Bu engelleme ve cezalandırma günümüzde de sürüyor mudur?
Karamanoğulları Beyliği (1256-1487) Anadolu Selçuklu Devleti’nin ( 1077-1308) hitama ermesiyle kendisini doğal varis yerine koymuş, çok sonraları tarih sahnesine çıkan  Osmanoğulları (1299-1922) ile 150 yıl süren bir dizi muhtekir olma savaşları yapmış. Osmanlı, Fatihin Gedik Ahmet Paşa ve dönme veziri Rum Mehmet Paşaları beylikte taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamıştır. 1487 yılında yıkılan Beyliğin ahalisinden alim, usta ve eşrafını İstanbul’a çiftçi ve avamı Balkan coğrafyasına göç ettirmiştir. 
Larende (Karaman), Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar Anadolu’nun Akdeniz bölgesine ve denize açılan kapısı durumunda idi. Ve devreden çıkarılması gerekiyordu. Bölge II.Selim’in Konya valiliği sırasında 1560 yılında bu amaçla kurulan Sultaniye (Karapınar) üzerinden Ulukışla Gülek Boğazı üzerinden Akdeniz’ e yönlendirildi. Bu bilinçli seçim Larande’ nin ticari hayatına ve ekonomisine vurulan nihai darbe idi.
Karamanoğulları; bayrağı, askeri, sikke (para) si olan bir beylik hatta devlet iken beylik sonrası varlığını önce sancak merkezi, daha sonra da sönük bir kaza merkezi olarak sürdürmüştür.
Cezalandırma Cumhuriyet döneminde de devam etmiş. 1926 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin İdari Taksimatı yapılırken eski beylik merkezi olmasına rağmen, bırakın tarih ve kültürünü moral değerleri bile göz önünde bulundurulmadan ve nice köy görünümlü kasabalar il yapılırken Karaman yine Konya’ya bağlı ve onun gölgesinde sıradan bir ilçe olarak bırakılmıştır.  
Mevlana 1227 de Horasandan gelip Karaman’a yerleşmiştir. Sonra, Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat’ın davetine icap ederek Konya’ya göçer. Günümüzde her yıl Aralık ayın da yapılan Şeb-i Arus Törenleri’ne başta Ankara’da siyasiler olmak üzere dünyanın dört bir yanından koşarak gelirler. Halbuki Mevlana ilk olarak Karaman ( Larende) a gelip Gevher Hatun’la evlenmiş, annesi Mümine Hatun , agabeyi Muhammet Alaeddin ve 21 yakınının mezarlarını burada olduğunu bilmeden-bilmezden gelip Konya’ya gelip, Konya’dan dağılıp giderler. İtiraf etmek gerekir ki; Karamanlı bu hazin durumdan az sorumlu değildir. 
1960’lı yıllarda binlerce Karamanlının coşkun katılımı ile yapılan Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Törenleri’ni son yıllarda şöyle bir yapılıverip geçiştirilmesi  Karaman’ı engellemek değil midir? 
50 yıldır duyageldiğimiz 156 km’lik iki şeritli Karman Urganboğazı- Çimenkuyu -Mara (Kırobası)- Uzuncaburç – Silifke yolu sathi kaplama ( asfalt zifti+ çakıl) ile geçiştirilen güzergâh durumundadır. 
 Bugün 160 km lik iki şeritli Karaman- Ayrancı – Kavaközü sıcak asfalt, Küçükkoraş- Güzeloluk- Erdemli yolu yine sathi kaplama olup, kışın kar mücadelesi yapılmayıp trafiğe kapalı tabelası asılan örümcek bağlamış güzergah durumundadır.
İki yıl önce dönemin bakanının Yeşildere Barajı’ndan şehre içme suyu getirme sözü yerine gelmez.
12.03.2014 yılında temeli atılan Hızlı Tren ve Havaalanı Projesi’nin birkaç yıldır hep bu yıl hizmete alınacağı söylenir, fakat hep ötelenir. 
Tarihin de beylik, medeniyet kuran, geçmişinde çok önemli şahsiyetler çıkaran Karaman değilmiş gibi, belediye başkanı, milletvekili ve bakanlar hep çevre il ve ilçelerden tercih edilir. 
Karaman yüzlerce yıldır cezalandırılmaya, engellenmeye ve örselenmeye çalışılsa da, beylik-devlet bakayasıdır. Esvabından bir- iki pul dökülse bile aslı altındır. Remzi Tartan abimizin Altın Şehir olarak nitelediği Karaman’ı yüceltip yükseltmek her Karamanlının birinci vazifesidir.

 

YORUM EKLE

banner284